Öğlen sıcaklığının yavaş yavaş kaybolmaya başladığı ikindi vaktinde parmaklarıma taktığım ekmek poşetiyle çıktım marketten.
" Kolay gelsin Adem amca. "
" Sağ ol evladım, " diyerek kafasını sallayan Adem amca, marketin sağ tarafında kalan kahvehanenin önündeki küçük taburelerden birine oturmuş, gülümsüyordu bana. Günlerden cumartesiydi. Sabah erkenden uyanmış hafta içine yetişmesi gereken tüm ödevlerimi yapmış, duş almış, akşam yemeğini hazırlamıştım. Öğleden sonrasını ise tamamen kendime bakım yapıp dizi izleyerek geçirmiştim. Benim ideal gün anlayışım aynen buydu.
" Nasılsın Peri? "
Serdiği küçük halının üstünde kendi kendine konuşarak oyun oynayan küçük kızın bakışları beni buldu. Elindeki oyuncak bebekleri karşı karşıya bir masaya oturtmuş yemek yediriyordu.
" İyiyim Maysa abi, sen nasılsın? "
" İyiyim bende, ne yapıyorsun tek başına, diğer çocuklarla oynasana sende, " derken karşı taraftaki kalabalık çocuk topluluğunu işaret ediyordum. Konuşmadan önce onlara doğru küstah bir bakış atarak omuz silkti.
" Almıyorlar beni aralarına. Kendi kendime konuşuyorum diye korkuyorlarmış benden. "
Şaşırmadım. Her sorduğumda aldığım bir cevaptı bu. Onun gibi bende alışmıştım artık bu duruma.
" Saçların ne kadar güzel olmuş senin Maysa abi. "
Olduğum yerde çöktüm ve bana doğru ilerleyen küçük kızın saçlarıma dokunmasına izin verdim.
" Çok mu beğendin saçlarımı? "
Kafasını hevesle aşağı yukarı salladı. Her şeyime hayrandı bu küçük kız. Aynen benim de onun her şeyine hayran olduğum gibi.
" Ne yaptın saçlarına? "
" Yeni bir krem kullanmaya başladım, saçlarımı yumuşatıyor. Sana da getireyim mi ister misin? "
Aldığım her şeyden Peri'ye de alırdım. Tokalar, ojeler, saç kremleri, parfümler... Heves edeceği her şeyi. Sırf çevresindeki herkes ondan uzak durduğu için üzülüp de içine kapanmasın, onu seven birinin varlığından haberdar olsun diye. Küçücüktü, onun böyle kendini toplumdan dışlanmış hissetmesini istemiyordum.
" Çok isterim. "
" Yarın getireyim o zaman, " dediğim sırada eşofmanımın cebindeki telefonumun zil sesi çalındı kulağıma.
" Görüşürüz sonra Peri. "
" Görüşürüz Maysa abi. "
Yanağıma kondurduğu küçük öpücükten sonra tekrar bebeklerinin başına dönen Peri'ye son bir bakış atıp eşofmanımın cebindeki telefonu çıkardım. Enes arıyordu.
" Efendim kanka? "
" Kanka nasılsın? "
Konuşmadan önce elimdeki poşetle birlikte doğrulmuş, yürümeye başlamıştım.
" İyiyim kanka sen nasılsın? "
" İyiyim bende kanka sağ ol. Senden bir şey isteyebilir miyim? "
Telaşlı sesini bastıran bir gürültü koptu arkada. Çalan şarkıya eşlik eden insan sesleri.
" Tabi ki de. "
" Ya evde değilim ben şu an anlamışsındır zaten seslerden. Evden çıkarken abim hasta gibiydi kötü görünüyordu. Aradım az önce ama telefonu kapalı. Çok aklım kaldı onda. Senden rica etsem bir abimi kontrol edebilir misin? "

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAYSA (bxb)
General FictionMaysa'm:Nasıl tek bir hareketinle tüm mahalleyi kasıp kavurabilecek güçteyken benim karşımda böylesine sütten kesilmiş zavallı bir kediye dönüşüyorsun çözemiyorum Miran.