Selamlaar!
Bir süredir yoktum, bazı sebeplerden dolayı yazma isteğim sıfırdı bu yüzden kendimi toparlayıp geldim. Hâlâ okuyan kaldıysa umarım bu süreçte kitabı unutmamışsınızdır wpwlwlmsls
İyi okumalar<3
•
"Neden eşyalarımızı götürüyorsunuz?"
"Baban kötü bir çalışan, evlat."
"Ona böyle diyemezsiniz! Babam elinden geleni yapıyor."
•
"Hadi artık ya."
"At ulan at!"
Koray, ben ve televizyon. Hatta şuan öyle bir odaklanmıştım ki televizyona, Koray bile yoktu benim için. Portekiz ve Türkiye'nin maçı vardı ve dikkatle maçı izliyorduk. Normalde çok futbolla ilgilenen biri değildim ama canım ülkemin maçını tabiki izleyecektim.
Top Türkiye'ye geçmişti ve kaleye doğru yaklaşıyorlardı. Ama Türkiye tam atacakken karşı takımdan gelen müdahaleyi beklemiyorduk.
'SON ANDA MÜDAHALE GELİYOR!'
"Hay ananı."
"Sikecem ya!"
Maç spikerinin cümlesiyle küfürlerimizi yağdırdık ortaya. Tam da atıyorduk! "Tam atacaktık gol amına koyayım ya." dedim düşüncemi söyleyerek, hayal kırıklığıyla.
Televizyondan gelen maç sesine Koray'ın telefonundan gelen mesaj sesi karıştı. Ardından dikkatini telefonuna yöneltti. Gözlerimi Koray'a çevirdim. Telefonuyla ilgilenmeyi bırakmamasından dolayı kiminle mesajlaştığını anladım. "Kanka siktirtme manitanı maç daha önemli şuanda." dedim.
"İzliyorum ben izliyorum." dedi klavyede bir şeyler yazarken. Hani insan bir televizyona bir de telefona bakardı ya, bunun direkt telefondaydı odağı.
Göz devirdim, bari biraz inandırıcı olsaydı. Bakışlarımı televizyona çevirdiğim anda gördüğüm manzarayla gözlerim büyüdü.
"Lan bak, bak!" dedim sesimi yükselterek. Koray, sesimle kafasını telefonundan hızlıca kaldırdı.
İkimiz de inanmayan gözlerle bizim oyuncumuz olan Samet'in kendi kalesine gol atmasını izledik. Ağzımız açık, televizyona aval aval baktık birkaç saniye boyunca.
"Kendi kalesine gol mu attı az önce?" dedim inanamayarak.
"Ne yapıyorsunuz siz oğlum?" dedi televizyona doğru bağırarak Koray. Gerçekten, ne yapıyorlardı bunlar?
Bu oyuncu kadrosu baştan olmamalıydı zaten diye düşündüm.
Maç devam etti aynı hızıyla. Ama tahmin ettiğimiz gibi Türkiye kazanamadı.
Ellerimi saçlarımdan geçirip dirseklerimi bacaklarıma yasladım ve öne doğru eğildim.
"Biz 0-3 kaybedecek adamlar mıydık ya." dedi Koray yanımdan. Sesi kızgın geliyordu.
"Bu kadroyla öyleydik." dedim yüzüm yere bakar şekilde. "Rezillik." diye devam ettim.
"Gerçekten." diyerek bana katıldı ve koltuktan kalkıp salon kapısından çıktı. Ardından ben de ayaklandım. Ben bu kaybedişin etkisinden 1 hafta çıkamazdım.
Lavaboya girip elimi yüzümü yıkadım. Daha sonra mutfağa geçtim, Koray da mutfaktaydı. Maçın etkisinden çok çabuk sıyrılmış bir şekilde tamamen alakasız bir konudan konuşmaya başladı. "Kanka bizim hackera ne oldu ya? Her şeyi hackliyor maçı da hackleme şansı olsaydı keşke de kazansaydık."