Yoongi
Gözlerimi açtığımda kafamı kaldırdım.Kollarını etrafıma sarmış beni sıkı sıkı tutuyordu.Onu görmemle duraksayıp yüzüne baktım.
Sarı peruğu taktığı an yüzü sağlıklı görünmeye başlamıştı.Bunu hala anlayamıyordum.Sihirli peruklar gerçekti ama ben neden etkilenmiyordum?
Şimdilik bunları boşverip elimi güzel yüzüne koydum.Yavaşça okşarken dudaklarına bir öpücük kondurdum.Dudaklarını büzdüğünde kollarının arasındayken ona daha çok sokuldum.
Bir kere daha öpüp uyanmasını sağlamaya çalıştım.Yerinde kıpırdandığında yüzüne yaklaştım.Gözlerini yavaş yavaş açıp gülümseyerek baktı.
"Günaydın."
"Günaydın."
O da elini yüzüme koyup tamamen bana döndü.
"Nasıl hissediyorsun?"
"Güne seninle başladığım için,iyi."
Yataktan kalkacağım sırada elimi tuttu.Yerinde doğrulup beni yatağa oturttu.
"Arabanla gitmeyeceksin değil mi?"
"Merak etme kullanacak halde değilim.Tren bileti aldım."
"Saat kaçta?"
"Öğlen 12."
Kafasını salladığında yüzüne yaklaştım.
"Gidip kafamı toplamam gerek.Böyle kimseye faydalı olamam."
"Biliyorum."
Ayağa kalkıp banyoyu işaret etti.
"Sen duşa giriyorsun,kahvaltıyı ben hazırlıyorum."
"Ama-"
"Sağlıklı olduğumu biliyorsun."
Gerçekten iyi görünüyordu.Elini saçlarından geçirdiğinde kafamı salladım.Yataktan kalkıp odadan çıkarak banyoya adımladım.Holly'yi koridorda gördüğümde kollarımı açtım.
Bana doğru koştuğunda onu kucağıma aldım.
"Seninle çok ilgilenemedim.Özür dilerim oğlum."
Öpüp mamasını ve suyunu yeniledim.Yemeye başladığında kafasını okşayıp banyoya gittim.İçeri girdiğimde kapıyı kapatıp üzerimdekileri çıkardım.
Günlerdir girdiğim karanlık ruh halinden çıkmak için bugün bir adım atmalıydım.Onun benim için çabalamasını karşılıksız bırakmamalıydım.
---
Banyodan çıktığımda saçlarımı kurulayarak odama girdim.Temiz kıyafetler giyip odamdan çıkıp mutfağa geçtim.Kısa sürede hazırlanmış güzel masayı gördüğümde gülümsedim.
Kahve koyarken arkasından yaklaşıp yavaşça sarıldım.Ellerimi karnında birleştirip çenemi omzuna yasladım.Burnumu yanağına sürtüp bir öpücük bıraktım.
Kollarımın arasında dönüp nemli saçlarımı geriye attı.Ellerini yüzüme koyup beni öptükten sonra derin bir nefes aldı.
"Çok güzel kokuyorsun."
"Berbat haldeydim değil mi?"
"Biraz."
Gülümsediğinde yanaklarındaki küçük gamzelerine baktım.Dudakları olabildiğince genişlerken sarı saçını geriye attım.
"Seni bu perukla gördüğüm ilk anı hatırladım."
"Beni tanıdığına çok şaşırmıştım."
"Deli gibi alkol içen ve kalabalığın içinde maskesiz takılan hastam...Beni çok sinirlendirmiştin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hoseok'un 6 rengi | Sope
Fanfiction"En sevdiğim" dedi yanağımı okşarken. "Sensin." Tanrım...Vücudumdaki tüm kanın yüzümde toplandığına emindim.Elini tutarak bakışlarımı gözlerine çevirdim.Bana öyle güzel bakıyordu ki sanki dünyadaki en güzel şeydim. "Doktor Min." Dolu gözlerimle gülü...