4 gün sonra
Sıcak çikolatamı içerken aklım peruklardaydı.Onlarda kesinlikle garip bir şeyler vardı.Gece kulübünde kafamdan çıkaramamıştım ama eve geldiğimde bunu kolayca yapmıştım.
Jaehyun neden motorumla gelmediğimi sormuştu.Evden çıktığımda apartmanın önünde gördüğüm siyah motor sanırım benimdi.
Jay'in.
Elimi sarı peruğun takılı olduğu kafama götürdüğümde bardağın üzerindeki isme takılı kaldım.Bugün bir şeylerden emin olmak için sarı peruğu taktım ve Ulrich olduğumu düşündüm.Jaehyun evden çıkarken her zamanki gibi tek koluyla sarılıp "görüşürüz Rich'im" demişti.
Aklımdan o anda bu isim geçmişti.
Rich...Ulrich.
Bir şeyleri anlamaya başlamıştım.Bu peruklar bana yeni kişilikler kazandırıyordu.Notta yazan tam olarak buydu.Jaehyun bile beni tanımıyor ve bu kişiliğe uyum sağlıyordu.
"Rahatsız etmeyeceksem oturabilir miyim?"
Duyduğum sesle dalgınlıktan çıkıp kafamı kaldırdım.Karşımdaki kız merakla bana bakıyordu.Diğer masaların dolu olduğunu gördüğümde elimle işaret ettim.
"Tabii oturabilirsin."
Karşıma oturup kitaplarını açtı.Kahve bardağını bırakıp defterine gömüldüğünde ben de kitabımı okumaya devam ettim.
Birkaç dakika sonra sıkıntılı sesler işittiğimde kafamı okuduğum kitaptan kaldırdım.Defterine baktığımda almanca çalıştığını gördüm ama yanlış yazıyordu.
İşaret parmağımı defterine götürüp yanlışlık olan yeri gösterdim.
"Können kullanılırken fiil cümlenin sonuna yalın haliyle yazılır.Yeni başlayanlar genelde fiili çekimli yazar.Sanırım sen de yeni başladın."
Bana bakarken kafasını salladı.
"Alman dili ve edebiyatı okuyorum,ilk senem."
Devam ettim.
"İch kann Deutsch spreche" değil "ich kann Deutsch sprechen" olacak."
"Bu kuralları hep karıştırıyorum,almanca çok zor.Bazen çekiyoruz bazen çekmiyoruz kafam karışıyor."
Gülümsedim.
"Haklısın."
Elimi defterinden çekip arkama yaslandım.Kalemini bırakıp kahvesini yudumladı.
"İyi derecede biliyor gibisiniz."
"Evet."
Bardağıma baktı.
"Ulrich."
Ben de kahve bardağında yazan ismi okudum.
"Jinhee."
Bardağını bıraktı.
"Ne iş yapıyorsunuz?"
"Öğretmenim."
"Tahmin edeyim,almanca."
Ne olmak istersem oydum.Kafamı salladığımda gülerek önüne döndü ve çalışmaya devam etti.Bir süre sonra telefonum çaldığında cebimden çıkardım.Arayan Jaehyun'du,açtım.
"Jaehyun?"
"Rich'im eve geldim ama anahtarımı unutmuşum.Kapıda kaldım."
"Kafedeyim,hemen geliyorum."
"Bekliyorum."
Telefonu kapatıp sıcak çikolatamın son yudumunu içerek kalktım.Montumla kitabımı aldığımda öğrenci kız kafasını kaldırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hoseok'un 6 rengi | Sope
Fiksi Penggemar"En sevdiğim" dedi yanağımı okşarken. "Sensin." Tanrım...Vücudumdaki tüm kanın yüzümde toplandığına emindim.Elini tutarak bakışlarımı gözlerine çevirdim.Bana öyle güzel bakıyordu ki sanki dünyadaki en güzel şeydim. "Doktor Min." Dolu gözlerimle gülü...