•
"Çok dolu burası, sonra gelelim."
Aynı bölümden tanıdığım ve bazen beraber takıldığımız Alp ile beraber kafetaryaya gelmiştik. Fakat keşke gelmeseymişiz diyorduk şimdi.
"Bence de, bu ne kalabalık." dedim başımı sallayarak. Ardından beraber üniversitenin bahçesine çıktık. Her fakülte aynı bahçeye bağlanıyordu, hal böyle olunca bahçe de fazlaca kalabalık oluyordu. Neyse ki kocaman bir bahçei vardı.
"Of, çok kahve çekmişti canım." dedi Alp. Bileğindeki tokayı alıp kahverengi saçlarını topladı ve topuz haline getirdi.
Ellerimi ceplerime soktum yürümeye devam ederken. "Manitan kızmasın bak bileğinde toka göremeyince." dedim bileğine bir bakış atarak.
"Umarım kızmaz ya, onun tokasıyla topladım sonuçta kızmaz bence."
Beraber güneş olduğu için çardağa oturduk. Alp ile üniversitede tanışmıştık, bilgisayar mühendisliği okuyordu. O da Koray ve benim gibi başka bir şehirden gelmişti buraya. Koray da tanıyordu Alp'i, nadiren de olsa 3'ümüz birlikte içmeye gittiğimiz oluyordu.
Havadan sudan konuşurken yanımıza 4 kız yaklaştı. Bunlardan biri Alp'in sevgilisiydi.
"Selam!" dedi Alp'in sevgilisi. Esmer bir kızdı ve minyondu. Onun hangi bölümde olduğunu hatırlamıyordum ama bizim bölümde değildi.
"Selam. Nasıl geçti dersin?" dedi Alp, sevgilisine bakarken.
"İyiydi, senin?"
Onlar konuşurlarken diğer üç kızın bana bakarak fısıldaştıklarını fark ettim. Kumral olan diğer kızlara bir şey söyledi ve iki kız da bana bakıp tekrar gülüşerek fısıldaşmaya devam ettiler.
Konuştukları konunun muhattabı bendim ama umursamayarak bahçeye bakınmaya başladım.
Tam önüme 3 kızdan sarışın olan yaklaştığında "Selam." dedi.
"Selam." diye cevapladım eşofmanımın cebine elimi sokarak.
Sarışın kız, diğer 2 kıza bir bakış atıp bana döndü ve gülümseyerek "Arkadaşım seni beğenmişte sormaya utandı, Instagramın var mı diye soruyor." dedi arkasını işaret ederek. Tahmin ettiğim gibi.
Arkadaki 2 kıza baktığımda içlerinden kumral olan utanarak el salladı ve arkadaşıyla gülüştüler. Bu sırada yanımızdaki Alp ve sevgilisi de sohbeti bırakıp bize odaklanmışlardı.
Boğazımı temizledim. Hiç tereddüt etmeden hepsinin duyacağı şekilde "Ben gayim." dedim.
Alp zaten gay olduğumu biliyordu, sevgilisi de herhangi bir tepki vermemişti. Kumral kız ve yanındaki bu dediğimle şaşırmış, kaşlarını kaldırmışlardı. Önümdeki sarışın kız anlayışla gülümsedi ve "Ha tamam o zaman." dedi ve diğerlerine doğru yürüdü. Kumral olanın "Yaa... neyse artık." dediğini duydum az biraz. Neyseki bulunduğumuz üniversite homofobiklerle dolu değildi, ayrıca lgbt yürüyüşleri yapılıyordu. Bu yüzden kimse bu duruma tuhaf bakmıyordu. Ben de bunun getirisiyle gay olduğumu rahatça söyleyebiliyordum.
Sevgilisi, Alp ile vedalaştıktan sonra 4 kız yanımızdan uzaklaştılar.
Açık kahverengi gözlerimi bahçede dolaştırdım. Koray'ın hesabına kavuşması için hackerdan yardım almamızdan 1 hafta geçmişti, 1 hafta sonra da vizeler başlıyordu. Şimdiden çalışmaya başlamıştım.
Bu 1 hafta içinde laptopla herhangi bir işim olmamıştı, bir ihtiyacım olduğunda Koray'ın laptopunu kullanmıştım. Yani 1 haftadır o hackerla muhattap olmuyordum.