Hoş geldiniz.
Medya: Feza Yalaz
Twitter da #Lastdate etiketiyle yorumlarınızı ve düşüncelerinizi benimle paylaşırsanız sevinirim.
Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın.
Beni buradan da takip edebilirsiniz bazen bölüm bildirimi gelmiyor linki paylaşıyorum.
Bu bölüm normal yazı olarak yazıldı ve biraz uzun sürdü yorumlarınızı lütfen esirgemeyin.
Keyifli okumalar...
✨
Aynı günün akşamında devam...
Ölmeden önce yapmak istediklerinizi listelemiş miydiniz? Ben yapmıştım. Uzun bir listem vardı. Çoğunun üstü bile çizik değildi. Sadece bir kaçını gerçekleştirmiş, diğerleri için hiç imkanım olmamıştı. Listenin en başında ise 'AŞIK OL!' yazıyordu. Biliyordum, kalbi hasta bir kız için fazla cüretkar bir istekti.
Aşık olmak bana göre bir delilikti ama birini kendime aşık etmek bencillikten başka bir şey değildi ve ben bunu bile bile Feza'nın oyununa evet demiştim. Bana aşık olması için bilinçli olarak bir şey yapmamış olsam da onu etkilediğimi söylemesi beni korkutup, kendime getirmiş ve zihnimde kırmızı alarmların çalmasına neden olmuştu. İddiayı kabul etmekte ki tek amacım onunla iletişimimi koparmamaktı fakat aramızdaki adı olmayan bu ilişki aniden duygusal bir boyuta yöneldiğinde ikimizi de sonu bilinmeyen bu yolun başında durdurmaya mecburdum.
Ben ölüyordum, onun ise önünde koca bir ömür vardı. Eğer bana aşık olsaydı belki de ömrünü bir acıyla yaşamak zorunda kalacaktı. Bu eminim ki bir insan için katlanılmaz bir yaşam olurdu. Ona verebileceğim son kullanma tarihine az kalan bir kalpten fazlası olamazdı.
Oysa onu tanıyabilecek kadar uzun bir ömrümün olmasını, beni sevmesini, beraber şarkılar söylemeyi, dans etmeyi, şehir şehir gezmeyi, onunla çikolatalı pasta yapmayı çok isterdim.
Saatlerdir kırık kalbimin acısının geçmesini bekleyerek kedim Sütlaç'a sarılmış bir halde pencerenin kenarında oturuyordum. Her zamanki gibi tek sırdaşım oydu. Yanağımdan kayan göz yaşlarına bakıp miyavlarken, onun da gözlerinin sulandığını fark ettiğimde içime sığmayan sevgiyle küçük bedenini göğsüme yasladım.
"Çok aptalım değil mi Sütlaç? Hayatımda ilk defa bir çocuktan hoşlanmıştım onu da incittim," dedim ve kısa bir es vererek parmaklarımın altındaki yumuşak tüylerini okşadığım yavru kedinin yüzünü kendime doğru çevirerek dudaklarımı üzgünce kıpırdatmaya devam ettim. "Onu kendimden uzak tutmanın başka çaresi yoktu ki. Ya fark etmeden birbirimize aşık olsaydık ne olacaktı? Sonradan çok üzüleceğine şimdi hayal kırıklığına uğraması daha doğru. Belki benden nefret ediyor artık ama olsun ilerde nefret etmesinden iyidir."
Sütlaç'ın bir tepki vermemesiyle yanaklarımı şişirip, ofladım. "Senin şu an beni onaylamak için miyavlaman gerekirdi," dedim küskence. Ciğerlerimi dolan derin bir nefesle omuzlarım kalkıp, indi. Gözlerim komidinin üzerindeki çalar saate kaydığında, "Annem de hâlâ gelmedi," dedim kendi kendime. Arkadaşlarıyla kahve içmeye gitmişti ama hâlâ eve dönmemişti. Göz yaşlarımın kalıntılar bıraktığı yanaklarımı elimin tersiyle hızlıca kurulayıp, yerimden kalktığımda dış kapının açılma sesiyle odamdan çıktım.
"Nerede kaldın anne?" diye seslenerek yürüdüğümde Fulya teyzemin kapının ardından beklemediğim bir an da çıkması kaşlarımı çatmama sebep olmuştu.
"Annem nerede?" diye sorduğum sırada bakışları açık olan kapıya çevrilince neye baktığını göremediğim için hızlı adımlarla yanına doğru ilerledim. "Annem nerede diye sor—" derken, annemi ayağı sargılı ve kol değnekli bir şekilde görmek kelimeleri dudaklarıma mühürlemişti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAST DATE
ChickLitPera, 17 yaşında bir lise öğrencisidir. Feza adında motorcu bir çocuğun hayatına girmesiyle kalbinin ilk defa attığını hissetse de bu onun için son derece tehlikeli olacaktır. Yarı texting ✨