Merhaba:))) Uzun bir bölüm oldu. Umarım beğenmişsinizdir. Yorumlar ve oylar biraz daha artarsa çok sevinirim:))
Yorumlarınız benim için çok değerlidir.
İyi okumalar:))))
Yavaş yavaş kendime gelmeye başladığımda hissettiğim acı ile yüzümü buruşturdum. Hayvan herifler neyle vurdularsa artık kafama. Gözlerimi araladım ve gördüğüm tek şey karanlık oldu.
Cidden kör mü oldum acaba? Yok ya zannetmiyorum. Tenime değen bir şey var. Aslında teknik olarak tam gözlerimin üstünde. Demek ki gözümü bağlamışlar. Ah çok zekiyim di mi?
Ellerimi de hareket ettirmeye çalıştım ama hiçbir şey olmadı. Bir de çok sıkı bağlamışlar. Ellerim acıyo ya. Ayaklarımı hareket ettirmeye çalıştım ama onları da başlamışlar. Beni buraya kim getirdiyse belli ki gitmemi istemiyor. Neyse en azından rahat bir koltuğa bağlamışlar.
Ağzımı açıp yardım isteyecektim ki, bilin bakalım neyi fark ettim? Ağzımı da bağlamış pislikler. Daha sonra kapının açıldığını duydum. İyiki kulaklarımı da bağlamamışlar. Kapının kapanış sesinden sonra ayak sesleri gittikçe yaklaştı.
Ayak sesleri iyice dibime kadar gelince durdu. Muhtemelen aramızda çok az bir mesafe vardı. Birden iri bir el gözlerimdeki bandı çıkardı.
Oda karanlık olduğu için gözlerimin alışması uzun sürmemişti. Gözlerimdeki band birden çıkınca başım geriye gitmiş, bu da kafamdaki ağrının şiddetlenmesine neden olmuştu ve ben acıyla inlemiştim.
Bandı çıkaran kişiye sinirle baktım. Yine benim yaşlarımda bir erkekti. Zaten ben ne çekiyosam hep bu yaşıtlarımdan çekiyorum.
Benim bu sinirli ifademe rağmen çocuk oldukça eğlenmiş görünüyodu. Sadist herif.
İyice yanıma yaklaştı ve tek hareketiyle ağzımdaki bandı da çıkardı. Tabi ben de birden konuşmaya başladım.
"Sen kimsin? Burada ne arıyorum? Niye beni kaçırdınız? Kaç kişisiniz? Amacınız ne? Sen sadist misin?"
Bu soruları öyle bir hızla söylemiştim ki çocuk ağzı açık bana bakmaya başladı. Sonra beni takmamaya karar vermiş olmalı ki odanın çıkışına doğru yürüdü. Ben odadan çıkmasını beklerken, o bir düğmeye bastı ve geri geldi. Biraz sonra oda tamamen aydınlıktı. Çocuk ışığı açmaya gitmiş.
Işıklar açılınca, birkaç saniye gözlerimin ışığa alışmasını bekledim. Sonunda gözlerim ışığa alıştığında etrafıma baktım. Odada hiç pencere yoktu. Bir köşede yatak bir köşede ise bir tane masa vardı. Zaten büyük bir oda değildi.
Daha sonra şu sadist çocuğa baktım. Kahverengi saçları ve yeşil gözleriyle aslında çok tatlıydı. Ama benim gözümde bir sadistten farksızdı tabikisi de.
Çocuk masanın olduğu yerden bir tane sandalye aldı ve tam önüme çekti. Gözümü bile kırpmadan ona bakıyordum. Belki biraz korkar diye, ama çocuk kas yığınıydı resmen.
"Beni korkutamazsın velet." dedi alayla. Niye bana velet falan diyolar ya? Aynı yaştayız boyum kısaysa ne olmuş yani?
Dil çıkarmamak için kendimi zor tuttum.
"Seni her yerde didik didik arıyolar. Bulana baya büyük bir ödül var. Söyle bakalım niye bu kadar değerlisin? Sırf güzel olduğun için olamaz bu kadar karmaşa?"
Ona tip tip baktım. Tabiki de ona bir şey söylemicem. Sesimi çıkarmadığımı gördüğünde Beni saçlarımdan tuttu ve ayağa kaldırdı. Acıyla çığlık attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADA
FantasyAptal bir tatilin hayatımı kökünden değiştireceğini nereden bilebilirdim ki? -KESİT- "O bir sürü masum insanı öldürdü. Az önce kendi gözlerinle de gördün. Nasıl ona güvenebiliyorsun?" "Bazen gördüklerine değil kalbine inanman gerekir. Ve kalbim ona...