mi hada | melissa vargas

4

Kıskançlık

Melissa'dan

Turuncu tutamları, kar beyazı teni, uzun bacakları, ince beli... Tanrım! Bu kadın beni deli ediyordu.

Deli eden tek şey güzelliği değildi, aynı zamanda enerjisiyle, konuşma tarzıyla, mütevazı ama kendinin de farkında olan o edasıyla beni kendine hayran bırakıyordu.

Eczacıbaşı'na karşı olan maçta tanışmıştık. Son sette maçı çevirmiş, kazanmıştık ama bu onun performansının olağanüstü olduğu gerçeğini değiştirmiyordu.

İlk başta başarısına ardından her şeyine hayran kalmıştım. Özellikle o gece. Aynı bugün giydiği gibi, kıvrımlı vücudunu daha da seksi hâlâ getiren bir elbise giymiş, arkadaşları ile sohbet ediyordu.

Şimdi de o gün ki gibi o dans ediyor, ben seyrediyordum. Belinde gezinen ellerin benim elim olması gerekirken, bana ait değildiler. Ve ben Ebrar'ın yerinde olmak için çıldırıyordum. Onun yanında olmak, elinden tutmak, beline sarılmak, boynundan öpmek, tüm vücudunu keşfetmek... Ah, hayır! O geceyi düşünmemem gerekiyordu. Aynı takımda oynayacağım kadını bu denli arzulamam iyi değildi. Özellikle bu kadın hiçbir şey yaşanmamış gibi davrandıktan  sonra.

Birlikte samimi danslarını daha fazla izlememek için bar kısmına gittim ve kokteyl söyledim. "Bende aynısından alabilir miyim?" Yanımda ki bar taburesine oturan Zehra'ydı. "Kaynaştın mı kızlarla?" 

"Evet, her biri ayrı tatlı...Özellikle Ebrar ve Ayperi. Sevgililer sanırım?" Onların el ele geldiğini gördüğümden beri kafamı kurcalayan o soruyu nihayet sormuştum. "Ne, Ebrar ve Ayperi mi? Bildiğim kadarıyla en son arkadaşlardı, gerçi son bir aydır birlikte kalıyorlar. Ama sevgili olsalardı bir şekilde öğrenirdim. Yani sanmıyorum hayır, sevgili değiller." Zehra yüz ifademi inceledi. "Sen niye merak ettin bunu?"

"Hiç öylesine." Yüzüme merakla bakan Zehra'ya daha fazla bakmadım ve gözlerimi kaçırdım. "Bir dakika, hava da kıskançlık kokusu mu var yoksa bana mı öyle geliyor?" dedi sırıtarak.  "Saçmala Zehra! Sadece merak ettim." Zehra omzuma hafifçe vurdu. "Doğru söyle, hangisinden hoşlandın? Ebrar mı, Ayperi mi?" Kaşlarını kaldırdı yüzüme bakarak. "Ayperi daha çok senin tarzın gibi sanki..." Yüzüm de nasıl bir ifade varsa artık o cevabını almıştı. "Ay, evet! Ayperi değil mi?" 

"Zehra yok artık. İki dakika da ne senaryo yazdın. Sadece bir tane soru sordum ya." Aklımda ki kişiyi doğru bilmişti ama hislerimde yanılıyordu. Ayperi'ye karşı hissettiklerim hoşlantı değil, arzuydu. En azından ben öyle sanıyordum.

Ayrıca Ebrar ve Ayperi'nin bir aydır birlikte kaldıklarını söylemişti. Sevgili olmasalar bile bir şeyler yaşayabilecekleri anlamına geliyordu bu. 

Zehra koluma girdi ve bizi masaya doğru yönlendirdi, yemekler gelmişti. "Tamam, belki biraz abartmış olabilirim. Ama napayım, çok yakıştırdım sizi ve bu düşüncem hala devam ediyor." Zehra'yı zorda olsa susturup, yan yana olan sandalyelerimize oturdum. 

Sağ çaprazımda o oturuyordu, o ve yanından ayrılmadığı arkadaşı. Ebrar kolunu Ayperi'nin sandalyesine atmış başını da ona doğru eğmişti. İçimde kaynayan bir şeyler vardı ve bunu durduramıyordum. Ben öylece onların yakınlığını izlerken başını kaldırdı ve göz göze geldik. Daha fazla bu manzaraya dayanamayıp göz devirerek kafamı çevirdim. Bu saçma düşüncelerle boğuşmamak için kızların sohbetine katıldım. Çok geçmeden Ayperi masadan kalkmıştı ve hayret! Ebrar peşinden gitmemişti. Belki bu sefer onu tek yakalayabilirim diye bende ayrıldım masadan. Yuvarlak bir bar masasının yanında telefonuyla ilgileniyordu.

Konuşmayı nasıl başlatsam bilmiyordum, en sonunda aklıma ilk gelen şeyi sordum. "Sıkıldın mı kalabalıktan?" Beni gördüğü an şaşırsa da kendini toparlayıp soruma cevap  verdi. "Biraz başım ağrıdı sadece, sen?" Bir an yanımda ağrı kesici olup olmadığını düşünsem de olmadığı için bir şey demedim ve sorusuna gülümseyerek cevap verdim.  Neden buraya geldiğimi söyleyemezdim, kıskançlıktan yerimde duramayıp peşinden geldiğimi bilmesine gerek yoktu.

"Bir sorun mu var?" Güldüm, gerçekten soruyor muydu bir de? Sabahtan beri yüzüme bakmamış üstelik de başka bir kadının dibinden ayrılmıyordu. Bu fazlasıyla büyük bir sorundu. Gözlerimin içine cevap bekler gibi bakıyordu. Ah, o gözlere başka bir zaman uzun uzun bakmayı dilerdim. Mesela ben onu parmaklarımla çıldırtırken.

"Sence yok mu?" Cevap vermedi ve dilimden istemesem de o sözler döküldü. "Söylesene, başka hangi voleybolcularla birlikte oldun?" Bir süre daha yüzüme baktı, gözlerinde ki siniri ve kırgınlığı görebiliyordum. Ne demiştim ben? Kıskançlığın getirdiği sinirle kendimi tutamamıştım. Omuz atarak yanımdan geçti. Ben omuz değil, okkalı bir tokat hak ediyordum.

.

Söylediklerimin ardından daha yirmi dört saat geçmemişti ve ben dilemem gereken o özrü düşünüyordum. İstemeden de olsa kıza fahişe imasında bulunmuştum. 

Ligin ilk haftası Antalya'daydı ve biz bugün oraya gidecektik. Tüm takım buradaydı, terminalde onu görmüş olsam da, o yüzüme dahi bakmamıştı. Uçağa bindik, yanında oturduğum kişi Zehra'ydı ve ona olanlardan kısaca bahsetmiştim dün gece. Şimdi de bir planı olduğunu söyleyip yanımdan kalktı ve Ayperi ile Ebrar'ın oturduğu koltuklara ilerledi. Zehra anlattıklarımdan sonra Ebrar'ı kıskanmamam gerektiğini, Ayperi ve Ebrar'ın yönelimleri yüzünden birlikte linç yedikleri dönem birbirine destek olup, şimdide bu yüzden yakın arkadaş olduklarını söylemişti. Öğrendiklerimden sonra ikisine karşı bakış açım değişmişti. 

Ebrar ve Zehra yanıma geldiler. Sanırım Zehra'nın planı Ebrar'ı kendi yanına beni de Ayperi'nin yanına oturtmaktı. Ne akıllıca ama. Yerimden kalktım ve ona doğru ilerledim. "Buraya otursam olur mu? Zehra Ebrar'la oturacakmışta." Elimi ensemde gezdirdim. Kız tek boş yer burası değil diyerek reddetse, hiçbir şey söyleyemezdim. Neyse ki kabul etti ve yanına oturdum. O sırada söyleyeceklerimi kafamda tartıyor, nereden başlasam diye düşünüyordum. Benim konuşmama gerek kalmadan o kulaklığını takıp başını cama çevirdi. Sanırım söyleyeceklerimi duymak istemiyordu.

.

birde yaşananları Mile açısından okuyalım istedim, nasıl olmuş?

gece okurları burada mıııı

bu arada söylemek isterim ki asıl olayımız daha başlamadı, kafamda çok farklı bir şey var

sizce kurgunun gidişatı nasıl? sevmediğiniz ya da şu şöyle olabilir, ilerde şunlar yaşanabilir dediğiniz şeyler varsa dm'e beklerim. benim içinde fikir olmuş olur