285 oy, 450 yorum
***
"Tutuklama emri?"
Başkomiserden gelen soru ile Seungmin "Erken," diye konuşmuş fakat gözlüklerini gözlerine takarken eklemişti. "Ama arama emri için değil, önden ben gireyim, ona göre haber veririm. Emri halledersiniz."
Savcı'nın sözleri ile ekip harekete geçerken "Joyeon tutuklama emri için burada kal," dedi Seungmin, arkasında kalan gazeteciye döndü. "Yeri biliyor musun?"
"Burada." deyip elindeki kağıdı gösterdi Chan, Savcı "Gel benimle," diyerek hızlı adımlarla emniyetten çıkmış, gazeteci de sırıtarak hemen arkasından ilerlemişti. Durgun halini istese de uzun süre görmeyi pek sevmiyordu savcının, bu yüzden keyfi yerine gelirken ikisi hızla Seungmin'in arabasına binmişler, Chan adresi navigasyona girmişti.
Çok geçmeden büyük bir sanayi sitesinin önünde durmuşlar, Seungmin uzanıp torpidodan silahını çıkarmıştı. Chan meraklı bakışlarla onu izlerken o silahını beline yerleştirdi, gazeteciye döndü. "Gidelim bakalım."
"Gidelim."
Arabadan inip büyük, yan yana bir sürü dükkanın bulunduğu alana baktılar. Ellerinde bir fotoğraf vardı fakat tam olarak dükkanın nerde olduğunu bilmiyordu ikisi de, çocuğun fotoğrafına bakıp son kez göz atarak yürümeye başladıklarında çıkan seslerden dolayı Seungmin yüzünü buruşturmuştu.
Ona eşlik eden gazeteci yanlarından geçtikleri devasa demir raflara, üstünde bulunan aletlere göz atıyordu. Çok büyük olmasa da büyük iş makineleri yanlarından geçip giderken Seungmin bir dükkana girip, sahibinin fotoğrafını göstermiş, nerede olduğunu sormuştu.
Adamın tarif ettiği yerle teşekkür edip geri çıktı ve ellerini beline koyup siteye baktı. Chan yanına geldi. "Sence, katilimiz o çocuk mu?"
"Görmeye ne dersin?"
"Hım," Chan sırıttı. "Bir adım arkandayım Savcı'm."
Seungmin az önceki dükkan sahibinin tarif ettiği yöne yürüyüp yanlarından geçtikleri dükkanların içine kısa bir bakış atarken sonunda göz açısına giren tanıdık bedenle duraksamıştı. Yang Hyerin'in eski sevgilisi Choi Seojun kendi dükkanlarının önünde, üstünde boya önlüğü ile sigara içiyordu.
Göz göze gelmeleriyle beraber Seungmin kimlik kartını göstermiş "Savcı Kim Seungmin," demişti. "Biraz içeride konuşabilir miyiz?"
Çocuk çatık kaşlarla ona baksa da kafa salladı, sigarasını söndürüp yere attığında Seungmin hemen arkasından ilerlemiş, yanına gelen Chan'ı koluyla dürtüp sigarayı işaret etmişti. Cebindeki paketi çıkarıp gazeteciye verdiğinde Chan anlayarak durdu, ikisinin kaybolmasını bekledikten sonra hızlıca yere atılan sigarayı pakete koymuş, cebine saklayıp arkalarından içeri girmişti.
"Evet?" dedi Seojun, karşısına oturan Savcı'ya bakıp. "Hyerin için geldiyseniz verebileceğim tüm ifadeyi vermiştim, elimde size verecek bir bilgi yok."
Bakışlarının rahatsızlığı yüzünden Chan da kaşlarını çatarken Seungmin "Evet," demişti etkilenmeden. "Fakat bu sefer farklı şeyler soracağım. Hyerin'in hasta olduğunu iddia etmişsiniz, bunu neye dayanarak yaptınız?"
"Ah," diyen çocuk yüzünü buruşturdu. "O kız kaçığın tekiydi, sürekli olmayan şeyleri oldu sanıp başımın etini yiyordu. Dayanamayıp ayrıldım ondan."
"Ne gibi şeyler?"
"Birilerinin onu takip ettiğini sanıyordu ama kimse yoktu."
Gazeteci tam da bu detayla gözlerini büyütüp Savcı'ya baktığında Seungmin daha da kaşlarını çatmıştı. "Kimsenin olmadığına emin misiniz?" diye sorup çocuğa doğru eğildi oturduğu tabureden, Seojun kafa salladı. "Kimse."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Law with Passion/Seungchan
Fanfiction"Ne?" Gazeteci duyduğu şeyin şokunu üzerinden çabuk atarak ofisine giren savcının peşinden ilerledi. "Ne demek dava kapandı?!" Odaya girip savcının bileğini kavrayarak kendisine bakmasını sağladı. "Bir şey söylesene!" diye gürledi. "Uzatma." dedi...