Hoş geldiniz.
Medya: Feza Yalaz
Beğenir ve yorum yaparsanız mutlu olurum.
Yorumları biraz çoğaltabilir miyiz düşüncelerinizi merak ediyorum da.
Keyifli okumalar...
✨
Ertesi gün...
Bir kaç ay öncesiydi. Sosyal medya da öylesine dolanırken önüme düşen bir video ile hayatımı değiştireceğimden habersizdim.
"Bir kalem ve kağıda ihtiyacımız var," demişti ekrandaki kadının ince sesi. Tesadüftü ki önümde beyaz bir kâğıt ve kalem vardı. "Evet şimdi hayalinizdeki o kişiyi çizin manifestimiz bu kadar basit," diye devam ettiğinde hadi be derecesine dudağımı aşağı sarkıtsam da parmaklarım çoktan kalemi kavramıştı.
Omuz silkerek çizmeye başladığımda bitirmek tam bir saatimi almıştı. Her ne kadar saçmalık olduğunu düşünsem de videoda nasıl yapıldığını anlatan kız; erkek arkadaşını hayatına bu yöntemden sonra girdiğini söyleyince, ben de neden denemeyeyim ki demiştim kendime.
Ölmeden aşık olmak istiyordum ve o kişiyi beklemek yerine belki onu kendime çekebilirdim.
Galiba hayat bana ilk defa mucizesini göstermişti çünkü ertesi gün okula gelen yeni çocuğun fiziksel özellikleri manifest için çizdiğim resimdeki yüze ve fiziğe neredeyse tıpatıp benziyordu.
Uzun bir süre rüya da olduğumu düşünmüştüm. Fakat gerçekti ve ben onu görünce şaşkınlıkla açılan ağzımı zar zor kapatmıştım. Resmen gözlerimin önünden geçerek en arka sıraya oturmuştu.
Adı; Feza Yalaz'dı...
İşte o gün başlamıştı ona olan ilgim. Düşününce hâlâ daha hayal gibi geliyordu. Birine anlatsam kesinlikle inanmaz ve hatta delirdiğimi bile düşünebilirdi.
Feza Yalaz; evrenin bana hediyesiydi en azından ben öyle olduğuna inanıyordum. Fakat pişman olduğum çok büyük bir şey vardı ki o da; manifestin olacağına inanamadığım için kızın anlattıklarını eksik yapmış olmamdı. Mesela onun bana olan davranışlarını ve karakterini hiç hesaba katmamıştım.
İlk dönem başlayalı nerdeyse 3 ay oluyordu fakat bir kere bile onunla sohbetimiz olmamıştı. Daha doğrusu tüm sınıfla arasında bir işletişim problemi vardı. Sınıftakiler yeni gelen çocuktan haz etmedikleri gibi o da bizlere alışamadığını yüzündeki ifadeden açıkça belli ediyordu. Sabahları geldiğinde en arka sıraya oturur, bazı teneffüslerde sigara içmek için arka bahçeden kaçar bazen de sınıfta kalıp, kulağına kulaklıklarını takarak bahçeyi izlerdi.
Annemin sesiyle test kitabımın kapağını kapatıp, "Efendim," diyerek yerimden ayaklandım.
Mutfağın kapısından girerken burnuma gelen kavrulmuş soğan kokusuyla yüzüm ekşimişti. Tek eli belinde tenceredeki yemeği karıştıran annem bakışlarını bana çevirdiğinde; "Etütün bittiyse salatayı yap annecim," dedi yorgun bir sesle.
Başımı sallayarak, sebzeleri çıkarmak için buz dolabını açtığımda bir yandan da annemin ders çalışmam için verdiği nasihatleri dinliyordum.
"Doktorun ne dediğini duydun değil mi Pera? O kadar sinir oldum ki. Üniversiteye hazırlanan öğrenciye hiç ders çalışmaya ara ver denir mi?" diye soran annemle bıçağı tutan elim duraksadı. Domatesi tekrar kesmeye devam ederken, omuz silkerek karşılık verdim.
"Kemal Bey onu stres yapmamam için söyledi anne. Kalbim yoruluyor biliyorsun."
"Onun işi seni tedavi etmek sana akıl vermek değil. Ders çalışamazsan nasıl kazanacaksın üniversiteyi?" diye sinirle konuşan anneme dönerek alayla güldüm.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAST DATE
Literatura FemininaPera, 17 yaşında bir lise öğrencisidir. Feza adında motorcu bir çocuğun hayatına girmesiyle kalbinin ilk defa attığını hissetse de bu onun için son derece tehlikeli olacaktır. Yarı texting ✨