6

12.8K 703 159
                                    

Maysa'dan... 

" Ya biz niye gidiyoruz düğüne anlamıyorum ki. " 

Ayakkabılarımda olan bakışlarım yüksek sesle yakınan Enes'e döndü. Yüzünü ekşitmiş Miran abiye doğru konuşuyordu. 

" Ne güzel işte eğlenirsiniz, hep ders hep ders sıkılıyorsunuz. " 

" Millet eğlenmek için daha farklı mekanlar tercih ediyor genelde, " dediğimde Miran abi ofladı. 

" Size de iyilik yaramıyor. " 

Sessiz kalıp önden yürüyen abimi ve Miran abiyi takip etmeye devam ettik. Etraf çok kalabalıktı. Herkes gruplar halinde düğünün yapılacağı büyük alana doğru ilerliyordu. Yanından geçtiğimiz büyük küçük herkes Miran abiye ve abime selam verirken onlar da aynı şekilde karşılık veriyorlardı. Onları tanımayan kimse yoktu. Mahallenin en büyük iki abisiydiler. Başı sıkışan yollarını tutuyordu. 

Sola saptık ve düğünün yapılacağı alana yaklaştık. Etrafa bir sürü sandalye ve masa bırakılmış, ses sistemi geniş alanın kenarına kurulmuştu. Gelin ve damat masası ise ses siteminin hemen sağındaydı. Etraf kalabalık ve gürültülüydü. Çalan yüksek sesli şarkıya insan sesleri karışıyordu. Gelin ve damat çoktan yerlerini almıştı bile.

" Siz geçin şu taraftaki masaya oturun, geliyoruz biz. " 

Abim ve Miran abi gelinin ve damadın aileleriyle görüşmeye gittiğinde Enes'i kolundan tutarak abimin gösterdiği masaya çektim. 

" Oğlum ne güzel film gecesi yapacaktık, düştüğümüz duruma bak. " 

" Fena mı oldu oğlum ne güzel dedikodu malzemesi çıkacak bol bol, " dediğimde gözlerini devirdi. Aslında derdim dedikodu falan değildi. Gelmemin tek bir nedeni vardı; Miran abi. Onun Rana abla ile dans edecek olması her ne kadar sinirlerimi bozuyor olsa da bu anı kaçırmak istememiştim. Evde aralarında bir şey olup olmadığını düşünerek kafayı bozacağıma buraya gelerek kıskançlığımı dizginlemeye çalışmayı tercih etmiştim. 

" Aslı abla ne güzel olmuş öyle ya, " dediğinde bakışlarım gelinin kız kardeşini buldu. Miran abi ve abimle bir şeyler konuşuyorlardı. Bakışlarım Miran abide takılı kaldı. Lacivert tişörtünün üstüne siyah bir ceket geçirmiş, bacaklarına da siyah pantolonlarından birini giymişti. Yeşil hareleri uzaktan bile belli ediyordu kendini. 

Çok yakışıklıydı. Küçüklükten beri bu böyleydi. Her kızın gözdesiydi. Benim de gözdemdi. O benim kahramanımdı. Onu başkasıyla paylaşacak olmam düşüncesi bile çileden çıkmama neden oluyordu. O yüzdendi Rana abla konusunda kıskançlık yapmam. Kahramanımı kimseyle paylaşmak istemiyordum. Bana özel olmasını istiyordum. Çocukça bir düşünceydi farkındaydım fakat bunun önüne geçemiyordum. 

" Rana ablaya bak. " 

Siyah kısa bir elbise giymiş, karşısındaki kadına gülerek bir şeyler anlatıyordu. Bakışları Miran abinin üzerindeydi. Gözlerimi devirdim. İki yüz vermeye gelmemişti, hemen yapışmıştı çocuğa. 

" O öldürücü bakışlarını çek kızın üstünden Maysa. " 

Yanıma oturan Miran abiyi umursamadan kafamı diğer tarafa çevirdim. Abim de Enes'e bir şeyler anlatıyordu. 

" Gayet normal bakıyorum ben. " 

" Belli. " 

Gelinle damadı çiftetelli oynamaya davet eden mikrofon başındaki adam yüksek sesli bir kahkaha attıktan sonra çalan şarkıya eşlik etti. Dudaklarım sinirle iki yana gerildi. Yüksek ses ve ışıktan dolayı çoktan migren ağrım tutmuştu bile. Parmaklarımla alnımı ovdum kısa bir süre. 

MAYSA (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin