Wills Şirketi, karanlık bir şirketti.
Şirkete çalışmaya giren kişi, bir daha çıkamazdı. İstese de istifa edemezdi. Ederse olacaklarına katlanırdı.
Dayanamayıp istifa edenler olurdu. Bu kişilerden çoğunun bir süreden sonra gizemli bir şekilde ölüm haberleri gelirdi. Ama bu ölüm haberleri sıradan olmazdı, nedeni hep intihar olurdu. İstifa ettikten sonra intihar etmeyen kişilerin sayısı bir elin parmağını geçmezdi.
Peki, neden? Neden intihar ediyorlar? Onları biri teşvik mi ediyor? Bunu yapmaya mı zorluyor?
Cevap; evet.
Wills Şirketi. Herkesin beğendiği, saygı duyulan, çok büyük başarılara adım atmış olan şirket. Arka planda ne tür akıl almaz olayların döndüğü ise kimse tarafından bilinmiyor.
Şirkete girmeden önce uzun yazılar olan bir kağıda imza atmak gerekiyor. Bu kağıtta yazanları kimse okumuyor. Okumadıkları için de hayatları kabusa dönüşüyor.
Kağıtta yazanlar ise, bu şirkette çalışırken yaptırılan işleri dışarıdan kimseye anlatmamaya ölüm yemini etmek.
Bir süreden sonra dayanamayan çalışanlar istifa etmek istiyor, yaptırdıkları işleri gerekli yerlere şikayet etmek istiyorlar ama tehdit ediliyorlar.
Ancak, bununla da kalmıyor. İstifa edenlerin ailelerini, yakınlarını, işlerini, evlerini, aklınıza gelebilecek her şeylerini onlardan alıyorlar. İstifa edenlere de sadece bir seçenek kalıyor, intihar etmek.
Birkaç yıl önce bu yemini bozan ve tehditlere göz yuman bir insan vardı. Şirketin yaptırdığı işleri sosyal medyada yayıp yardım istemişti ama bu olayın üstü hemen kapatıldı. Adama ne oldu derseniz, öldürüldü.
Babam, Wills Şirketi'nde çalışırdı. Bazen şirkete gitmez, evde çalışırdı. Çalıştığı odanın kapısını kitler, gün boyunca odadan çıkmazdı. Onu özlerdim.
Şirkete gittiğinde ne yaptırdıklarını bilmezdim. Bazen nöbete kalırdı, bir gün boyunca eve dönmezdi. Normal bir şekilde çalışıyor sanardım. Nereden bilebilirdim ki arka plandaki mafya işlerini yürütmelerine, vergi kaçakçılığı yapmalarına ve insan öldürmelerine yardım ettiğini?
Evet, Wills Şirketi arkaplanda mafya işçiliği yürütüyor. Masum insanları öldürüyor, aklınıza gelebilecek her pis işi yapıyorlar. Bunu asla gün yüzüne çıkarmıyorlar.
Ortaokuldaydım, mutlu mutlu eve dönerken evdeki tüm eşyalarımızın kamyonlara yüklenip götürüldüğünü görene kadardı bu mutluluğum. O andan sonra bir daha eskisi gibi mutlu olamadım.
Aren, ortaokul 2. sınıftayken
Sırtımda çantam, mutlu mutlu eve dönüyordum. Okulun birinci haftasıydı, okul değiştirdiğim için henüz arkadaşım yoktu. Sınıfımdaki herkes birbirini tanıyordu bu yüzden kaynaşmıştı şimdiden. Bugün ise kantinde benim bir alt sınıfımdan bir çocukla tanışmıştım ve arkadaş olmuştuk! Ayrıca, bugün okulda öğretmenimiz bize kağıtlardan istediğimiz hayvanın yüzünü çizdirmişti ve kesip maske yapmıştık onlarla. Teneffüste arkadaşımın yanına maskeyle gidip onu korkutmuştum, çok eğlenmiştim! Bunu babama anlatmalıydım. Önce nasıl kesme yaparken yanlışlıkla önümdeki kızın saçından bir teli kestiğimi ama bunu kızın fark etmemesinden başlamalıydım kesinlikle.
Yüzümdeki sırıtışla seke seke evin olduğu sokağa döndüm. Bu hevesim ve mutluluğum, karşımda gördüğüm manzarayla tuzla buz oldu. Adımlarım yavaşladı ve en sonunda durdu.
Önce büyük bir kamyon gördüm tam evimizin önünde. Ardından bir grup büyük adam tarafından kamyonete taşınan koltuğumuzu. Gözlerimle bahçeyi incelediğimde ise henüz kamyonete taşınmamış ama sırada bekleyen mobilyalar gözüme çarptı.