Şarkı koydum çıkmamış ise adı
Seni beklerim öptüğüm yerde-NilüferKuşluk vakitlerinin dağlar ile gökyüzünün ayırt edilemediği saatlerde ılık suyun altında alnımı soğuk banyo fayansına yasladığım vakitlerde alarmım yeni çalıyordu. Gece boyunca uykunun haram olduğunu anlayınca.
Kendimi asistan geçmişleri incelerken bulmuştum. Masa başında bir iki dakikalık dalmalar dışında gözlerimi kapatamadım.
Şimdi ise soğuk banyo fayansı ile bakışıyordum. Alarm sesi kulağıma bir daha ulaşıp tırmalar şekilde rahatsız etmeye başlayınca havlumu belime sarıp banyodan çıktım.
Telefonu sessize alıp iç çamaşırımı bacağıma geçirirken bir çok kıyafetimi kül ettiğim aklıma dank etmişti. Yüzümü buruşturup mızmızlandım onca işin arasında bir de yeni kıyafetler alacaktım.
Dişlerimi fırçalayıp gözaltı morlukları için yapıştırdığım maskeleri çıkartıp kalan losyonu göz çevreme yaydım. Göz çevresi kremi ve güneş kremini sürüp çıkacakken gözüm duş alacağım için çıkardığım kolye yaptığım alyansıma kaydı onun üst rafında.
Bana verdiği küpeler. Az kalmıştı yüzüne çarpıp çekip gideceğim günlere az kalmıştı. Kolyeyi boynuma geçirip takı kutusundan sade bir küpe çıkarıp kulağıma taktım. Birkaç delik yeni küpeler için güzel olacaktı sanırım.
Boy aynamın önüne geçip koyu gri kumaş pantolon ve beyaz bir tişört giydim saçlarımı ellerim ile düzeltip parfüm sıktım. Giyeceğim trençkotumu koluma attım.
Ve gün doğmuştu benimle beraber. Küçük bir kahvaltı faslı ile evdekilere veda etmiş abimle iş yerlerimize gitmek üzere evden çıkmıştık.
Arabamı şirketin otoparkına bırakıp güvenliğin baş selamını alıp içeri girdim. Bir elim cebimde diğer elimde mavi kaplamalı ince dosya ile beşinci kata çıkmayı beklerken sebepsizce içimin rahat ve refah olması beni huysuz etmişti.
Kahve makinelerin olduğu yere gidip kendim ve sezer için kahve almalıydım.
Vurdumduymaz bir insan olmak pekte sorun değildi benim için ancak bilip bilmeden arkamdan konuşulan şeyler beni çığırından çıkarabilirdi. Şuan gibi.Kapsülü kahve makinesine basıp iki kişilik ayarlarken dudaklarımı araladım.
"Benim hakkımda konuşacak son insanlar bile değilken, şirketin bu bölümü ne yazık ki iflas edecek durumdayken yerinize yeni asistanlar ve çalışanlar seçilirken böyle avanak takılmanız pekte şey değil mi gençler?"
Gülümsedim.
"İşinden olmak isteyen."
Sessizlik ile küçük bir gülüş bıraktım ortaya.
"Bende öyle düşünmüştüm. İşinizin başına sabah sabah bu şekilde nasıl rahat davranabiliyorsunuz. Hisse senetlerini yarım saat sonra odama isterim. Şimdi sidik yarışınızı bırakıp işlerinize dönün ben gibi olmak için bir kaç fırın ekmek yemeniz yetmez kalkın!"
Sakin şekilde konuşmam beni de şaşırtırken kahve makinesi sesi ile önüme dönüp sezercik beyin odasına yol aldım.
Bunun odasınıda ebesinin nikahına koymuşlar amına koyayım elim yandı. Söylenirken elimi yakan bardağın altına başka bir el tarafından tabla koyulmuştu gözlerimi kaldırıp otuziki diş sırıtan sezere baktım. Üst dişleri yamuktu yaptırmayı hiç düşündümü acaba.
"Günaydın asistanım kahve için teşekkür ederim ama pek bir dalgınsın."
Kafa sallayıp onunla beraber odasına geçtim kendimi L koltuğa atarken elimde ki dosyayı ona verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Berdel'mi BxB
Teen FictionAsaf yeşim küçüklüğünde kovulduğu konaktan abisinin ölüme gitmemesi için geri dönmüştü.