Gelmelerini beklerken içim içimi yiyordu.Sehun uyuduğu için onunla kalmıştım.Yoongi ve Jongin de Kyungsoo'yu hastaneye götürmüştü.
Odada sağa sola yürürken Sehun'un kıpırdanmasıyla yatağa yaklaştım.Gözlerini yavaş yavaş açıp esnedi.Göz göze geldiğimizde ellerini kaldırdı.Kucağıma gelmek istediğini anlayarak onu yataktan aldım.Şapka kafasından çıkınca biraz huysuzlandı.
Gülümsedim.
"Günaydın ufaklık."
Bu sefer de kapüşonumun ipleriyle oynamaya başladı.Acıkmış olabileceğini düşünerek yatak odasından çıktım.Mutfağa girip tezgahtaki şeylere baktım.
Mama kutusunu gördüğümde ona yürüdüm.Kutuyu alıp üzerindeki yazılara baktım.Nasıl yapılacağını anladığımda Sehun'u pusetine bıraktım.Ağlamaması için müzikli oyuncağını çalıştırdım.
Kısa sürede mamasını hazırlayıp sıcaklığını kontrol ettikten sonra yanına yaklaştım.Yemediğinde kucağıma alıp salona adımladım.Kanepeye oturup onunla konuşmaya başladım.
"Şimdi yemek vakti."
Bir şeyler mırıldanırken dilini minik dudaklarından çıkarıp ağzından köpükler akıttı.Gülerek peçeteyle sildim.
"Hadi ama ufaklık,yemen lazım."
Biberonu yaklaştırdığımda öylece baktı.Ağzını araladığında yemesi için uzattım.İki eliyle kavrayıp içmeye başladığında derin bir nefes verip arkama yaslandım.
"İşte böyle."
Biberonu yarısına kadar içtiğinde altından biraz kaldırdım.Telefonum çalınca etrafa bakındım.Yatak odasında olduğunu hatırladığımda ayağa kalktım.
Koridoru yürüyüp odaya girdiğimde telefonumu komodinde gördüm,Jaehyun arıyordu.Yatağa oturup Sehun'a baktım.Mamasını içmeye devam ediyordu.
Biberonu bırakıp telefonu açtım.
"Efendim?"
"Yoongi nasıl?Bir sorun var mı?"
"Hayır yok,çok iyi."
"Eve gelmemişsin merak ettim."
"İyiyim."
"Ba-ba!"
Sehun elindeki biberonu sallamaya başladı.
"Sehun dur!"
Mama yatağa,üzerime ve kendi üzerine de döküldü.Telefonu bırakıp biberonu aldım.
"Ne yaptın ufaklık?"
Gülerek ellerini çırptı.
"Ba-ba!Ba-ba!"
"Hayır hayır,ben baban değilim."
"Baba!"
"Tanrım..."
Biberonu komodine bırakıp telefona döndüm.
"Ben seni sonra arayacağım."
"Bebek sesi mi o?Sana mı baba dedi?"
"Evet."
"Hiii!Yoongi'nin çocuğu mu var?"
"Hayır-"
Kapının açılma sesini duyduğumda ayağa kalktım.
"Eve gelince anlatırım,şimdi kapatmam lazım.Görüşürüz."
Telefonu kapatıp cebime koydum.Kucağımda Sehun'la beraber hızlı adımlarla odadan çıktım.Koridorda yürürken kapının önünde üçünü gördüm.Kyungsoo'nun kafasındaki bandajı fark ettiğimde adımlarımı yavaşlattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hoseok'un 6 rengi | Sope
Fanfiction"En sevdiğim" dedi yanağımı okşarken. "Sensin." Tanrım...Vücudumdaki tüm kanın yüzümde toplandığına emindim.Elini tutarak bakışlarımı gözlerine çevirdim.Bana öyle güzel bakıyordu ki sanki dünyadaki en güzel şeydim. "Doktor Min." Dolu gözlerimle gülü...