13. Bölüm: Korlar En Alevsiz Andalar.
Emir Can İğrek, 1001.
🪁
"Ben seni ne yapayım? Gerçekten soruyorum, sonun ne olacak senin Asal? Beni delirtmeye niyetli misin sen?"
Sedyeden aşağı sarkan ve sallanan ayaklarıma bakarken söylediklerine sessiz kalmıştım.
Önümde ileri geri yürürken hırsla sarfettiği cümlelere karşın kafamı kaldırıp ona bakarak "Rahatlayana kadar kullanabileceğimi söylemiştin." dedim.
Söylediğimi duyunca durakladı ve bana baktı. "Asal," dedi anlamamı ister nitelikte. "Sana, kendi dozundan 3 fazlasını alabilirsin dedim. Çünkü 3 doz seni rahatlatırdı. Günde 6 doz kullandığın ilaca ekstra 6 doz daha ekle dememiştim!"
Yüksek çıkan sesinden ötürü gözlerimi kapattığımda Kenan'ın "Bağırma." dediğini duydum.
Gözlerim yeniden açıldığında Duman abi ona dönerek "Ne bağırma abi, ne bağırma?" diye patladı. Aralarında yakın bir ilişki olduğunu bilmiyordum ama konuşmalarından belliydi. "Kendini öldürecek, göz mü yumayım?"
Duyduğum şeyle aldığım nefes kesildi. Kendini öldürecek.
Kenan yaslandığı duvardan sırtını çekti ve Duman abinin yaptığı gibi ona yaklaştı. "Sana göz yum mu diyorum?" diye sordu. "Ne durumda olduğunu görseydin 6 değil 16 doz verirdin."
Saçları arasından parmaklarını sertçe geçirdi. Bir süre hepimiz sessiz kaldık. Kenan'ın yanından benim yanıma geldi. Tam karşımda durduğunda "Belki de ciddileşmen için artık bu konuşmayı yapmamın yeridir." dedi.
Ellerim, sedyedeki muşambayı kavradı.
"Asal, sen en etkili astım ilaçlarının kullanılabilecek en yüksek dozunu kullanıyorsun." Biliyordum, Allah kahretsin ki bu durumdaydım. "Üstüne sigara içiyorsun daha bu yaşta. İleride ne olacağı belli değil. Hadi bir şekilde böyle gitmene rağmen yaşarsan belki çocuğun olsun isteyeceksin. O çocuk doğduğunda son evre bronşitli doğacak." Gözlerini kapattı, diliyle dudaklarını ıslattı, ardından gözlerini yeniden açtı. "Ayrıca hemofili ilaçlarını da kullanmıyormuşsun. Sen ne yapmaya çalışıyorsun Asal?"
Asal, daha 17 yaşındasın, demişti, 1 yıl önce hematologum İlhan abi. Eğer şu an başlamazsan ileride pişman olursun; senden sahip olduklarından sonra olmak istediklerini de almaya başladığında çok pişman olursun.
Bu cümlenin anlamını en başta anlamasam da daha sonra anlamıştım.
Yine o gün sedyede oturduğumu hatırlıyordum ve yine, tam şu an yaptığım gibi başka bir sedyenin üstündeki muşambayı avuçlarım arasında eziyordum.