Başka

183 49 65
                                    

Yoongi 

Gözlerimi açtığımda burnumun dibindeki kızıl saçların kokusunu içime çektim.Güzel bir doğum günü partisi sonrası evinde yalnız bırakıldığımızda peruğunu takmıştı ve bana yine güzel bir gece yaşatmıştı.

Çıplak bedenlerimiz birbirine değerken sol elimle kolunu yavaşça okşamaya başladım.Diğer elimi de pürüzsüz teninde gezdirip saçlarına bir öpücük bıraktım.

Kollarını bedenime daha sıkı sarıp omzumu öptü.Başını kaldırdığında yarı açık gözleri beni buldu.

"Günaydın."

"Günaydın güzelim."

Sola dönüp aynaya baktıktan sonra tekrar bana döndü.Saçlarını yandan ayırdığımda güzel yüzünü tamamen görebildim.

"Çok güzelsin."

Elini yeni uzamaya başlayan saçlarıma çıkardı.

"Sen de."

Gülümsediğimde gülümsedi.Ellerimi yüzüne koyup dudaklarına bir öpücük bıraktım.Kafasını göğsüme yasladığında onu sıkıca sardım.Kollarını sırtımda birleştirip beni tuttu.Verdiği nefesi göğsümde hissedebiliyordum.

Bir elimi saçlarına çıkardım.

"Dün akşam çok güzeldi.Teşekkür ederim sevgilim."

"Beğenmene sevindim."

"Senin içinde olduğun her şeyi beğenirim."

Kafasını boynuma yaslayıp öptükten sonra yerinde doğruldu.Elimi tutup benim de kalkmama yardımcı oldu.

"Kahvaltı?"

Kafamı salladığımda kapıyı işaret etti.

"İstersen önce duş-"

"Eve gitmem gerek.Duşumu evde alırım."

İç çamaşırını giyip ayağa kalktı.

"O zaman ben hemen girip çıkarım olur mu?"

"Olur sevgilim,seni beklerim."

Dudaklarıma bir öpücük bırakıp odadan çıktı.Mutlulukla yatağa yatıp yanımdaki yastığına sarıldım.Kokusu kim olursa olsun değişmiyordu.O peruklar onu tanımama engel olamıyordu.

Komodinde gördüğüm oyuncak kedi ve kar küresi bana geçmişimizi hatırlattı.Dolabın açık kapağından renkli şapkasını gördüğümde yerimde doğruldum.Yataktan kalkıp dolabı açarak şapkayı elime aldım.

"Umarım iyisindir Minhei."

Şapkayı yavaşça okşadım.

"Seni özlüyorum ama merak etme sık sık ziyaretine geleceğim.Sana yalnız hissettirmeyeceğim."

Şapkayı yerine koyup dolu gözlerimi sildim.Perukların olduğu çantayı gördüğümde alıp içinde göz gezdirdim.

Ulrich,Pierre,Jay,Kaiyo ve Jonho.Şu anda kırmızı perukla Hanjhi'ydi.

Peruk konusunu hala merak etsem de çantaya bırakıp dolaba koydum.Dün geceki kıyafetlerimi tekrar giyerek mutfağa geçtim.Makineye kahve koyup sevgilimi beklerken hediyeme bakarak vakit geçirdim.

Elimi bilekliğin üzerinde gezdirdim.Hayat ağacı figürünün yarısı bendeydi.Diğerini de o takmak istemişti.El ele tutuştuğumuzda bileklik tamamlanıyordu ve Hoseok bunun bizim hayat ağacımız olduğunu söylüyordu.

Bizim...

Kendi elleriyle ördüğü ve günlerdir emek verdiği atkıyı hatırladığımda gülümsedim.

Hoseok'un 6 rengi | SopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin