Merhaba:))) Öncelikle bu bölüm geç geldi. Bunun için özür dilerim. Bu bölümü yazarken birçok kez silindi o yüzden bu kadar geç geldi. Umarım beğenirsiniz. Bu bölümü engelleri aşmamda bana her zaman yardım eden canım arkadaşlarım busra_aydemir1 ve elif_5sos a adıyorum. İyiki varsınız:)))
Yorumlarınız ve fikirleriniz benim için değerlidir.
İyi okumalar:))
Bazen kendinizi bir boşlukta hissedersiniz. Sanki ucu gözükmeyen bir kuyudan düşüyormuş gibi. Acılarınız olur, belki de büyük kayıplarınız. Bütün bunlardan tek başınıza kurtulmaya çalışırsınız. Ama gittikçe daha da dibe batarsınız.
Sanırım şuan da benim de durumum böyleydi. Sonuçta az şey yaşamamıştım. Bir çok kez canım yanmıştı, acıyı tatmıştım. Ama her seferinde bunlardan tek başıma kurtulmaya çalışmıştım. Ama sonuç olarak daha da kötü olmuştum.
Karnımda keskin bir acı hissettiğim an nefesim kesilmişti ama yine de Liam'a gülümseyebilmiştim. O da bana gülümsemişti. Daha sonra vücudumun titremesine engel olamamıştım ve kendimi karanlığa teslim etmiştim.
Yavaş yavaş kendime gelmeye başladığımı hissediyordum. Henüz gözlerimi açamıyordum fakat etrafımdaki sesleri ayırt edebiliyordum.
"O iyi mi?"
Bu ses Liam'a aitti. Sesi biraz endişeli çıkmıştı sanki. Birinin elimi tuttuğunu hissettim:
"Merak etme, sen iyi olucaksın."
Bu ses de Tom'a aitti. Onun sesi biraz titrek çıkmıştı. Sanki ağlıyormuş gibi.
"Merak etmeyin o iyi olucak, aslında yaratığın onu zehirlemiş olması gerekirdi ama onda zehrin belirtileri görünmüyor." dedi Luke.
"Tanrıya şükür." dedi Grace, Leo ve Tom aynı anda.
"Ama?" dedi Liam.
"Ama başka bir etkisi olucak." dedi Luke.
"Ne gibi?" Bu sefer araya Leo girmişti.
"Güzel soru. Henüz ben de bilmiyorum." dedi Luke.
Yavaşça gözlerimi aralamaya çalıştım.
"Uyandıııııı!!!!" diye bağırdı Tom.
Kaç yaşına gelirse gelsin hep çocuk kalıcak bu Tom.
Birden hepsinin başıma toplandı.
"Chloe iyi misin?"
"Kendini nasıl hissediyorsun?"
"Canın yanıyor mu?" Gibi birçok sorular duyuyordum. Hangisine cevap vereveğimi şaşırmıştım,"Yeter artık! Biraz susun da kız dinlensin."
Yavaşça başımı sesin geldiği yöne çevirdim. Liam herkesi susturmayı başarmıştı.
Yerimden doğrulmaya çalışırken karnıma aniden bir ağrı saplandı ve acıyla yüzümü buruşturdum.
Sonunda konuşabilecek kadar iyi olduğumu anladığımda bakışlarımı Luke'a doğru çevirdim:
"Neredeyiz biz Luke?"
"Ormandan çıktık. Şu anda daha güvenli bir yerdeyiz.
"Peki şey... Bana ne oldu?"
"Sen sokuldun ve sonra da bilincini kaybettin."
"Ne kadar zamandır bilincim kapalı?"
"Ihm... Şey... Yaklaşık 3 gündür."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADA
FantasyAptal bir tatilin hayatımı kökünden değiştireceğini nereden bilebilirdim ki? -KESİT- "O bir sürü masum insanı öldürdü. Az önce kendi gözlerinle de gördün. Nasıl ona güvenebiliyorsun?" "Bazen gördüklerine değil kalbine inanman gerekir. Ve kalbim ona...