MAYSA (bxb)

27

Yıllar önce...

Kaygısız bakışlarını derin dondurucunun içindeki soğuk içeceklerde gezdirdi yeşil gözlü oğlan. Aynı zamanda ağzının içinde günlerdir diline takılı kalan bir şarkıyı mırıldanıyordu. Elma aromalı sodaların arkasında kalan soğuk kahvelerden birini eline alarak çekildi dondurucunun önünden.

Hafta sonuydu. Sabah geç saatlerde  uyanmış, kahvaltısını etmiş ve sıcak bir duş almıştı. Gününün geri kalanını ise saçlarına ve yüzüne çeşitli maskeler yaparak geçirmişti. Bir ara yeni sıra arkadaşı Maysa ile dışarı çıkmayı düşünmüş olsa bile üşendigi için hemen vazgeçmişti bu düşüncesinden. Tüm gününü evde tek başına dingin bir şekilde geçirmişti.

" Şuradaki keki uzatır mısın evladım?"

Yanı başında dikilen yaşlı kadının işaret ettiği keki eline alıp uzattı. Kuru bir teşekkürün ardından yanından ayrıldı kadın.

Gözlerini çilekli keklerin üzerinde gezdirirken geriye doğru bir adım attı. Göğsü arkasından geçen bedenin koluna takıldığında yere düşmemek için karşısındaki kişinin omuzlarına tutunmuştu Enes.

" Yavaş lan yavaş. "

Söylediklerinden sonra omuzlarına tutunmuş olan çocuğu iten Deniz sinirle alnını ovdu. Elindeki her şey yeri boylamıştı. Tıpkı az önce hızla kendisinden uzağa ittiği çocuk gibi.

" Ulan öküz müsün, yavaş olsana, " derken düştüğü yerden ellerini çırparak kalktı Enes. Avuçlarının içi yara olmuştu.

" Asıl sen öküz müsün lan? Niye önüne bakmadan yürüyorsun? "

Karşısındaki çocuk konuşmadan saçlarını düzeltmeye başladığında kafasını iki yana salladı Deniz. Kesinlikle en gergin günlerinden birini yaşıyordu. En ufak bir şeye bile tahammül edecek hali kalmamıştı.

Enes " Yalnız benim adımım çok küçüktü. Sen eşek gibi adımlar atarak çarptın bana. " deyince Deniz histerik bir kahkaha patlattı.

" Çocuğa bak ya, hem suçlu hem güçlü. "

" Çocuk değilim ben, " derken kaşlarını çatmıştı yeşil gözlü oğlan. Korkutucu göründüğünü umuyordu. Tek isteği karşısındaki adamı biraz da olsa ürkütmekti.

" Hadi şimdi de sana çocuk dedim diye üstüme atla. "

" Medeni bir insanım ben, yapmam öyle şeyler. "

" Medeni insanlar önlerine bakarak yürür yalnız, " diyen Deniz karşısındaki çocuğun kaşlarının gittikçe daha çok çatıldığını fark ettiğinde keyifle sırıtıyordu.

" Ne kadar gıcık bir insansın sen ya, negatiflik akıyor resmen her yanından. "

" Her yanımı görmedin ama. "

Enes karşısındaki bedeni süzerken " Bu kadarı yetti bana negatifliğini anlamam için. " dedi.

O sırada markete giren manav kasadaki adama seslendi. " Ulan Remzi kalk da bana yardıma gel. "

Uyuduğu uykudan uyanan genç adam müşterileri umursamadan kapıdan çıktı.

" Hırsızlık yapsam ruhu duymayacak resmen adamın. Ne bu rahatlık? "

" Medeni insanlar hırsızlık yapmaz. "

Karşısındakinin sırıtarak söylediklerini duyan Enes bedeninin ağırlığını sağ bacağından sol bacağına geçirdi. Aynı zamanda eliyle belini tutmuştu.

" Hırsızlık yapmadım zaten salak herif. "

" Medeni insanlar aynı zamanda hakaret de etmezler. "