30

4.1K 219 19
                                    

Yüksek sesli müzik, büyük insan kalabalığı ve göz yoran  parlak ışıklar. Migrenim kafamın arkasındaki bir noktadan sızarak varlığını belli ettiği sırada parmaklarımla alnımı ovuyordum.

" İyi misin güzelim? "

Yanımda oturan bedenin, masanın altından benimkilere yanaşan ellerini kendi ellerimle birleştirerek parmaklarımızı birbirine kenetledim konuşmadan önce. 

" İyiyim sevgilim sadece migrenim tuttu. "

Ali abinin düğünündeydik. Mahalle konağının sağ tarafındaki büyük meydana sıra sıra dizilen sandalyelerin sol tarafına iki tane büyük hoparlör koyulmuşken onun hemen arkasına da gelin ve damat masası eklenmişti. Etraf oldukça kalabalıktı. Ayrıca müzik sesine karışan konuşma sesleri de gürültü kirliliğine neden oluyordu.

" İlacın var mı çantanda? Yoksa arabaya yedek olarak koymuştum bir paket. Gidip alayım. "

" Birazdan gidip alırsın, şimdi yanımda dur azıcık. " 

Güldü. Yeşilleri parlak bir ışıkla aydınlanmışken kusursuz dişleri dolgun dudakları arasından taşarak kendini belli etti. 

" Çok yakışıklı olmuşsun bugün. " 

Üstüne siyah bir takım geçirmiş, kombinini yine aynı renkteki gömleğiyle tamamlamıştı. Saçları her zamankinin aksine daha toplu görünüyordu. Boşta kalan parmakları kırmızı bir tesbih üzerinde gezinirken sakallarını görünce gülmeden edemedim. Ona kirli sakalın çok yakıştığını söylediğimden beri kesmiyordu onları.  

" Sende çok tatlı görünüyorsun. " 

Bir şey dememe izin vermeden konuşmaya devam etti. Bu sırada sesini duyurabilmek amacıyla dudaklarını kulaklarıma yaklaştırmıştı. 

" Üstündeki bol siyah pantolonun, bebek mavisi renkli kısa gömleğin ve ayıcıklı pembe tokalarınla kesinlikle dünyanın en güzel ve tatlı insanısın şu an. " 

Kıkırdadım ve boşta kalan elimle omuzuna vurdum. Yanaklarım yine alev almaya başlamıştı. Sanırım hayatımın sonuna kadar bu adamın bana ettiği iltifatlar karşısında hep böyle olacaktım. Kalbim göğsüme sert darbelerini indirirken midemdeki kelebeklerin kanat çırpışlarını hissedecektim. 

Ben" Çok zıt görünüyoruz şu an. Sen tamamen siyahsın, bende ise her renk mevcut. " dedikten sonra " Zıt durmamıza rağmen o kadar muhteşem bir uyumla parlıyoruz ki Maysa'm. Birbirimizi tamamlıyoruz resmen. Sen benim yıllardır kayıp olan renkli tarafımsın ben ise senin karanlık tarafın. Birbirimize karışıyoruz böylece. " diyerek lafa atladı. 

" Söylediğin her kelime ile beni kendine daha da aşık ediyorsun Miran. " 

" Yaparım öyle şeyler güzeller güzelim. " 

Söylediklerinin hemen ardından gözlerini kısaca etrafta gezdirip kimsenin bize bakmadığına emin olunca, dudaklarını hızlıca masanın altında onun eline kenetli halde duran elimin üzerine bastırdı. 

" Tamam Miran en aşık sensin aslanım tamam valla anladık. Ama azıcık sakin ol bir gören olacak."  diyen abim gözlerini devirdi. Masanın diğer ucunda oturuyordu. Bir kolu masanın üzerindeyken diğerini de yanında oturan Enes'in omuzuna bırakmıştı. 

" Tamam tamam çekildim. " dedikten hemen sonra aramıza mesafe koyarak yüzünü masanın üzerine bırakılmış olan atıştırmalıklarda gezdirdi Miran. Bende o sırada etraftaki insanları incelemeye başlamıştım. 

Kadınlar renkli elbiseleri ve makyajları ile parlıyorken erkekler de takım elbiseleriyle eşlik etmişti onlara. Kenarda birkaç kız arkadaşı ile gülüşerek konuşan Rana ablaya baktım. Üzerine kırmızı derin dekolteli bir elbise geçirmişken görüntüsünü saçlarını sıkı bir topuz yaparak tamamlamıştı. Oldukça güzel ve hoş görünüyordu. Sadece azıcık mutsuz gibiydi. Bunun ilk geldiğimizde beni ve Miran'ı yan yana görmesinden kaynaklandığını hissedebiliyordum. 

MAYSA (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin