255 oy, 375 yorum
***
"Joyeon, Donam-Dong'taki cinayetin dosyasını bana getirir misin?"
Joyeon, aldığı bu kibar istekle olduğu yerde gözlerini büyütüp savcıya bakarken bakışları telefonunda olan Savcı gelmeyen cevapla başını kaldırıp stajyere bakmış, kaşlarını çatmıştı. "Ne duruyorsun?" diye konuştu "Kaybol."
"Hemen Savcı'm!"
Anında doksan derece eğilip odadan çıkan çocuk koşarak dosya odasına giderken Seungmin kulaklığını kulağına yerleştirip yedi sene önceki davaya ait kısa bir haber videosu açtı.
"Seul'de dün akşam saatlerinde duyulan silah sesi mahalle sakinlerini korkuturken polis bu sabah olayın intih..."
"Savcı'm ben geldim!"
Bir anda odayı dolduran ses Seungmin'in elindeki telefonu korkuyla masaya atmasına sebep olmuş, gözleri hızla odaya giren gazeteciye çevrilirken böyle bir şeyi beklemeyen Chan kaşlarını çatmıştı. "Neye bakıyordun?"
Hızla masanın üstündeki telefonunu kapatıp kulağındaki kulaklığı çıkardı, kalbi yakalanmanın verdiği hızla atıyor, tam da en gelmemesi gereken kişi geldiği için panikten elleri titriyordu. "Hiçbir şey," deyip telefonunu cebine attı.
"Seungmin." dedi Chan ciddi bir şekilde, kapıyı kapatıp onu bu hale getiren şey ne diye üsteleyecekti ki Seungmin buna izin vermeden çabucak kendini toparlamış, kaşlarını çatmıştı. "Ne işin var senin burada?"
Merakını bastırmaya çalışarak üstündeki rüzgarlık tarzı ceketin kollarını çekip gözlerini Savcı'ya dikti. "Donam-Dong..."
"Uzak dur Chan," diye konuştu sözlerini bölerek. O, ondan uzak kalmaya çalıştıkça Chan inadına yaparmış gibi burnunun dibinde bitiyor, içindeki duyguların toplanıp öfkeyle aktarılmasına engel olamıyordu Seungmin. "Tamam mı? Uzak dur, benden, davalarımdan. Olay yerlerinden, katillerden, git hayvan belgeseli yap, cinayet belgeseli değil."
Odasından çıkacaktı ki Chan tek adımda onla kapı arasına girip az biraz aralık olan kapıyı kapatmış, Seungmin beklemediği bu hareketle duraksarken gözlerini ona dikmişti. "Bak," deyip yine gerilmeleri yüzünden derin bir nefes verip ona baktı Chan. "Benim işim bu, cinayetlerle ilgilenmek, onları kamuya uygun bir şekilde paylaşmak, senin işinse o cinayetleri çözmek. İşini engellemiyorum hatta farkındaysan sana yardım ediyorum, o yüzden şunu demeyi artık kes."
Seungmin alnını ovuşturdu. "Gerçekten insanın istemediği ot burnunun dibinde bitermiş."
Odadan çıkıp giden Savcı'nın arkasından Chan alayla mırıldandı. "Ya, ya."
Hızlıca kimlik kartını boynuna asıp arkasından yürümeye başlamış, Seungmin gibi merdivenlerden hızla inerken Savcı da elinde koca kutuyla ona doğru ilerleyen stajyerini omuzundan tutup çevirerek geri dosya odasına sokmuştu. Kutuyu elinden alıp masanın üstüne bıraktı ve kapağı kenara bırakıp dosyayı eline aldı.
"Donam-Dong maktulu Yang Hyerin. Sorguya alınanlar ailesi, eski sevgilisi, okul arkadaşları, dava delil yetersizliğinden sekteye uğradı."
Kapıya yaslanan Chan, kollarını göğsünde birleştirdi. "Onların üstünde duracak mısınız, ya aslında hiç tanımadığı biriyse?"
"Bir seri cinayet davasında," deyip omuzunun üstünden ona baktı Savcı. "En önemli deliller ilk kurbandadır. Bir," Parmağını kaldırdı. "Katilin işlediği ilk cinayet, ne olursa olsun bir yerde acemiliği olur. İki," Diğer parmağını da kaldırdı. "Seri cinayet davalarında genelde diğer kişiler ilk kurban kadar bağlantılı olmaz katille, bir seri katilin ilk kurbanı, katilin o cinayeti işlemesi için asıl sebeptir. Üç,"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Law with Passion/Seungchan
Fanfiction"Ne?" Gazeteci duyduğu şeyin şokunu üzerinden çabuk atarak ofisine giren savcının peşinden ilerledi. "Ne demek dava kapandı?!" Odaya girip savcının bileğini kavrayarak kendisine bakmasını sağladı. "Bir şey söylesene!" diye gürledi. "Uzatma." dedi...