15

1.1K 77 17
                                    


Ben ne zaman büyüdüm anne?
Beni neden böyle büyüttünüz?

"Ben anlayamıyorum artık."

Asaf sakince duvara yaslanıp konuşmuştu. Bir an bir dürtü ile kalkmıştı dükkandan. Yüreğinde bir yankı düşmüştü ama ne için kimden bilmiyordu.

Kapıyı açan anasına belki onca sene sonra ilk defa anam demişti.

Sadece bir kaç saniyelikti. Şimdi herşey eskisi gibiydi. Tek şey vardı ortada dönmekte olan bir şey.

"Biz ne yapacağımızı bilemedik."

Mustafa Ağa tedirginlikle konuşmuştu.

Asaf yüzünü kapıdan tarafa çevirdi. Bugün ne de çok ağladı.

Hiç düşünmeden üstünde ki tişörtünü ve pantolonunu çıkardı. Kaburga taraflarını gösterdi. Bazıları geçmiş bazıları sanki ilk günkü gibi acısını yaşatıyor gibi gözüken çürüklere dokundu.

"Siz beni ölmekten beter ettiniz Mustafa Ağa. Siz benim hayallerimi çaldınız. Belki burada bir kurşunla tek nefeste giderdim ama siz beni yaşarken ölü yaptınız."

"Elinin ağırlığını abim bilir mi b-ba-ba?"

"Bence bilmiyordur. Ben şöyle tabir edeyim dıştan yufkacık ama yanağına değdiğinde bir demirden farkı yok. Çok vurmadan cenemde sorun çıkmıştı. Bazen sırt üstü yatamaz yüz üstü hiç yatamazdım karnıma vurduğun tekmelerden göğsüm sıkışırdı."

"Hiç mi baba hiç mi baba yüre-ğ-ğin sızlamadı. Elini bana kaldırırken hiç içinden bir güç durdurmadı mı? "

"O tekmeyi atarken hiç mi acısını aynı yerinde hissetmedin."

Asaf yeniden dolan gözlerine lanet etti. Böyle bir aptal olmaktan.

Aptal

Aptal

Aptal

"Ya a-a-nne senin SENİN HİÇ ANA YÜREĞİN SIZLAMADI MI?"

"Hiç mi düşünmedin oda da açık yaralar içinde inim inim inlerken mikrop kapar diye."

"Beni sevgiden yoksun ettiniz. Bana bir şevkati çok gördünüz. Ne için sikim bir dava yüzünden. Ölecek isem ölseydim de keşke bunları görüp yaşamasaydım."

"Ben sizi nasıl affederim şimdi?"

Asaf saçlarını ellerinin arasına alıp çekiştirdi.

"Daha ne var bilinmezlik olan ne var. Çıldırıcam artık ne var."

"Babaannenin ilk kocası sevdalısı numanın abisi ve ben Mahmut'un oğluyum. Baranla kuzensiniz siz."

Bunu ne Asaf duymuştu nede ortada yankılanmıştı.

"Yarın Ankara'ya döneceğim hakanla konuşup bir şeyler yapmam lazım."

Diyerek hazırlanmış odasına gitti. Çocukluğunun kokusunu alırken yatağına yattığında eskiden olan inlemeleri doldu kulağına.

***

Bir kaç saat önce çıkartılmıştı kurşun bacağından. Aksıyordu biraz baran.

"Sikeyim."

Nasıl vurdu ise Asaf böyle kalma olayıda vardı.

"Bir topal olmadığın kaldıydı baro."

Dedi kendi kendine.

Odasında kurşun yemiş olan pantolonu değiştirmek için pantolon bakan baranın odasına bir misafiri girmişti.

Berdel'mi BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin