11

78 7 0
                                    

Dün Bartu beni eve bıraktığında pişmandım, çünkü eğer ben aklımdan ''Bartu beni eve bırakmıyor, işte tam öküz!'' diye düşünmeseydim, belkide o motor bana doğru gelmeyecek ve de o kaza olmayacaktı.


Of ne saçmalıyorum ben ya... Yinede bu olanlardan sonra Bartu'nun öküz olduğunu hiçbir şey değiştirmez, çünkü Beyefendi (!) ''Bu kız ölümden döndü,yanında durayım.'' diye düşünmedi.


Şu an ise yatağın içinde sol yanağımı okşuyorum, çünkü Bartu ilk sol yanağımı öper.


Okulların kapanmasına sadece birkaç gün var. Ya Bartu tatile bir yerlere falan giderde ben ne yaparım. Bu yaz hiçbir yere gitmemeye ailemi ikna ettim. Bartu olur da tatile giderse vicdan azabından ölürüm, çünkü ailem benim için İstanbul sıcağını çekmek zorunda.


Telefonum çalınca, hemen açtım. Can, olayları öğrenmiş ve bir şeyimin olup olmadığını sordu. Bir şey olmadığını söyleyince de yüzüme kapattı. Şerefsiz...

Daha sonra Arda ve Ege aradı. Onlarla da biraz konuşup kapattım.


Yatakta doğrulup, sırtımı duvara yasladım. Bilgisayarımı kucağıma aldım ve sosyal medya hesaplarımı kontrol etmeye başladım. Kapım çaldı. Başımı kaldırmadan ''Gir!'' diye seslendim. Kapı açılıp geri kapandı ve yatağımın sol tarafı çökünce, yan tarafıma baktım. Bartu gülümsüyordu. Bir anda içimin ısındığını hissettim. Bende gülümsedim.


Beraber film izlemeye karar verdik ve Amélie'yi açtık. Bu benim en sevdiğim filmdi. Her seferinde tek başıma izlerdim ve bu filmi ilk defa bir başkasıyla beraber izleyeceğim. Bu kişinin Bartu olması beni daha da mutlu etti.



*****


Annem bize mısır getirmişti. Mısır kasesini ortamıza koyup, filmi izlemeye devam ettik. Filmin yavaş yavaş sonlarına geliyorduk. Mısır kasesinin de... Mısır kasesine tekrar elimi attığımda, Bartu'nun eline çarptım. Ona baktığımda o da bana bakıyordu. Elini elimin altından kurtarıp, avuçlarının arasına aldı elimi. Önce ellerimize, sonra da ona baktım.


Onu öpmek istiyordum, ama korkuyordum. Düşündüm de, bana umut veriyor. Belki bilerek belkide bilmeyerek, ama bunu yapıyor. Onu öpmek için belkide çok geç kaldım. Kesik kesik ve de hızlı nefes alıyordum. Dudaklarımı aralayıp, alt dudağımı ıslattım. Yavaş yavaş ona yaklaşıyorken birden elini çekti ve kafasını çevirdi.


Şimdi ne bok yiyecektim. Yanan gözlerimi yumup bedenimi geri çektim. Dizlerimi kendime doğru çekip, kollarımı doladım. Başımı dizlerime gömdüm ve ağzımdan edepsiz bir kelimenin çıkmasına izin verdim. Hiçbir şey söylemiyordu. Ya da gitmiyordu.


-Bir şey söyle.


Çaresizce fısıldadım. Yine bir şey demeyince, cümlemi yineledim. Bana döndü.


-Sır... Sır bu muydu?


Gözümden bir damla yaş akmasına izin verdim ve yavaşça başımı ''Evet.'' anlamında salladım. Bilgisayara uzanıp filmi kapattı, daha sonra masaya kaldırdı. Mısır kasesini de yataktan kaldırdıktan sonra ayağa kalktı ve tam karşıma duvara yaslandı.


-Üzgünüm.


-Ne için?


-Yaşadıkların için... dedi Bartu.


Samimiyetsiz bir kahkaha attım. Gözümden bir damla daha aktığında, hızla elimin tersiyle sildim.


-Sakın bana acıma!


-Sana acıdığım falan yok, tamam mı? Biz arkadaştık hani...


-Beni sen arkadaşın ilan ettin! Ne yapmamı bekliyorsun!

Bende ayağa kalktım ve karşısına geçtim. Yağ gibi üste çıkmasına izin vermeyecektim.


-Sen benim yüzümü bile görmemişken, ben senden başka birini tanımıyordum!


-Yine de ben seni arkadaşım, kardeşim bildim.


-Yapma! diye bağırdığımda, Bartu kaşlarını çattı.


-Ben ne isem, Arda, Ege ve Canda o mu?


-Tabi ki!


-Ya... Demek onlarında ellerini tutuyor, gözlerinin içine bakarken yutkunuyorsun.


Bartu gözlerini kaçırdı ve derin bir nefes aldı.


-Bana artık bunu yapmayı kes. Merve'ye, Deniz'e katlandım ben senin için.


-Peki benden başkasını tanımıyorsun madem, Mete ne iş?


Yatağıma geri oturup derin bir nefes aldım ve sadece ''Seni kıskandırmak içindi.'' diye soludum. Önümde çöktü ve eğik başımı kaldırdı. Gözlerini gözlerimde buluşturdu.


-Bak! Benim için sen her zaman bir arkadaşımdın, ama bu son günlerde ne olduğu bilmiyorum... Kafam fazla karışık ve ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Şu beni öpme olayın-


Bartu'nun dudaklarına değdiğinde dudaklarım, hayalimin böyle olmadığını düşündüm. Tam tersi olmalıydı, ama onu öpen şuan benim ve bu duyguyu hiç bir şeye değişmem. Birkaç saniye boyunca karşılık vermedi. Daha sonra biraz tereddüt etse de, o da karşılık verdi.


Şuan Bartu beni öpüyordu. Bunun için çok uzun süre beklemiştim ve artık gerçekleştiği için mutluydum. Alt dudağımı dudakları arasına aldığında, gözlerimi açtım. Gözleri kapalıydı ve bunun verdiği duyguyla ben eriyordum. Gözlerimi geri kapatıp, anın tadını çıkarmaya devam ettim.


Bana karşılık vermesi söylediklerinden sonra çok şaşırtıcıydı, ama şuan öpüyordu işte beni. Elim ensesine uzandığında, o yanağımı okşuyordu. Elimi saçlarına geçirip, aşağı doğru çektim. O ise buna karşılık alt dudağımı ısırdı.


Öpüşmemiz yeni yeni hızlanırken durdu ve benden ayrıldı. Gözümden bir damla daha aktığında, bu sefer ben değil Bartu sildi. Dudaklarıma bakarken dudağını dişledi. Daha sonra ayağa kalktı ve kapıya yöneldi. Arkasını dönüp, gözlerime baktı.


-Bu... Yaptığımız yanlıştı!



Gerçeği Söyle BanaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin