Karanlık

215 12 12
                                    

Merhaba:)))) Öncelikle okul bitti. Bu yüzden bölümler daha kısa sürede gelicek. Ancak benim iki hafta daha okulum var. Fakat yine de kısa sürede gelicek. Aslında bu bölüm daha erken gelicekti ama bazı aksilikler oldu. Kusura bakmayın. Bu bölüm geçiş bölümü. O nedenle kısa oldu. Yeni bölüm Salı günü gelicek. Çünkü bölümün uzun olmasını istiyorum bu nedenle pazartesiye yetişmedi.

Yorumlarınız ve fikirleriniz benim için değerlidir

İyi okumalar:)))))

Luke oku güvenli bir şeklide çıkartmıştı. Okun biraz kayması demek, Tom'un damarına elveda demekti. O yüzden dikkatlice çıkarmıştı oku.

İlaç gibi görünen ıslak bir bezi Tom'un yarasına bastırdı. Tom acıyla bağırdıktan sonra bilinci kapandı. Luke bezi hala yaraya bastırmaya devam ediyordu.

Yaradan akan kan durmuştu. Aniden yaranın yavaş yavaş kapandığını gördüm. Yara tamamen kapanınca Luke yere çöktü. O da yorulmuştu.

"Tom'un ise nefesleri düzenli hale gelmişti. Uyuyordu.

"Anlaşılan burada kalıyoruz." dedi Liam.

"Birileri ateş yaksa iyi olucak." diye ekledim.

Sonuçta hava soğuktu ve ben üşüyordum.

"Liam ve Chloe, siz ikiniz gidin odun toplayın." dedi Luke.

Sonuçta adam alfa yani. Naparsın, hayat böyle. İç sesimle birlikte saçmalıyoruz arkadaşlar.

Dur bir dakika, ben Liam'la mı gidicem?

Laneeeettttt!!!!!

Bu çocuk sapığın teki.

"Luke seni öldürüp, alfa olucam."

Evet, şimdilik planım bu. Luke'u öldür, alfa ol, Liam'dan uzak dur.

Luke oturduğu yerden sırıttı.

"Beni öldüreceğin günü sabırsızlıkla bekliyorum."

Ben de ona dil çıkardım.

"Hadi gidelim artık Chloe." dedi Liam.

"Pekiii" dedim ve ormanın içinde ilerlemeye başladık.

Ortalık çok sessizdi. Ta ki bir kızın çığlılarını duyana kadar.

"Lütfen yardım edin bana. Ahhhh!. Lütfen!"

Kız acı dolu çığlıklar atıyordu. Liam'ın küfrettiğini duyunca kafamı ona çevirdim ve ona sran gözlerle baktım.

"O kızı tanıyorum Chloe"

Ardından acı dolu bir çığlık daha, bir tane daha ve bir tane daha.

Dayanamayıp sesin geldiği yöne doğru koşmaya başladım. Liam da arkamda geliyordu. Sonunda sesin kaynağına ulaştığımızda dondum kaldım.

Benim yaşlarımda bir kız yerde yatıyor. Yüzü başta olmak üzere her yeri kanlar içinde. Vücudunda derin kesikler var.

"Ah, tanrım" dedim şaşkınlıkla.

kız birden bana döndü ve gözlerini pörtletti.

"Burada olmaman gerekiyor. Çabuk buradan git. Hemen. Bu bir tuzak." dedi güçlükle.

İstemsizce arkamı döndüm.

Liam yerde yatıyordu. Birden kafamda çok keskin bir acı hissettim.

Ah, cidden mi. Neden beni daha insancıl yöntemlerle bayıltmıyosunuz. Gözümün önünde siyah noktacıklar uçuşmaya başlamıştı. Daha sonra bu siyah noktacıklar büyüdü, büyüdü ve karanlığı oluşturdu.

***

Yine kendimi boşluktan düşüyormuş gibi hissediyorum. Tutunacak hiçbir şey yok. Böyle durumlarda bizi ağaç dalları kurtarır. Yani dostlarımız. Burada en önemli olan şey, doğru dalı bulmaktır. Bazı dallar güçsüzdür bizi tutamazlar. Bazıları ise güçlü. Dostlarımızda böyledir işte. Gerçek dostlarımız bizi kurtaran güçlü dallarımızdır. Ama dost olduğunu düşündüklerimiz ise aslında sadece kendini düşünen zayıf dallardır.

ADA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin