Berdel'mi BxB

4

Naber, gününüz güzel geçsin. Sivilce ilacı kullanan var mı? Zoretanin kullanıyorum ben ve son aya girdim 6. Ay ve bundan sonra nasıl bir yol çiziliyor öğrenmek istiyorum.

Aile fertlerini arkamızda bırakarak merdivenleri çıkıp odanın kapısına gelmiştik. Kendimi garip bir duygunun içinde hissediyordum. Eğlence hayatım, gece hayatım ve mesleğim bir gece de berdel uğruna adından dışarıda konuşulan hastalığından başka birşey bilmediğim bir adamın elinde idi.

İç çekerek arkasından bende odaya girip kapıyı kapattım. Gözlerimi oda da gezdirirken. Koyu renkler kullanılmış küçük bir kitaplık, çalışma masası yanında direk büyük balkonu, ve koltuk büyük olması güzeldi bu oda içinde hiçbir şey olarak yaşayan iki insan olacaktık ve bana düşen bu koltuk olacaktı. Bu başından beri belli idi. Berdel belimi büküyor.

Odanın köşesinde yarısını yerleştirip koyduğum bavula yönelip iç çamaşırı ve uyurken rahat edeceğim kıyafet çıkartıp koltuğun üstüne koydum. Altın kemeri ve takıları çıkarıp yatağa bırakırken baran konuştu.

"Arkadaşların neşeliydi."

Sıkıntı ile nefes verdim. Sanane adam sanane neşeli ise neşeli.

"Berdel olduğunu bilmiyorlar. Bilseler karşı çıkarlardı zaten."

Ceketini çıkartırken üzerime doğru gelmeye başladı. Vücudumu tamamen ona çevirip ne diyeceğine baktım.

"İyi, evcilik oynayacak yaşta değilim. Bu yüzden benden evlilikte bir şey arama ama bu oda da olan evde dışarıda yaşanmayacak. Ne yaparsan yap yeter ki laf getirme."

Şimdiden töre nerede olduğumu belirliyordu. Ben Asaf Yeşim'im eğer bir şey beni rahatsız ediyor ve haklı isem konuşurdum. Buna hiç kimsenin gücü yetmezdi.

"Ah kusura bakma ağam bende ne kadar istekliydim varya bana kocalık et diye. Oradan bakılınca çocuk gibi mi görüyorsun beni. Ben yeterince belli etmemeye çalışıyorum gerisi sana kalmış ve meraklanma laf getirecek bir şey yapacak değilim hoş yapsam bir getiri olmaz bana."

Sinirle ellerime kıyafetlerimi alıp giyinme odasına geçtim. Üzerimi giyinip yarın için boya, fırçalarımı ve diğer gerekli malzemeleri almaya gitmeyi aklıma not ettim bundan sonra beni ne şirkette çalıştırırlar nede galeriye gitmeye izin verirlerdi. En azından evde çizer galeriye gönderir satılırsa parasını biriktirir. Rahat ederdim.

Odadan çıkıp koltuğu hazırlamaya koyulacaktım ki kapının dışında sesler ve ayak gölgeleri geliyordu. Baran da o sıra duştan çıkmışken ona döndüm. Yatağa doğru giderken kendimi onunla beraber yatağa attım. Kaşlarını çattı. "Bu ne-" elimi dudaklarının üzerine bastırıp elimle sus işareti yaptım kapıyı gösterdim bakıp yine bana kaşları çatık dönünce sinirle soludum kafasından tutup 360 derece çevirip kapının altına baktırdım. " Bizi gözetliyor birileri." Sinirle bir küfür savurup kalkacak iken aklıma gelen fikir ile sırtımı yataklığa yaslayıp sallanmaya başladım hafif yaptığım sallantı ile yatak başlığı duvara çarpıp ses çıkartıyordu. Kısık sesle "ayak uydur bana." Diyerek sesli nefes verdim. Üzerime doğru eğilerek ellerini belimin iki yanına yatağa yerleştirip kulağıma doğru fısıltı ile konuştu.

"İnlememi de ister misin?"

Göz devirip ona baktım. "Bak bende keyif almıyorum bu durumdan ama iki üç gün sonra bana laf çarptıklarında ağzımı açıp dilime geleni söylerim karşımda kim olursa olsun. Meraklı değilim millete özel hayatımı sunmaktan. Sonra gelip bana vay şuna böyle demişsin yok şey etmişsin diyerek bana fırça atamaya çalışma."  Sinirle oflayıp kalkacak iken Baran'ın da vücudunu hareket ettirmesi ile yatak başlığı daha sert vurmaya başladı duvara. Ellerimi kollarına koyup doğrulacaktım. Elimin birinin boşluğa gelmesi ile sırtımın yataklığa çarpması sonucu ağzımdan çıkan acı inleme ile ellerimi ağzıma kapatıp kapıya baktım. "Hay sikeyim gecenizi de." Barana döndüm gülüyordu hemde içten bir şekilde suratsız adam da mimikler ve gamzeler varmış. Gülüşü sinirimi bozmaya başlayınca dişlerimi omzuna geçirdim. İnleyerek geri çekilirken zafer gülüşü ile ona bakıyordum. "Tek benim değil seninde inlemen gerekiyordu." Diyerek savunma yaparken kapıya baktım gölgelerin gitmiş olduğunu görünce doğrulup kafamı daha da sündürdüm. "Oh be gitmiş- AHH napıyorsun bee!"  Boynumu ısırdı it.
"Ödeşmeliydik. Hem sorarlarsa boynunu gösterirsin. ".