●
Ocağın altını kısık ateşe ayarladım ve elime 2 bardak alıp ayran yapmaya başladım. Uyanmamdan çok geçmemişti, öğlen sıcağı üstümüze vurmaya başlamıştı. Bugün okul olmadığı için öğlene kadar göt devirip uyumuştum.
Sıcakladığım için giydiğim tişörtün yaka kısmını kavrayıp göğsümü havalandırdım. Klima da açamıyordum fatura fazla gelir diye. Telefonumu elime aldığımda interneti açtım ve gelen mesajı Koray'ın attığını görünce mesajlaşma uygulamasına girdim.
Koray: Öğlene doğru gelicem 6:45
Mesajı yazdığı saate baktım. Daha martılar sikişmemişken ne diye uyanıktı bu? Kaşlarımı çattım, yoksa karga mıydı? Ciddi ciddi bunu düşünmemek icin başımı iki yana sallayıp Koray'a görüldü attım. Ekranı kilitledim ve ayran yapmaya devam ettim. Umarım Koray geldiğinde aç olurdu, yoksa onun ayranını da ben içerdim.
O sırada bir zil sesi duyuldu. Kaşığı bardağın içine bırakıp kapıya doğru gittim ve açtım.
"Selam." Gördüğüm bedenle içeri geçsin diye kenara çekildim. Ayakkabılarını çıkartıp içeriye geçince dediği şeye karşılık "Selam. Neredeydin?" dedim. Üstünde dün evden çıkarken giydiği giysiler yoktu. Fark ettiğim bu ayrıntıyla kaşlarımı kaldırdım.
Elini ensesine götürdü ve gözlerini kaçırdı. Bir süre meraklı bakışlarımı arkadaşımda gezdirdim ve en sonunda derin bir nefes verip konuştu. "Üstümü değiştirip anlatıcam."
Başımla onayladım ve ben salona, o yatak odasına gitti. 3'lü koltuğa oturup o gelene kadar telefonumla oyalandım.
Kısa süre sonra odaya gelen bedenle kafamı telefondan kaldırdım. Altına gri eşofman, üstüne siyah oversize bir tişört geçirmişti. Bana doğru adımlayıp kendini yanıma bıraktı. Telefonumu cebime koyup ona döndüm.
"Başla bakalım."
O da bana döndü ve "Tamam, anlatıyorum." dedi.
Sessiz kalıp söyleyeceği şeyi bekledim. Yutkunup birkaç saniye daha düşündü ve biraz daha susmaya devam ederse gerçekten dövecektim ki konuştu.
"Kanka hani sana önceden bahsettiğim çocuk varya." dediği şeyle bahsettiği çocuğu düşündüm. Ona ilgi duyduğunu, arada bir bakışıp konuştuğunu, çocuğun da kendisine hisler beslediğini düşündüğünden bahsetmişti daha önce.
Devam etmesi için "Ee?" dedim.
"Şimdi, okul zili çalmıştı. Ben de gittim ona dedim ki 'Sana önemli bir şey diyeceğim ama herkesin gitmesi lazım önce, bekler misin?' diye. Sonra o da onayladı herkesin sınıftan çıkmasını bekledik. Herkes gidince kapıyı kapatıp ona döndüm ve yaklaştım baya bi dibine falan girdim. Sonra bir cesaretle ona ilgi duyduğumu söyledim ve bir şey demesine izin vermedim çünkü reddedilmekten korktum. Yapıştım dudağına."
Anlattığı şeyle gözlerimi büyütüp gülümsedim. "Lan sen bu kadar cesaretli miydin? Afferin lan." dedim ve sırtına elimi geçirdim. Fazla sert vurmuştum sanırım çünkü ağzından acı dolu bir inleme çıktı. "Acıttın hayvan." dedi kaşlarını çatarak. Buna bir yorum yapmadan "Sonra?" dedim.
Gözlerini önüne çevirip bir yere dikti. "Sonra ben çocuğu izinsiz öptüğümü fark ettim ve geri çekildim özür falan diledim panik yaptım. Tam koşarak kapıya gitmiştim çıkıyordum ki beni kendine döndürüp kapıya yasladı öptü." dedi. Çocuğun kendisine ilgi duyduğunu düşündüğünden böyle yaptığını zaten anlamıştım, yoksa birini bir anda öpecek biri değildi Koray.
O anlar aklına gelmişçesine yüzünde bir gülümseme oluştu. "Biz baya bir öpüştük ama çok iyiydi, çok güzel öpüşüyordu anlatamam sana. Sonra dedi ki ben de sana ilgi duyuyorum, hatta sen söylemesen ben söyleyecektim dedi. Sonra da akşama evine davet etti."