''Sen bunu bana nasıl yaparsın. O kadar anlaşma yaptık imzalar atıldı. Ne demek? Vazgeçmek "
Genç adam bir aslan gibi kükreyip duruyordu koltuğuna yayılmış arkadaşının yüzüne...
"Düşünce içinde olduğumuz anlaşmalar mı? Yıllarca ortaklık ediyoruz zaten Baran ama nedense kazanan hep sen oldun. Arkanı toplayan ben sefa süren sendin. Üstüne hakaret edip durdun."
Uzamaya başlamış sakallarını sıvazladı sinirle.
"Alparslan o zamanlar kötü durumdaydım halletmiştik o zamanları. Ne teklif etti sana neyini sattı?"
Kulaklarına ulaşan cümleler ile kaşlarını çatmıştı. Ortağının, yakının eşine yan gözle bakmış damgası vuruyordu karşısında ki gözler.
Sinirini yatıştırmak için burun kısmını sıkarken sinirle soludu.Yakasını tutup kendisine çekmişti baranı ikisininde boğadan bir farkı yoktu ama baranın siniri niçin di. Alparslanın ağzından dökülecek olan cümleler düşündüğü şeylerse onu kimse tutamayacaktı.
"İki Osmanlı tablosuna sattım seni Baran. Düşündüğünün aksine Asaf İki şirketin de yararına olacak bir teklif sundu. Evet senin tekliflerin işe yarar şeylerdi ama benim şirketi hep gölge altında bırakıyordu."
Yakasında ki elleri şiddetle çekip düzeltti arkasını dönüp kapıya doğru adımlarken ağızdan dökülen cümleler onu durdurmuştu.
" Böyle bir zekayı kaybetmek için ne yaptın Baran? Yıllarca senin fikri zehrini aşan yoktu. Onu görene kadar."
Sigara paketini ceketinin yan cebinden çıkarıp ambalajın soyarken bakışlarını kendisine dönmüş olan adama dikti ve dudaklarını araladı.
"Ayrıldığınız da haber ver. Öyle bir gelin bizim aileye daha çok yakışacaktır."
Ateşlenen sigara ile odaya ses getiren kapının çarpması olmuştu. Asaf kazanmıştı. Baranın bundan sonra yaptığı her hareket aleyhine olacaktı.
Baran ise kor bir ateş gibi yanan vücudu ile düzgün düşünme çabası veriyordu. Konağın önünde bekleyen adama anahtarını verip büyük salona geçiş yapmıştı kravatını çözüp odasına yönelirken kimsenin olmadığını fark etmişti. Anlından birikmiş terleri elinin tersi ile silip odasına yöneltti adımlarını.
Günlerce içtiği içki şişesinin kapağını kaldırıp kafasına dikti. Yeni bir bardak çıkarmayacak kadar yoğundu kafası. Yarı hisseleri çoktan kaybetmişti. Bir anlaşma daha kaybederse toparlanması güç olurdu.
Basan sıcak ile gözlerini zor aralarken soğuk biradan birini açmıştı. Elini kaldırıp şişeyi dudaklarına dayamak üzere harekette bulunurken onu bir el durdurmuştu. Gözlerini ellerinden onu durduran elin sahibine çıkarmıştı.
Zeliha yana doğru kaymış örtüsünü düzeltme zahmetinde bulunmadan gülümsüyordu.
"Çok fazla içmeye başladın."
Düğmesi çözülmüş gömleğinin yakasından gözüken göğüs çatalı ile Baran gözlerini çevirdi. Zeliha her zamanki gibi yalnız kalma fırsatı bulduğunda zaman zaman baranın odasına soyunur gelirdi. Gönlü ile tavlayamadığını vücudu ile baş göz etmeye çalışırdı.
Sonuç ise her zaman odadan tehditlerle kovulurdu.
"Çık buradan."
Elini geniş omuzdan boynuna kadar gezdirirken koltuğun etrafında yarım şekilde dönmüştü Zeliha.
"Eskileri yad ederiz diye düşünmüştüm Baran."
Eskiler Zelihanın amacını bilmediği eskiler. Derdini dinlediğini sandığı eskiler. Güldü Baran yarımyamalak.
"Şimdiden herkesin ışığı olmuş. Gözdesi olmuş hepsinin. Benim olan"
"Kim baran ne diyorsun anlamıyorum dediklerini yuvarlıyorsun ağzında."
Eğilerek dediklerini anlamaya çalışırken boynuna dolanan el ile nefesi sıkışmıştı Zelihanın tek elin gücünü iki eli ile savurmaya çalışırken duydukları ile gözleri ateş ediyordu.
"Asaf benim asafım duydun mu? Gitmiş onların gözdesi olmuş."
Elinin altında ki bedeni ittirip gözlerini ovaladı. İşaret parmağını Zelihanın üzerine doğrultup susuzluktan yapışmış dudaklarını yalanı.
"Seni son uyarışım Zeliha bu odaya bir daha girersen bu konağın dibinden bile geçemez hale gelirsin. Duydun mu beni!"
Boynunu sıvazladı yerden doğrulup hızlı adımlarla odadan çıkıp kendi odasına geçip arkasından kapısını kitledi nefes alışverişlerini düzeltmek için derin nefesler alırken aklına gelenler ile planını düşünmeye başladı.
.
.
.
.
.
.Sezerden yediği azarlar ile sonunda evine gelmiş duşunu alıp yatağına uzanıp kraker yiyordu animasyon izleyerek.
Akşam yemeğine saatler varken içinin rahatlığı ile kimsenin ahını almadan bu işi bitirecek olmanın huzuruyla yayılmıştı iyice yatağına.
Gözleri gardıropuna kayınca aklına gelen ile elini alnına yapıştırdı. Ellerini yıkayıp üstüne standart bir kaç parça geçirip mutfaktaki annesinin yanına indi.
Annesinin binbir türlü lafları ile terlik yemeden kaçmıştı mutfaktan koltukta oturan abisine de dışarı çıkacağını haber verip evden dışarı attı kendisini.
Gülümsemeyle arabasına binip avm yolunu tuttu. İçi rahat büyük sayılmasada zaferine gidiyordu adım adım.
Arabasını park edip cüzdanından kartını çıkartıp arabadan indi. Ana girişe girip güvenliğin üstünü kontrol etmesi için kollarını kaldırıp bekledi. Telefonunu bıraktığı yerden alıp.
Kıyafet dükkanlarının olduğu kata çıkmak için yürüyen merdiveni arıyordu. O kadar uzun zaman olmuştu ki unutmuştu buraları.
İstediği dükkanı bulunca sevinçle içerisini gezmeye değişikliklere şaşırmış gözlerle bakmıştı.
İstediği iki çeşit eşofman, tişörtler, gömlekler, kazaklar ve iç çamaşırları.
Evet onlara kadar yakmıştı. Kokusu sinmişti.Ödemeyi yapıp aldıkları paketlenirken. Yan taraftan paket dürüm yaptırmış. Çalışanların yardımı ile eşyalarını bagaja yerleştirmişti.
Hava çoktan kararmıştı. Sakin bir tepesi olan evine bir kaç metre uzak olan parka doğru gitmek için rotasını değiştirip kısa yola kırdı direksiyonu.
İlerleyen yol ile içine düşen huzursuzluk ile kafasını iki yana sallayıp gülümsedi. Bugün hiçbir şey onu rahatsız edemezdi. Ön farları açık bırakıp arabanın içinden yemek paketi ile çıktı.
Önüne yaslanıp ayranını dişi ile açıp arabanın üstüne koydu. Sakin ve tat alarak yemeğini yerken güzel manzaranın tadını çıkarıyordu.
Yırtık paketleri poşete atıp anahtarı ile arabasının kapısını açmak için önüne döndüğünde duyduğu hışırtı ile kafasını çevirdi.
Kaşları çatılırken hayvan diye geçiştiriyordu. Arabanın kapısını açarken boynunda hissettiği sızı ile gözleri karardı. Anahtar yeşilliğin dibini boylarken telefonunu düşünüyordu. Arabada, arabada bırakmıştı.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.Yasef kaçar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Berdel'mi BxB
Teen FictionAsaf yeşim küçüklüğünde kovulduğu konaktan abisinin ölüme gitmemesi için geri dönmüştü.