İyi okumalar.<3
•
Aren'in ağzından
Saatlerce çalıştıktan sonra Ares'in yanımda ekrana bakarken esnemesiyle göz ucuyla ona baktım. Zaten son 10 dakikadır esniyordu, uykusunun geldiğini anlamıştım. Ağzımı 'Bu kadar çalışmak yeter, geç oldu.' demek için kıpırdatmaya hazırlanıyordum ki Ares, saati kontrol etti ve kapanmaya yüz tutmuş gözleri, sırtını arkaya yasladıktan birkaç saniye sonra kapandı ve aynı saniye başı omzuma düştü. Aniden bana temas eden bedenle beklemediğim için hafif bir irkilme yaşamıştım. Bu kadar uykusunun olduğunu bilseydim önceden daha fazla çalışmamıza izin vermezdim.
Başımı aşağı eğip yüzüne bakmaya çalıştım. Yumuşacık saçları boynumu gıdıklıyordu. Elimi kaldırıp saçlarına dokundum.
Hafifçe tebessüm edip aynı sağ elimle yumuşak platin sarısı saç tutamının ucuyla oynamaya başladım. Sonrasında da diğer elimi beline koyup kendime daha fazla yasladım rahat olsun diye. Yaptığım şey yanlış mıydı bilmiyordum ama ona temas etmek iyi hissettiriyordu. Garip bir şekilde hemde.
Fakat burada uyumaması lazımdı. Onu yatağına taşıyabilir miydim veya taşırken uyanır mıydı?
Aklıma dolanan sorularla dudaklarımdaki tebessümü sildim. Denemeye değerdi. Bir kolumu sırtına iyice doladım, daha sonra da ona eğilerek bir kolumu da dizlerinin arkasına yerleştirdim.
Yüzüne kontrol amaçlı baktığımda nefes alışverişlerinin hâlâ düzenli olduğunu gördüm, uyanmamıştı. Başımı eğdiğim için siyah tutamlarımın çoğu alnıma düşmüştü. Birkaç saniye daha suratına bakıp herhangi bir hamle yapmadıktan sonra derin uykuda olduğuna kanaat getirip kendim ayağa kalkarken hiç zorlanmadan onu kucağıma aldım.
Kucağıma aldığım gibi başı, sert göğsüme yaslandı. Ona bir bakış attım ve içeri doğru adımlamaya başladım. Göğsü kalkıp iniyordu. Yatak odasına geldiğimde onun tekli yatağının olduğu yere geldim. Kucağımdaki uyuyan Ares'i yavaşça yatağın üzerine bıraktım. Örtüneceği yorganı da diğer yataktan aldım. Koray zaten gelmeyecekti bu gece, Okan ile birliktelerdi.Yorganı yavaşça üstüne örttüm. Bilmem kaçıncı rüyasını gören Ares'in tam boynunun altına gelecek şekilde örttükten sonra bu görüntüyle dudağım kıvrıldı. Ağzı açık uyuyordu.
Odadan çıkıp arkamdan kapıyı örttüm. Gitmeden önce salona adımladım laptopumu almak için, koltuğa dayadığım çantayı alıp koyduktan sonra fermuarını çektim. Sonra dış kapıya doğru ilerledim. Askılıktan siyah montumu aldıktan sonra giydim. Dış kapıyı açtığım an yüzüme vuran soğukluk beni rahatsız etmedi. Ayakkabılarımı giydikten sonra kapıyı arkamdan kapattım.
Merdivenlerden inip dışarıya çıkarken ve motoruma atlarken aklımdan geçen şey Ares'in gerçekten hoşuma gitmeye başlamasıydı.
Onun da benden az bile olsa etkilendiğini hissettiğimi söylememe gerek yoktu. Ares'i ilk başlarda Koray'ın yanında takılan çocuk olarak biliyordum. Koray'ı da Okan'dan biliyordum, bana anlatıyordu hep. Koray'ı gösterirken çoğu zaman onu yanında görüyordum. Genellikle beraber geziyorlardı.
Sonrasında bilgisayarına sızmam gerekmişti. Bilgisayarına sızınca hiçbir bilgi bulamamıştım o hakkında. Bunu bir kaç kişiye de yapmıştım. Ares'in bilgisayarıyla işim bitince de acil bir işim çıktığı için kesememiştim erişimi. Ondan birkaç gün sonra erişimi kesmek için girdiğimde ise...
Aklıma dolan anlar motor kaskımın içinden sırıtmama sebep oldu. Salak çocuk, porno izliyordu. Tam da zamanında iletişimi kesmek için bilgisayarına girmiştim. O zamandan beri de Ares ile uğraşıyordum.