AHVES

1.BÖLÜM "PUSUYA DÜŞEN YÜREKLER"

Evvveeettt ilk bölüm ile karşınızdayım çiçekleriiimm? 🌼Nasılsınız umarım iyisinizdir? Ben çok heyecanlıyım yeni kurgum ve yeni bir deneyim. Umarım bu yolda beni destekler ve yanımda olursunuz. Sizden tek ricam lütfen oy verin, emeklerime karşılık, bölümü okuyup oy vermeyen arkadaşlar en azından emeğini görmezden gelmeyin. Gerçekten bu benim için çok önemli, yazma hevesim, kurgum, ilerleyişim için çok önemli.

Diğer kurgularımı, bir tanesini kaldırmış bir tanesine de ara vermek durumunda kaldım. Çünkü hak ettiği değeri görmüyordu kurgum. Ben bu kurguyu yazarken herşey daha iyi olsun diye adım adım, araştıra araştıra ilerliyorum. Belki günde elliden fazla video izleyip bölümlerimi ona göre yazıyorum. Çünkü siz değerli okuyucularıma daha iyi bir kurgu, daha iyi bölümler vermek için, karşınıza daha iyi bir şekilde gelmek için sürekli çabalıyorum. Lütfen sizlerde bölümlere oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Seviliyorsunuz...🤍

BÖLÜM ŞARKISI: Cem Karaca/Deniz Üstü Köpürür

Not= Tanıtım bölümünü ilk bölümden almıştım, fakat araya Leyal ile Artun'un ilk karşılaşma anını ekledim lütfen bölümün hepsini okuyun. yorumlarda buluşalım sevgili çiçek okuyucularımmmm.♥️

Not2= Değerli okurlarım öncelikle kurgum hakkında ufak bir bilgi vereyim. Biliyorsunuz askeri konulu bir kurgu yazıyorum fakat sıradanlığın dışına çıkmak istediğim için konusunu engelleri olan bir timi anlatmakta. Askerlik mesleği hakkında bilgim var ve engelli bireylerin asker olamadığını bu mesleği yapamayacaklarını gayet tabi farkındayım bir çok kişi gerçeğe yatkın kurgu olsa daha iyi olurdu diyerek yorum yapıyor lakin Wattpad'de bunu bulmaları oldukça zor çünkü yazar olmak demek imkansızı kendi kalemi ile var etmek demek. Benim yazarlık dünyamda herşey mümkün, kurguda geçen bütün olay ve kurumlar tamamı ile hayal ürünüdür gerçek kişi ve kuruluşlar ile hiç bir alakası olmayıp sadece yazarın dünyasına aittirler. Yorum yaparken lütfen bunları dikkate alınız😊

Zamana takılı kalmış olan geçmiş bir çığ gibi ruhumuzu ezdiğinde bizler o geçmişin altında çırpınıp dururduk. Acılarımız, mutluluğumuz, hüzün, göz yaşı, keder herşey geçmişimizden bize birer armağandı. Acılarımız oradaydı ne zaman arkamıza dönüp bakmak istesek ayağımıza dolanarak bizi en dibe çekmeye çalışarak bizimle savaşır kaybetse bile pes etmez ve bize geçmişimizden bir karanlık armağan ederdi.

Ruhumuzdaki çizikler bizi kanatmaya başladığında ise asıl yapmamız gereken geçmişin kapılarını sonsuza dek kapatmaktı. Fakat bu eksik olanlar için zor bir eylemdi. Dünya üzerinde yüzlerce insan eksik doğarak hayatın onlara sunmuş olduğu engeller ile yaşamaya çalışır, bir çok insan ise geçirmiş oldukları kaza, kaza görünümlü cezalar ile hayatlarını bedenlerinde oluşan engeller ile idame ettirmeye devam ederdi.

Genç kadın yürüdüğü sessiz koridorda, ayağındaki botların çıkarmış olduğu o güçlü ses ile kendinden emin adımlarla ilerlerken yanından geçen astları  durarak kendisine asker selamı veriyordu. Simsiyah saçlarını yukarıdan bağlamış, gözlerine kadar çektiği yeşil bandanası ve üstüne oturmuş olan herkesi kendine hayran bırakan kamuflajlı ile sadece ela gözleri görünen genç komutan hedefine kitlenmiş bir şekilde toplantı odasına gidiyordu. Güzel ve çekici bir kadındı Üsteğmen, karargahtaki bir çok adam kendisine hayran bırakıyordu zira güzelliğinin yanında belkide bir erkekten daha cesur ve korkusuz bir asker olması dikkatleri üstüne çekmede en büyük etkendi.Lakin sadece tek etken bu da değildi, bugüne kadar katıldıkları bütün operasyonları başarı ile bitirmiş, adlarını bütün Türkiye'ye duyurmuş oldukça güçlü bir time sahipti. Devletin kurmuş olduğu, herkesin dilinde olan fakat kimsenin bilmediği o gizli tim...