Yeni bölümden kocaman merhabalaaarrr.🐥 Huh sonunda buradayım, çok fazla tıkandığım ve yazamadığım bir bölüm oldu. Şimdi sizler okurken bunlarda mı tıkandın diye soracaksınız ama inanın düşündüğünüz gibi olmuyor. Normal yaşantımda yaşadığım sorunlar, yaklaşan sınavlarım bazen ruh halimin fazlası ile kötü olması, kaleme dökemediğim cümleler vb. birçok şey etkiliyor. Hele ki aile evinde yaşıyorsanız bu iş çok daha zor oluyor maalesef ki. Ama sonunda yazabildim, aslında çok daha uzun olacaktı, bölümü okurken göreceksiniz bir yüzleşme olacak ve bu yüzleşmeyi normalde bölümde yazacaktım ama sizleri daha fazla bekletmemek adına elimde ne varsa yazıp size sunmak istedim. Bahsettiğim o yüzleşme ise bir sonraki bölümde olacak. Umarım beğenirsiniz.🤍♥️
Hadi bol bol oy vererek kitabımızı üst sıralara çıkaralım Ahves ailesi, size güveniyorum ayrıca satır aralarındaki yorumlarda olacağım orda buluşalııımmmm. Şimdiden çok teşekkür ederim.🥳
NOT: WhatsApp'tan açtığım kanala Instagram hesabımdaki linkten ulaşabilir ve kanala katılabilirsiniz. Orda bölümler hakkında bilgiler ve bölümlerden spoiler, bazen de küçük alıntılar bırakıyorum. Ayrıca kanala bıraktığım linkten bana anoanim olarak istediğiniz soruları sorabilirsiniz hepsini seve seve cevaplayacağım.🤍
Bana ulaşabileceğiniz sosyal medya hesaplarım.Instagram: ahves___
Tiktok: yildiztozuyazari7
31 ARALIK 2004
Karanlığın hüküm sürdüğü figan günlerin yerini ışıltılı kahkahaların aldığı bir yılbaşı gecesinde edilen sohbetler eşliğinde anlatılan hikayeleri bölen tek ses küçük bir kızın kıkırtısı bütün kötülükleri silip atacak kadar güzel ve güçlüydü. Gönülde parlayan yıldızları saklayan puslu sis bulutları kar yağışının habercisi gibi bütün havayı sarmalıyordu. Bu durum en çok çocukları ve çocuk ruhlu olan kimseleri sevindiriyordu elbet, sokakta bulunan her ev tatlı bir telaşe içerisindesindeydi. Hava kararmış olmasına ve soğuk olmasına rağmen dışarıda duyulan mutluluk ağıtları Mete babasının dizlerinde oturan küçük Leyal'i hem heyecanlandırıyor hemde mutlu ediyordu. Büyük gözlerini kocaman açmış meraklı bir ifade ile tekli koltuğa sırtını dayamış ve babacan bir ifade ile eski anılarını anlatan Ferhat dedeyi pür dikkat dinliyor bazen kıkırdıyor, bazen küçük elleri ile dudaklarını kapayarak şaşırıyor bazense küçük kiraz dudaklarını büzerek üzülüyordu. Onun bu tavırları evdeki herkesin neşe kaynağı olmuştu, uslu uslu anlatılanları dinlerken bir anda bıcır bıcır sorduğu sorular ile herkesin yüzünde eşsiz gülümsemeler oluşturuyor, geçirdikleri geceyi daha keyifli hale getiriyordu.
İçi eriyen ve mutlu olan elbette sadece büyükler değildi. Hemen babasının yanında bütün sakinliği ile oturmuş ve anlatılan hikâyeleri dinleyen Artun Agâh içi giderek bakıyordu küçük kıza. Dedesi ve babaannesi bir haftalığına kendilerine misafir gelmiş ve böylece yeni yıla beraber girme fırsatı doğmuştu. Her ne kadar dışarıya belli etmese de mutluydu. Ailesi yanındaydı, Leyal gülümsüyordu ve bu onu içten içe daha mutlu ediyor, huzurlu olmasını sağlıyordu.
Bazı mutlulukların çığlıkları olmazdı, yürekte yaşanır ve ruhta ince ince tangırdardı.
İşte böyle bizde zamanında az yaramaz değildik." Sevecen bir ton ile konuşan Artun Agâh'ın dedesi Ferhat, kırlaşmaya yüz tutmuş saçları, hafif çıkmış göbeği, üzerine giydiği jilet gibi beyaz gömleği ve siyah kumaş pantolonu ile hem çok sevecen hemde gözlerindeki o karanlık ve sert bakışları, uzun ve heybetli duruşu ile fazlası ile sarsılmaz duruyordu. Kendisi MIT'e bağlı eski subaylardan biriydi, geçirdiği yaralanma sonucu emekli olmak zorunda kalmış ama bağlantısını da hiç bir zaman kesmemiş, Leyâl ve annesinin bugün burda olmasının en büyük etkenlerinden biriydi. Zeki ve güçlü bir adamdı vesselam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AHVES
AksiTüm engellerine rağmen güçlü bir şekilde her operasyondan sağ çıkan ve sadece kadınlardan oluşan kimsenin bilmediği gizli bir tim ,Kalkan Timi... Eksiklikler sadece kusur bulanlardadır... Kendilerini vatana adamış, özel kuvvetler bünyesinde görev y...