8

1.9K 90 29
                                    

O Gece

İki Ay Önce

Maçlara kısa bir ara verilmiş ve biz kendi aramızda bir plan yapmıştık. Ortak bir bar belirleyip orada buluşacaktık. Herkes sporcu kimliklerini kenara bırakmıştı buraya gelirken. Öncesinde sahada tanıştığım insanlarla şimdi daha yakından tanışıyordum. 

Biten kokteylimin yenisini istemek için bara ilerledim. İçkimden bir kaç yudum daha aldım ve dirseklerimi bar tezgahına yaslayıp başımı ovuşturdum parmak uçlarımla. İçkiye karşı dayanıklıydım, başımı ağrıtan şey yüksek müzik sesiydi. Yanıma gelen Hande benim aksime sarhoş olmuş gibiydi. "Gel dans edelim!" Gülerek takım arkadaşıma katıldım ve dans etmeye başladım. Kıvrımlı vücudumu müziğin ritmi ile hareket ettiriyor, ellerimi uzun saçlarım ve vücudumda gezdiriyordum. Ben tam ellerimi belimden göğsüme oradan da geriye attığım boynuma çıkartırken, ellerimi izleyip onlarla birlikte tüm vücudumu süzen bir çift koyu kahve göz ile karşı karşıya geldim. Alt dudağını ağzına doğru yuvarladı ve dilini üzerinde gezdirdi. Aramızda bir kaç insandan oluşan bir mesafe yokmuş da yan yanaymışız gibi hissettiriyordu bakışları.

Ona bakarak dansıma devam ettim ve ardından değişen şarkı ile dansım da bitmişti. "Aaa, bak Eda abla şurada. Yanına gidelim mi?" Hande benim cevabımı beklemeden koluma girdi ve bizi gösterdiği masaya doğru götürdü. Sonunda kalabalıktan kurtulup masaya ulaştığımız da tanıdığım ve ilk kez tanıştığım herkesle selamlaştım. Bunlardan biri koyu kahve gözlerin sahibiydi. "Melissa Vargas." dedi kendini tanıtarak ve elini uzatarak. "Ayperi Yazgı." Elimi önümde ki dövmeli ele uzattım ve o beklediğimin aksine elimi sıkmak yerine üzerine nazikçe bir öpücük bırakmıştı. "Memnun oldum." Gülümseyerek karşılık verdim. Ellerimiz ayrıldığında sanki öpücük bıraktığı yerin üzerinde karıncalar geziniyormuş gibiydi. Derin bir nefes aldım ve aklımda ki düşünceleri kovarak kızların konuşmalarına katıldım. 

Zaman ilerlemiş, evlere dağılma vakti gelmişti. Kulak misafiri olduğum kadarıyla Melissa'nın buraya birlikte geldiği arkadaşının acil bir işi çıkmıştı. Evi ise İstanbul'un diğer yakasındaydı. Kendimi tutamayarak aklımdan geçenleri dile getirdim. "İstersen bu gecelik bende kalabilirsin, evim buraya çok yakın ve tek yaşıyorum. Dert edeceğin birisi yok." Diğerlerine sormaktan çekindiğini fark etmiştim çünkü çoğu ya ailesiyle ya da başka bir ev arkadaşı ile yaşıyordu.

Şaşırarak kaşlarını kaldırdı. "Sorun olmayacağına emin misin?" İçini rahatlatmak için samimi bir gülümseme yerleştirdim yüzüme. "Eminim." Çok geçmeden teklifimi kabul etmişti ve biz evime gelmiştik. 

"Sen salona geç bende sana rahat kıyafetler getireyim." Arkamdan zahmet etmemem gerektiğine dair bir şeyler söylese de dinlemeden odama gittim. Ona Ebrar'ın burada bıraktığı bol şortlarından ve ikimize de oversize bir tişört çıkardım. Üstümde ki elbiseden kurtulup kendi şortlarımdan birisini ve tişörtü giydim. Kıyafetleri alıp Melissa'nın yanına gittim. "İstersen burada veya banyo da giyinebilirsin. Ben mutfaktayım." Melissa beni onaylayıp gösterdiğim banyoya doğru ilerledi. Bende mutfağa geçip ikimize atıştırmalık bir şeyler hazırladım. Yanına da kırmızı şarap. Bu gecenin burada bitmesini istemiyordum.

Ben hazırladıklarımı salonda ki sehpanın üzerine yerleştirirken Melissa üstünü giyinmiş yanıma gelmişti. Benim şortum daha kısa olduğu için onunkinin aksine tişörtün altından gözükmüyordu. Elini ensesinde gezdirerek "Bekleseydin de birlikte hazırlasaydık keşke. Kötü hissettim şimdi." dedi. Flörtöz bir tavırla konuştum. "Saçmalama, ne zahmeti. Bir dahakini sen hazırlarsın, ödeşmiş oluruz." Gözlerimin içine gülümseyerek baktı. "Bunu bir söz olarak alıyorum o zaman." Gecenin başından beri yaptığımız şeye devam ediyor, flörtleşiyorduk.

Koltuğa geçti bende yanına oturdum. Kırmızı şarabı kadehlere doldurarak koltukta bana doğru döndü ve kadehi uzattı. "Teşekkürler." Dedim tatlı bir gülümsemeyle. Onu daha yakından tanımak için sorularımı yönelttim. "Ee, kendinden bahset biraz. Seni merak ediyorum. "

"Küçük yaşta başladım spora. Babam hentbol ile ilgileniyordu, beni de hentbola başlattı ama ben voleybola daha büyük bir ilgimin ve yeteneğimin olduğunu fark edip oradan devam ettim. Zaten her zaman önüme konulan seçenekleri değil daha farklı ve zor olanları tercih etmişimdir." Dedi gülerek. "Aslen Küba'lıyım ama kariyerim orada ilerleyemediğini fark edip farklı ülkelere gitmek istedim. Başka bir kaç olaydan sonra da milli takımdan men yedim." Ne gibi sorunlar olduğunu sorduğumda onları da anlatmıştı.
"Ardından sığınmacı statüsünde İsviçre'ye gittim. Ve şimdi buradayım. Hatta biliyor musun? Fenerbahçe beni Eczacıbaşı ile oynadığımız bir maçtan sonra istemiş." Şaşırarak sordum. "Hangi yıllar?"

"2016-17" Kafamı iki yana salladım. "O zaman Eczacı'da değildim maalesef." dedim dudak bükerek. Gözleri ilk başta dudaklarımda gezindi ardından şarabından büyük bir yudum aldı. "Sen bahset birazda kendinden."

"Benim seninki kadar heyecanlı bir hikayem yok." dedim gülerek ve devam ettim. "Okul takımında başladım voleybola ardından o zaman ki koçum beni daha iyi takımlara yönlendirdi ve gittikçe kendimi geliştirdim. Büyük kulüplerden ilk Eczacıbaşı'ndan geldi teklif. Aslında reddetmeyi düşünüyordum ama babam ölmeden önce bana bir gün çok iyi yerlere geleceğime dair söz verdirdi. Bende ailemi bırakıp İstanbul'a geldim." Aklıma gelen babam ve onunla ilgili anılarla fark etmeden gözlerim dolmuş, bir damla yaş yanağıma doğru süzülmüştü. Mile o göz yaşını baş parmağı ile yanağımı okşayarak sildi. "Babana verdiğin sözü tutmuşsun." Söylediği şeyle daha fazla kendimi tutamayıp ağlamaya başladım ve o da beni kendisine çekip göğsüne yasladı. Sahaya her çıktığımda en büyük motivasyonum verdiğim söz ve babamdı. Buralara kadar geldiysem bu onun sayesindeydi.

Duygusal havayı dağıtmak için ne kadar istemesemde Mile'nin kollarından ayrıldım. Onun da gözleri dolmuştu. Ailesini özlediğine emindim. Benim ailem aynı ülkede farklı şehirdeyken onunkiler daha da uzaktaydı.

"Ağlamanın değil, eğlenmenin sırası bugün." Dedim ve onu da ellerinden tutup ayağı kaldırdım. Telefonumu çıkarıp güzel bir dans müziği açtım.

.

burada kesiyorum çünkü bölüm çok uzun oldu

bir sonraki bölüme başladım gece bitirip atabilirimm

devamında neler yaşanacağını tahmin ediyorsunuzdur herhalde 🔥😋

yıldızları ve yorumları unutmayalımmm ✨

mi hada | melissa vargasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin