Berdel'mi BxB

7

Delilo delilo leylale
Ah vere vere siki tutuşmuş. Bir şekilde. Dışarıda araba da beni bekleyen barana döndü bakışlarım. Ayrı bir şekilde "GÖTÜMÜ" tabiri caiz ve sikimi tutuşturan abimden. "Nerede kaldın anam soruyor."
"Bu tatlıyı cidden sen mi yaptın Asaf."

Arabaya geçip sıkıntılı bir nefes verdim. Asıl "GÖTÜMÜ" tutuşturan olay yıllardır görmediğim ama Ankara'dan da gıçını kurtardığım biricik kuzenim yaman da gelmiş.

"Nasıldı iş?"  Telefondan bakışlarım barana dönerken dip dibe geldiğimizi fark ettiğim nefesim bir yerlere kaçmış idi. Nefes nerede alınıyordu arkadaş. Bu niye dibim de?

Elleri emliyet kemerine uzanmıştı gözleri gözlerimden ayrılmaz iken.
"İyiydi güzel geçti." Nefes alabilmiştim. Çok şükür Allah'ım bismillah.
"Senin ki nasıldı?"

Arabayı çalıştırıp yola döndü bakışları.
"İyiydi ama sana bir şey tanışmam lazım. Aslında red etsem bir halt olmaz ama bizimkiler olsun diye baskı yapıyorlar."

Anladım namına kafamı salladım. Görmese de. "Şirket tamamen sana değil mi baran? Şirket için en iyisini sen bilirsin bu yüzden patron koltuğunda değil misin?"

Derin bir nefes verdi. "Olayda bu yavrum işte. Ben bu şirket için okudum ama diğerleri bu durumda değildi. İşleri güçleri. Gezip, tozmak milletin topuğuna sıkmaktan başka bir şey yapmadılar."

Kırmızı ışıkta durunca bir küfür savurdu. Bakışlarım hala onda iken bana döndü. "Kusura bakma" dedi.

"Hee pardon o kadar dalmışım ki ne dediğini daha yeni fark ettim."

Gülerken.

"Yavrun muyum gerçekten baranım?"

Yeşil ışık yanarken arabayı kahkahalar dolduruyordu.

"Yavrum olmaya hazırsan neden olmasın."

"Evet devam et sen."

Gülüşü basit bir tebessüme döndü.

"Evet, bende yaptım. Genç idik çünkü beylik taslamak, gezmek tozmak güzeldi.. ama onlar hiç efor sarf etmeden geldikleri pozisyondan benim çalışarak yaptığım makama laf atacak hak buluyorlar. Orta da bir şey olmasın diye sesimi çıkarmıyorum ama patlayacağım bir gün öyle bir yanına denk gelecek ben sabrımı bırakıp yükselttiğim şirketten def edeceğim."

Gülümsedim. "Baran eğer şirket senin sayende ayakta ise bir sikim yapamazlar. Sonunda olay senin imzan ile bitecek ise doğru olanı yap. Asıl sorun ne şimdi?"

Trafik hızla akarken. Sokak ışıkları yeni yeni yanmaya başladı. Baranın gözlerinde ışıldıyorlardı.

"Bir firma var iyi hoşta paketleme sorunlu malzemeler kusurlu. Bunu göz önünde bulundurarak danışıyorum. Ama dedikleri getirecek kazanç kavga ettik şirkette. Şirkette hasarlı malzeme alamam dedikçe. Şirket sana kalmadı diye laf atıştık. Akif ile Ahmetle"

Göz devirip. "Kıytırık bir firma ile anlaşma yapıp. Yapılan satışlardan şirkete zarar sokarak. Yükselttiğin makamlarından atılmalarına sebep olacak kadar düşünecek zekaya sahip değilseler baran dinlemen gerekmiyor boz anlaşmayı."

Konağın kapısını açıp içeri girdiğimizde. Curcuna karşıladı bizi barana dönüp bugün uyku yok başlıklı bir bakış atıp koluna girdim. Yaman laf yapardı. Koluna sardığım elimi aşağı indirerek ellerimizi kenetledim. Sanki içerdekilerinin varlığı yokmuş gibi davranıp. Her zamanki halimiz gibi içeri girdik.

El ele yan yana diz dize...

İnce kumaştan Baran'ın sıcaklığını hissediyordum her bacağını bana sürttüğün de.