Hoseok
Turuncu peruklu kişiliğim Kaiyo'yla Yoongi'nin elini tutup hastaneden çıktım.Sağlıklı ve çok iyi hissettiğim için durup arkama baktım.
Daha fazla beklemeden hastanenin önünde dudaklarımı dudaklarına kapattım.Ellerini belime sardığında yüzünü tutarak kendimi ona daha çok bastırdım.
Onunla maskesiz öpüşmenin verdiği his çok güzeldi.İnce dudakları dolgun dudaklarımla birleştiğinde hissettiğim tek şey yaşayabildiğimdi.
Gözlerimden birkaç damla yaş aktığında dudaklarımdan ayrıldı.Ellerini yüzüme koyup baş parmaklarıyla gözlerimi sildi ve daha sonra yüzüme yaklaştı.
"Güzelim-"
"İyiyim.Ben sadece..."
Yutkunup gözlerine baktım.
"Perukları taktığımda iyi hissediyorum ve olabildiğinde çok takmak istiyorum çünkü seninle yalnızca o zamanlar eğlenebiliyorum.Yalnızca o zamanlar hasta-doktor olmuyoruz,Hoseok ve Yoongi oluyoruz."
"Biz her zaman Hoseok ve Yoongi'yiz."
"Ne demek istediğimi biliyorsun.Ben kanser olmadan önce hayat doluydum.Neşeli,sevecen ve daha mutluydum."
"Şimdi öyle değil misin?"
"Öyle miyim?"
Alnını alnıma yasladı.
"Hayat dolusun,neşeli,sevecen ve mutlusun.Sen o perukları taksan da takmasan da benim Hoseok'umsun."
"Senin Hoseok'un."
Dolu gözlerimle gülümsedim.
"Bunu sevdim."
"Ben de senin Yoongi'n değil miyim?"
Kollarımı boynuna sardım.
"Öylesin sevgilim.Sen benim biricik Yoongi'msin."
Gülümsediğinde ben de gülümsedim.Elimi tutup arabasına doğru yürüdüğünde onu takip ettim.Kilidi açtığında ön kapıyı açıp bindim.O da yanıma oturduğunda arkama yaslanıp bakışlarımı ona çevirdim.
"Oyun oynamak istiyorum.Arkadaşın Mingi'nin yerine gidelim mi?"
"Madem istiyorsun tabii gidelim."
---
Oyun yerine giriş yaptığımızda tüm gözler bana döndü.Japon ekipten biri hızlı adımlarla yanıma yürüyüp kolumu tuttu.
"Neredesin?Kaç saattir seni bekliyoruz."
"Ne oldu?"
"Ne demek ne oldu?Final maçı var."
Şaşkın bakışlarımla Yoongi'ye baktığımda ekibin toplandığı alana gittim.Kısa bir konuşma sonrası final maçının oynanacağı yere gitmek için oyun yerinden çıktık.
Hep beraber minibüse bindiğimizde en arkaya oturup camdan baktım.Yoongi arabasına binip bizi takip ederken önüme dönüp derin bir nefes aldım.
Bunu beklemiyordum ve final maçı için şimdiden heyecanlı hissediyordum.
---
Büyük bir salona girdiğimiz anda kalabalık beni daha fazla germişti.Ekip odasına yürürken bir an duraksadım.Yoongi elimi tuttuğunda ona baktım.
"Heyecanlıyım."
"Yapabileceğini biliyorum."
"Bunu beklemiyordum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hoseok'un 6 rengi | Sope
Fanfiction"En sevdiğim" dedi yanağımı okşarken. "Sensin." Tanrım...Vücudumdaki tüm kanın yüzümde toplandığına emindim.Elini tutarak bakışlarımı gözlerine çevirdim.Bana öyle güzel bakıyordu ki sanki dünyadaki en güzel şeydim. "Doktor Min." Dolu gözlerimle gülü...