8

1.5K 95 11
                                    

Gecenin bir köründe hırıltılı sesler yüzünden uykumdan uyanmıştım. Belimi kaplayan bir soğukluk vardı. Sanki kaçacakmışım gibi belimi saran kollar yoktu. Derin ve hızlı nefesler çoğalınca hemen arkama döndüm. Baran.

Baran gözlerini tavana dikmiş kaskatı kesilmiş hem titriyor hemde yumruları ile göğüs kafesinin üstüne vuruyordu. Olduğum yerden kalkarak onun tarafına geçtim elimi anlına koydum yanıyordu üzerine giydikleri yaş olmuştu.

"Baran, baran beni duyuyor musun?"

Kara zeytin gözleri anında bana döndü.

Yutkundum. Birilerini çağırmam lazımdı. Kalkıp gidecektim.
Bileğimi kavradı.

"Baran kötüsün birini çağırmalıyım."

Gözleri ile reddetti. Bileğimi o kadar çok sıkıyordu ki acısı bilene tüm vücuduma yayılmıştı.

"Tamam, tamam işaret ver bana ilaç mı içmen gerekiyor hadi baranım ateşinde var haydi işaret ver bana nolur?"

Gözlerini yana çevirerek çekmeceyi gösterdi. Tek elimle ona uzanıp açtım karıştırıp teker teker ilaçları gösterdim. Birinde bileğimi sıkıca tutunca içinden çıkartıp avucuma alıp surahiden su doldurup. Onu doğrulmaya çalıştım tek elimle diğer elimi bırakmadığı için ne kadar zor olsada içirdim tekrar yatırıp üzerini değiştirmek için elimi çekecek iken diğer eli boğazımı sardı. Gözlerim şaşkınlıkla açılırken yutkunmam zorlaştı.

"B-bar"

İlacın etkisi daha göstermez iken. Baran asafın seslerini buğulu duyuyordu. Ama karşısında ki kişi bir an Asaf olmaktan çıkmıştı. Uzun kahverengi saçları vardı yüzü buğulanık olsada karşısında ki kızı tanıyordu baran. Zeynepti bu daha da sıkılaştı elleri. Asafın sesi incelmişti Asaf değildi bu kulağında yankılanan asafın sesi değildi.

"Baran bak bu Zeynep."

"Aşkım bak bundan alalım yakışır sana."

"Damadın çok yakışıklı anne."

"Kimsin ki sen erkek bilene olamadın baran."

"Aşkım."

"Olmaz bugün gelemem baran annemle işim var yarın hallederiz davetiye işini."

"Ne sanmıştın senin yüzünden ben hastalıklı olacaktım oysa çocuk veremeyen sensin.".

"Baran b-rak boynu."

Baranın elleri bir an gevşedi. Nefessizlikle öksürük krizine girmiş. Gözlerim dolmuştu acı ile.

Baran titreyen elleri ile bana doğru doğruldu.

"Asaf, Asaf ben özür dilerim. Ben ben naptın böyle Allah'ım şimdi sende gidersen naparım ben Asaf özür dilerim bir an oldu kendimde değildim."

Hızlı hızlı nefes nefese konuşurken ellerim boğazımda idi o kadar çok acıyordu ki yutkunurken canımı o kadar yakıyordu ki gözümden yaş gelmişti.

"Bar-, baran neydi bu böyle?"

"Özür dilerim, özür dilerim. Lütfen gitme yalvarırım bırakma."

Kollarını bana sarıp beni kendine doğru çekmişti. Derin nefesler alarak sadece şunları tekrarlıyordu.

"Özür dilerim."

"İstemeden oldu. Böyle olunca birden."

" özür dilerim asafım."

"Ben kötü adamım. Bu benim kaderim."

Berdel'mi BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin