70.B FİNAL

604 39 6
                                    




Siz: Şu müziğin sesini biraz daha açarsanız polisi aramak zorunda kalacağım.

Çiçek Bahçem: ?

Siz: Gayet açıklayıcı konuştuğumu düşünüyorum.

Çiçek Bahçem: Siz kimsiniz pardon?

Siz: Yan odanızda oturuyorum hanımefendi. Numaranızı çocıklarımdan aldım.

Çiçek Bahçem: Ee sonuç?

Siz: Hanımefendi sizi hâlâ kibarca uyarıyorken lütfen şu müziğin sesini kısın.

Siz: Aksi halde olacakları hatırlatmak isterim.

Çiçek Bahçem: Saat daha 13.00 beyefendi. Çocukların uyku saati geçti. Aklınız neredeydi şimdiye kadar?

Çiçek Bahçem: Müziğin sesi kısık. Ben evin bir ucundan bile zor duyuyorum üstelik.

Siz: Ben gayet net duyuyorum ama şuan o 'Kırmızı balık..." şarkısını.

Çiçek Bahçem: Çok güzel bir eser değil mi? Duru bayılıyor buna.

Siz: Bundan önce dinlediğiniz 'Baby Shark' kadar harika bir eser evet.

Çiçek Bahçem: Müziğin zevkiminizin iyi olduğunu söylerler.

Siz: Evet sanırım biraz sonra kapınıza dayandığımda aynısını bende söyleyeceğim.

Çiçek Bahçem: Sabırsızlıkla bekliyorum beyefendi

....

Kollarım arasındaki küçük kızıma biraz daha sokulurken geriye yaslandım. Çok sürmeden duyduğum ayak sesleri ardından odanın kapısı açıldığında kucağında minik bebeğimizle bize bakan kocama büyük bir gülümsemeyle baktım. "Polisleri kapıma dayarsın diyordum ama." dedim sessiz bir kıkırtıyla.

"Ben varken onlara ne gerek var?" diye yanıma yaklaştığında Ulaş'ı kucağıma verdi. Evet minik bebeğimizin adı Ulaş. Dayısı olacak hain onun adını koymazsak kendisini öldürmekle tehdit ettiği için adını zorla vermişti ama biz isminden şikayet etmediğimiz için sorun çıkarmadan dediğini yapmıştık. Nitekim aynı numarayı Leyla, abimlerin büyük kızı için denemişti ama Sedef onu bir güzel paket yaptığı için işe yaramamıştı.

"Anne?" diye huysuzlandı Duru dizlerimin üstüne oturmuş yüzüme dolu dolu bakarken. Henüz erkek kardeşinin varlığına alışamamış küçük kıskançlıklar yapıyordu. Bu yüzden Tuna Ulaş'la daha çok ilgileniyor bende Duru'nun bu duruma alışması için yardımcı oluyordum.

"Hadi kızım babanın kucağına." dedim kıvırcık kısa saçlarını karıştırırken. Saçları kesinlikle babasına benziyordu ve ben bu durumdan çok ama çok memnundum.

Duru itiraz etmeden babasının kucağına atlarken Ulaş'ı biraz daha kendime çektim. Kızım babasına benziyor olacabilrdi ama oğlum tamamen benim kopyam gibiydi. Esmer teninde parlayan kocaman açık kahve gözleri ve uzun ve ince dudakları vardı. Tıpkı kocam olacak adamın beni tarif ettiği gibi.

Ulaş'ın anlına dudaklarımı bastırıp yanımda başını omzuma koyan kocama döndüm. Ona dönmemle burnum saçları arasında kaybolurken derin bir nefes alıp kafasına öpücük kondurdum. "Hâlâ çocuk gibisin Tuna." dedim kıkırdayarak.

"Kırmızı balık göölde, kıvrılan kıvrılan yüzüyoor." Beni duymamış gibi Duru'yla birlikle şarkıya eşlik ediyordu.

"Aynen canım bende öyle düşünüyorum."

"Balıkçı Hasan geliyor..."

"Ya Tuna!" diye şikayetlendiğimde gülerek başını kaldırdı.

"Bu ne böyle içimiz dışımız kırmızı balık oldu hem Bana dönek demiş itin birisi daha güzeldi değil mi Çiçeğim?" dedi uykulu gözlerle bana bakarken. Ne dediğini bilmiyormuş gibi konuşuyordu.

"Fesuphanallah kadar güzeldi evet."

....

İlk textler bir yerden tanıdık geldi mi djdkdmdl

Umarım öyle mükemmel ve etkileyici bir son beklememişsinizdir çünkü bu kurguya anca bu yakışırdı. Ne bol bol romantizm ne bol bol komedi gördük kitap boyu. Ve eminim çoğunuz kitabı çerezlik ve sarıyor diye okudu.

Ayıptır söylemesi akıcı bir kalemim vardır jxkdmdlx Kurgu sarmasa bile sırf anlatım dili akıp gittiği için okumuş olanlar vardır aranızda eminim. Bu uzum yolculukta bana eşlik eden herkese teşekkür ederim umarım sizi doyuran bir kitap olmuştur.

Bundan sonra bir tane instagram bölümü atacağım ondan sonra tamamen Kat3 'ün sonuna gelmiş olacağız. Belki Kusursuz'da ara ara onları hatırlatmak adında bir şeyler ekleyebilirim ama o kadarla kalır.

Kat 3 'Texting' (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin