13

87 7 0
                                    

  Hayat bazen bize güzel imkanlar verir. Bizden istenen iyi değerlendirmek. Bizim yaptığımız içine etmek.
 

  Bartu ile konuştuğumuz gün bizi Selim duymuş ve Ege ile Arda'ya anlatmıştı. Bizde mecbur her şeyi anlattık. Şimdi ise televizyonun karşısında ölmeyi bekliyorum. Okullar kapanmalı iki hafta oldu ve ben dört kilo aldım.

 
  Can, anne tarafından kuzenleriyle tatile çıktı. Efe ve Arda, bir otelde garson olarak işe girdi. Bartu ise cehennemin dibinde.

 
  Ben... Ben sadece tek bir sebep yüzünden evden çıkıyorum. O da pide için fırına gidiyorum. Fırıncının on ikinci oğlunun bana  yürümesini izliyorum. Eve dönerken geçtiğim parktaki, fıskiyelerin arasında koşuyorum. Güvercin kovalıyorum. Kısacası çok sıkılıyorum.

 
  Bu gün yatağımdan çıkmayacaktım plan buydu. Ama sonunda biri beni hatırlayıp mesaj attığında sevinçten yere düştüm ve haliyle yatağımdan çıkmış oldum.

 
  Sol omzuma kayan topuzumu geriye attım ve telefonumun tuş kilidini açtım. WhatsApp'a girip, sevinçten hızlıca ayağa kalktım.

  Bartu bana mesaj atmıştı. En sonunda, iki haftanın ardından...

Bartuş: İlkim?

İlkim: Evet?

Bartuş: Ben diyecektimki sinemaya mı gitsek ordan dolaşırız, konuşuruz...

Bartuş: Eski günlerdeki gibi.

İlkim: Olur.

Bartuş: Seni almaya geliyorum o zaman.

İlkim: Tamam.

*****

  Kapı çaldığında hızlıca kapıyı açtım ve yepyeni bir Bartu ile karşılaştım. Şaçları uzamış, biraz kilo almış ve uzun olan boyu azcık daha uzamıştı. Bir insan iki haftada bu kadar mı değişir be.

-Selam.

-Selam.

Kapıyı kapatıp, dışarı çıktım. Ve sinemaya doğru yürümeye başladık.

-Kilo mu aldın sen?

-Evet, dört kilo. Sende almışsın sanki?

-Altı kilo. dedi Bartu ve ardından gülmeye başladı.

-Ne oldu?

-Hiç sadece beni gördüğündeki yüz ifadene gülüyorum.

-Peki soruyorum sana o nasıl saç?

-Beğenmedin mi?

-Biraz yakışmış.

*****

  Sinemaya gelmiş ve bir dram filmine girmiştik. İnsanlar etrafta ağlaşırken, ben onu düşünüyordum. Film umrumda değildi ve sanırım oda bir şeyler düşünüyor. Acaba diyorum, ağlama numarası yapıp ona mı sarılsam. Yok yok! Annem ne demişti akışına bırak.

  Ona döndüm ve tereddüt etmeden kulağına eğildim ve önümüzde oturan çifti gösterdim.

-Şunlara bak Bartu... İyiki biz arkadaşız.

  Bartu bana döndü ve kaşlarını çattı. Sanki şaşırmış gibiydi. Sonra önüne döndüğünde, ne dediğimi yeni anladım ve sıkıntıyla nefesimi geri verdim.

  Filmdeki çift öpüşmeye başladığında, salondan bir alkış koptu. Artık ne oluyorsa? Bartu'ya döndüğümde, onunda mutlu olduğunu gördüm.

-Bartu yapma ama...

-Ne? Çok tatlılar ama.

-Hayır sen daha tatlısın.

-Ne?

-Ne?

(Devam edecek)

Kısa olduğu için özür dilerim :(

 

Gerçeği Söyle BanaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin