2.3

1.8K 305 410
                                    

Savcının evinden gecenin geç bir saatinde çıkmak zorunda kalmıştı Chan. Mışıl mışıl uyuyan bedenin alnından öptü zarifçe ve sessiz olmaya çalışarak evden çıktı.

Hızlı adımlarla arabasına yürürken yüzüne vuran soğuk bedenini titretmişti. Arabaya bindi, hemen ardından derin bir nefes verdi. Sıcak nefesin oluşturduğu buhar kaybolurken gazeteci arabayı çalıştırmış ve ezbere bildiği yolları takip etmeye başlamıştı. Eli gergince direksiyonu sıkıyordu. Mesafe azaldıkça hızlandı ve sonunda ofislerine geldiğinde arabayı park edip koskoca binada tek ışığı yanan odaya ilerledi.

"Felix, ne oldu?" Kapıyı çalmadan direkt girdiğinde mor saçlı kaşlarını çatmıştı. Yine de bir şey söylemedi, gecenin bu saatinde büyük olanı buraya getirttiği için kötü hissediyordu zaten.

"Şu bana attığın davadaki adam... onu tanıyorum Chan."

Gazetecinin kaşları havalanırken masanın etrafından dolaşmış ve Felix'in yanına gelip masaya eğilerek mor saçlının önünde açık olan ekranlara bakmıştı. "Nasıl yani?"

Ekranın birinde adamın resmi ve bilgileri sıralıyken diğerinde bir haber kupürü açıktı. "Hani geçen yıl Yeraltında çıkan olayı hatırlıyor musun?"

Kaşlarını çattı gazeteci. "Yeraltında bir sürü olay çıkıyor Felix, hangi birini hatırlayayım?"

Mor saçlı gözlerini devirdi işaret parmağıyla haberin açık olduğu monitörü gösterirken. "Hani bir dolandırıcı çetesi vardı? Faili yakalayamamışlardı."

"Yakaladılar ya." dedi Chan, Felix bu sefer de avucunun içini alnına vurdu. "Cidden yakaladılar mı Chan? Adam resmen suçu başkasının üstüne atıp kaçtı. Yakaladıkları kişi de şartlı tahliye edilmişti kanıt yetersizliğinden."

"Haa, o adam. Doğru. Bir dakika yani..."

"Evet bu adam sanırım o adam ve ben onu Yeraltı'nda birçok kez gördüğüme eminim."

"Ama davalı değil ki davacı?"

"Burası benim de kafamı karıştırıyor." Felix elini çenesinde gezdirdi. "Adli tıp hastaneyi ve ameliyathaneyi inceledi mi?"

"Yarın inceleyeceklerdi, Jisung'a sorarım."

Mor saçlı kafasını salladı onaylarca. Chan hafifçe doğrulup esnedi. "O zaman bu işi sana bırakıyorum, dikkatli ol. Bu arada mor yakışmış."

"Teşekkürler aşkım." Felix gazeteciye havadan bir öpücük atmıştı. Chan ise gülmüş ve başının bağlı olduğu gibi şeyler söyleyerek çıkmıştı odadan. O gittikten hemen sonra sessizliğe gömülen binada tek başınaydı. Önündeki monitörden saati kontrol etti. "03.28"

Hemen ardından ayaklanmıştı. "Bakalım..."
Eşyalarını alıp ofisini kilitledikten sonra arabasına doğru yürüdü. Gece olduğundan yollar bomboş sayılırdı, taa ki Yeraltı'nın bulunduğu sokağa gelene kadar. Arabasını hala tenha olan sokağın birine park etti ve arka koltukta hazırladığı kıyafetlere bir göz attıktan sonra üzerini değiştirdi. Altına siyah deri bir pantolon üstüne ise yine siyah dar bir kazak giymişti. Sürücü koltuğunun yanındaki koltuğa geçti ve yukarıdaki aynayı açtı.

Arabanın torpidosunu açıp makyaj malzemelerinin dolu olduğu çantayı çıkardı. Gözlerine mavi lens taktıktan sonra rengini daha da öne çıkarması ve kıyafetiyle uyumlu olması için siyah, dumanlı bir göz makyajı yaptı. Dudaklarına da hafif renk veren parlatıcısını sürdükten sonra aynada kendini beğeniyle süzdü. "Mor iyi oldu ha." dedi, hemen ardından ceketini alıp arabadan çıktı.

Sokağa girdiğinde artan ışıklandırmalar ve gürültü yüzünü buruşturmaması için onu zorlamıştı. Etrafa kimi kırık kimi boş içki şişeleri dağılmıştı. Gri süt rengi sigara dumanı bir sis gibi çökmüştü sokağa.

Law with Passion/SeungchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin