on dört

403 34 15
                                    



Ellerim titremeye başlarken kendimi dizginlemek için derin bir nefes aldım.

Bulut ciddi ciddi buraya geliyordu!

Hande gözlerini sonuna kadar açtı ve çığlık attı. "Ne?!"

"Sus Hande, lütfen," dedim sesim titrerken. Heyecandan her organım titreşime geçmişti.

Sessizce buraya gelmelerini bekledim. Sakin ol Açelya, seni tanımıyor! Normal bir insanla tanışacakmış gibi dur ve saçma sapan şeyler yapma!

Açelya yalvarırım insan ol!

Son kez derin bir nefes verdiğimde Salih ya da her kimse ilk o geldi, ardından Yunus ve en son da Bulut geldi.

"Selam kızlar," dedi Serhat. Şu an kendimde olsaydım, "Selena mısın sen?" diye upuzun gereksiz bir konuşma başlatırdım ama değildim.

İkimiz de gülümseyerek ayağa kalktık. Bunu neden yaptık bilmiyorum. O kalkınca benim de kalkasım gelmişti.

"Merhaba hoşgeldiniz," dedi Hande gülümseyerek. Gözleri Bulut'a döndüğünde Bulut ikimize de nezaketen gülümsedi. Hande devam etti. "Tanıştırmayacak mısınız bizi?"

Yunus sırıtarak bana göz kırpı ve elini Bulut'un omzuna koydu. "Bu Bulut," Eliyle bizi gösterdi. "Bulut bu sana bahsettiğim Açelya, bu da yengemiz-" Susup Hande ve flörtüne baktı. "Yani şu an tam olarak yengemiz mi bilmiyorum ama yengemiz yapmaya geldik." Herkes boş gözlerle onu izlerken saçlarını karıştırdı ve sesi kısıldı. "Öyle saçma işler işte."

Güldüm ama konuşmadım. Konuşamazdım çünkü Bulut anlardı. Resmen şu an karşımda Bulut vardı ve ben sesim içime kaçmış gibi sus pus kalmak zorundaydım.

Teşekkürler hayat.

Herkes bir sandalyeye oturduğunda Bulut karşıma denk gelmişti. Ne güzel. Keşke bir de şu an bana bakmasa ama bakıyor. Hayat işte.

"Seni instagramdan görmüştüm," Kaşlarımı sorarcasına havaya kaldırdım. Sırıtarak devam etti. "Yanlış anlama ama profiline girdim ve sık sık giriyorum. Açelya isminde bir kızla bir meselemiz var da."

Dudak büzüp kafamı salladım. Konuşamamak can sıkmaya başlamıştı. Ne bok vardı da onunla telefonla konuşmayı kabul etmiştim ki?

Hande sanırım durumumu anlayıp Bulut'a laf attı. "Ne meselesi?" Seni seviyorum Hande.

"Bir mesele işte," diyerek gözlerime baktı ve gözlerini kıstı. "Belki de o kız sensindir, bilemeyeceğim."

Soru sorma Açelya patlarsın. Sen konuşma, o konuşsun dursun.

Boğazımı temizlediğimde Samet kaşlarını çattı. "Açelya'nın nesi var? Geldiğimizden beri sesi çıkmadı, şu an başımızı şişirmesi gerekiyordu." Kaşlarımı çatarak ona döndüm. Bu arada Yunus konuştu. "Harbiden ya, iki lafın belini kırarız diye geleyim dedim ama dut yemiş bülbül gibi oturdun kaldın."

Ah Yunuscuğumuz inan öyle olmasını ben de isterdim ama hayat be gülüm.

"Ellerin neden titriyor?" Bulut'un bana bakarak konuşmasıyla elime baktım. Sandalyeden sarkan elim titriyordu. Yumruk yaparak sakladım ve 'bilmiyorum' der gibi dudağımı büzdüm.

Siz niye üçlü kombo hâlinde üzerime geliyorsunuz ki?

Hande güldü. "Şey," dedi ve bana baktı. "Açelya'nın boğazları birazıcık ağrıyor bugün, biraz da ateşi vardı ama Yunus'un Selman'la beraber geleceğini duyduğunda tutturdu ben de geleceğim diye, hasta yatağından kalktı geldi. Şimdi de iyi değil sanırım."

düşür beniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin