Seninle Sonsuza Kadar

8. Bölüm

(Multimedia Hazal)

-8. Bölüm-

Hep beraber sahilden dönerken yol boyunca Samet ve ben Berk’in kötü bakışlarına maruz kalmıştık. Bize çok kötü bir suç işlemişiz gibi bakması cidden çok sinir bozucuydu. Zaten Berk’te tek başına sinir bozucuydu. Hayır sanki o gün iskelede ben onu terslemiştim de şimdi trip atıyor gibi bir hali vardı.

Bizim evin olduğu sokağın başına geldiğimizde çocuklara veda edip yanlarından ayrıldım.

Ağaçlı yolda eve doğru yürürken arkamdan gelen adım sesleriyle kafamı çevirmemle Berk ile burun buruna gelmemiz bir oldu. Şakaydı değil mi? Niye peşimden gelmişti?

Kaşlarımı çatıp hafif sinirli çıkan sesimle “Ne var?” diye sordum. Onun suratıysa benimkinin aksine üzgün gibiydi. İlk önce bunun olamayacağını düşünüp suratına biraz daha dikkatli baktım. Ama sahildeki o sinirli halinden eser kalmamıştı.

“Konuşmalıyız.”derken suratıma çarpan nefesiyle titredim. Bu kadar yakın olmamızın yanlış olduğunu düşünerek birkaç adım geriledim ve suratına bakmaya devam ettim.

Bana tekrar yakınlaşıp açtığım mesafeyi kapattı. Ellerini kollarıma yerleştirip hafifçe sıkmasıyla kaşlarımı daha da fazla çattım. Suratını benimkine biraz daha yaklaştırıp ellerini daha fazla sıktı. Olduğum yerde biraz kıpırdandım ve sesimi yükselterek “Canımı acıtıyorsun.”diye tısladım. Cidden derdi neydi? Ne yapmaya çalışıyordu?

“Sende benim.”dedikten sonra sahildeki gibi sert bakışlarını üzerime dikti. Dediğini anlamayarak suratına boş boş bakmaya başladım.

Sesimin bu sefer daha güçlü çıkmasına özen göstererek “Ne konuşacaksan konuşalım, gitmem lazım.”dedim.

Ellerini kollarımdan nihayet çektiğinde benden uzaklaşmayacağını anlayıp ben geriye doğru bir adım attım ve kollarımı göğüslerimin altında birleştirip beklemeye başladım.

Sakin görüntüsünün aksine sinirli çıkan sesiyle “Ne yapmaya çalışıyorsun?” diye sordu. Ne mi yapmaya çalışıyordum? İçmiş miydi bu çocuk?

“Anlamıyorum.” dedim  meraklı bakışlarım eşliğinde.

“Bal gibi anlıyorsun işte. Benden intikam almak için Samet ile yakınlaşıyorsun. Derdin ne?” diye kükredi suratıma doğru.

Sorusunun üstüne biraz afallasam da sesimi şaşkın halinden çıkarıp hafif bağırarak “Ne diyorsun sen be? Senden niye intikam alacakmışım ben?! Ayrıca bunun için neden Samet ile yakınlaşayım? Hayır kendini ne sanıyorsun bilmiyorum ama umurumda değilsin.”diye bağırdım bende onun suratına doğru. Evet Berk’in geri zekalı olduğunu biliyordum ama bu kadar olacağını tahmin etmemiştim. Ondan intikam almak için Samet ile yakınlaşıyormuşum. Aptal.

“Anlamıyor muyum sanıyorsun? Seni tersledim diye gidip onunla flört ediyorsun. Beni kıskandıracağını falan mı zannediyorsun?” dedi bağırarak.

“Aptalsın biliyor musun? Zavallı bir aptalsın. Seni kıskandırmaya çalışmıyorum. Nedeni ne peki düşündün mü? Çünkü umurumda değilsin. Senden nefret ediyorum! Kıskandırmaya çalışmıyorum ama sen kıskanmışa benziyorsun. Sahildeki bakışlarını fark etmeyeceğimi falan mı sanıyordun cidden?”

“Seni kıskanmak en son yapacağım şey. Ama eğer Samet’i kullanmaya kalkarsan işte bu sefer bitersin. O benim en yakın arkadaşım ve onunla yakınlaşmanı istemiyorum.”dedi kendinden emin bir ses tonuyla. Cidden çıldırmış olmalıydı. İstemiyormuş. Hah, çok umurumdaydı sanki.