yirmi

376 34 2
                                    





Bulut'un yazdığı şeyle birkaç saniye öylece ekrana bakakaldım. Kardeşi hastaydı, o yüzden gidiyorlardı. O an aklıma eskiler düştü.

O fotoğrafta gördüğüm Yüsra, Bulut'un fotoğrafına yorum yapan Yüsra, hasta olan Yüsra, Bulut'un kardeşiydi. İlk konuşmaya başladığımızda sorduğumda o yüzden terslemişti.

Parmaklarım titreye titreye dibinde kalan kolayı içip tekrar yerine bıraktım. Evet Bulut'u arayacaktım.

Derin bir nefes alarak uygulamadan çıktım ve Bulut'un numarasını tuşladım. Kulağıma götürüp aramayı cevaplamasını beklerken titreyen ellerimi zaptetmeye çalışıyordum.

Çok geçmeden pürüzlü sesini duydum. "Açelya?"

Gözlerimi anlık büyüdü ve sanki bunu beklemiyormuşum gibi zorlukla konuşmaya çalıştım. "Bulut... nasılsın?"

"İyiyim," derken arkadan yatağın çökme sesi geldi. "Sen nasılsın diye sormayacağım, iyiymişsin." diyerek nefesini derince üfledi. "Sanırım bugün aldığım en iyi haber bu."

Gülümseyerek kafamı sola çevirdim ve dışarısını izlemeye başladım. "Ben ne desem bilemiyorum Bulut yani, kardeşinin durumuna çok üzüldüm. Umarım en kısa zamanda sağlığına kavuşur."

Kısık sesle, "Umarım," dediğinde çekinerek devam ettim. "Az önceki iyi misin sorusunu öylesine sormamıştım Bulut. Gerçekten nasıl olduğunu merak ediyorum."

Bir süre sessiz kaldı, hâlâ orada olduğunu nefes seslerinden anlayabiliyordum. Cevap vermedi, ben de bir şey söylemedim. İkimiz de telefonun bir ucunda bekliyorduk, birbirimizin sessizliğini dinliyorduk.

Çok geçmeden arkadan ince ve kısık bir ses duydum. "Abi?"

Kaşlarım yavaşça çatılırken yerimde doğruldum. Eğer Bulut'un başka bir kardeşi yoksa bu Yüsra'ydı. Bulut'un hareketlendiğini hissettim. "Sen neden ayaklandın abiciğim?"

Sanırım telefonu kulağından çekmişti, sesi uzaktan geliyordu. Dikkat kesilip onları dinlemeye başladım. Kız konuştu. "Abi şu kutuların kapaklarını bir türlü kapatamadım." Soluklandı. "Özel bir şey konuşuyorsan gidebilirim."

"Yok hayır gel, bak seni kiminle tanıştaracağım," Bulut'un yaklaşan sesiyle gözlerim sonuna kadar açıldı. Bismillahirrahmanirrahim! Beni kız kardeşiyle tanıştıracak!

"Açelya orada mısın?" diye sordu. Telefonu artık kulağına yaslamıştı. Boğazımı temizleyerek içime kaçan sesimi çıkartmaya çalıştım. "Evet buradayım, ne oldu?"

Güldükten sonra tekrar yatak sesini duydum. "Kız kardeşimle tanış, Yüsra telefondaki Açelya, Açelya yanımdaki de Yüsra," İkimizden de ses çıkmadığında tekrar konuştu. "Memnun olsanıza."

Gülümseyerek kafamı iki yana salladım ve konuştum. "Merhaba Yüsra." Ufak fısıldaşmalar duydum ama ne konuştuklarını anlayamadım. Yüsra'nın acıyla inlemesini duydum, daha sonra sinirle tıslamasını. "Bırak saçımı!"

Bulut kısık sesle konuşmaya çalıştı. "Sus, kız duyuyor sus!"

Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdığımda Yüsra kibar bir şekilde konuştu. "Merhaba Açelya, nasılsın?"

"Teşekkür ederim iyiyim, sen nasılsın?" diye sordum. Gülümseyerek cevap verdi. "Sağol ben de çok iyiyim."

İkimiz de sustuğumuz anda Bulut'un isyan dolu sesini işittim. "İkiniz de normalde böyle kibar kızlar değilsiniz, yemeyin birbirinizi burada!"

düşür beniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin