Avcı sol elinde tuttuğu hançer ile sağ elinde tuttuğu kozalağa garip şekiller vermeye çalışıyordu, en sonunda ortaya bir kalp şekli çıktığında Avcı gülerek kozalağı cebine attı ve yaslandığı ağaçtan kalkıp saraya doğru gitmeye başladı. Sarayın önündeki muhafızlar avcıyı gördüklerinde ellerinde tuttukları X şeklindeki mızrakları çekip avcının içeri girmesine izin verdiler. Avcı kendinden emin dik yürüyüşleriyle sarayın koridorlarında gezerken karşısına ülkenin kraliçesi Pandoray çıktı. Kadının uzun siyah saçları, bembeyaz teni, mavi gözleri ışıl ışıl parlıyordu ve dik yürüyüşü ile ne kadar asil duruyordu. Avcı kraliçenin önünde hafif değildi. "Merhaba kraliçem."
"Nkys." diyerek gülümsedi kadın. "Merhaba. Bir haftadır seni göremiyordum, özlettin kendini."
"Biliyorsunuz, köyümde ufak bir sıkıntı vardı. diyerek kadını açıklamaya başladı Nkys. "Bir tane canavar musallat olmuş, neyse ki bir haftada halledebilirim."
"Zarar çok mu?" Cana yakın bir şekilde sordu Pandoray.
"Maalesef ki kayıplar var ve birçok tarlada yanmış fakat köyüm bir ayda toparlar diye tahmin ediyorum."
"Eğer bir şeye ihtiyacın olursa mutlaka haber ver olur mu?"
Nkys kraliçenin önünde hafifçe reverans verdi. "Teşekkür ederim kraliçem, mutlaka vereceğim. Şimdi müsadelerinizle prensin yanına gitmem lazım."
"Elbette." diyerek eliyle merdivenleri gösterdi kraliçe. "O da bir haftada bol bol dinlendi zaten, eğitime son hızla devam edersiniz diye tahmin ediyorum."
"Hiç endişeniz olmasın kraliçem, bugünden itibaren eğitimlere devam edeceğiz. Zaten Ares iki aydır kılıcı o kadar usta bir şekilde kullanıyor ki bazen ben bile şaşırıp kalıyorum. Çok iyi bir kral olacak, bu konuda emin olabilirsiniz."
"Ya güçleri ne durumda?" diyerek kısık bir sesle konuştu Pandoray. "Biliyorsun, güçlerini pek fazla kullanmasını istemiyoruz, daha çok bilek gücünü kullansın diye konuştuk kral ile."
"Eğer bu konuda bana fikrimi sormak isterseniz bence onu güçleri konusunda da eğitin kraliçem. Evet, bilek gücü önemli ama onun gücü kılıçtan ziyade Tanrı tarafından verilmiş o sihirli güçler. Öyle büyük güçler köreltilmemeli, eğer gücünü iyi kullanabilirse bu ileride ona avantaj olarak geri döner."
"Haklısın." diyerek kafasını salladı Pandoray. "Yine de bilemiyorum, güçleri..." kadın birkaç saniyesiz kaldıktan sonra kafasını iki yana salladı. "Çok güçlü, güneşi temsil etmek kolay bir iş değildir. Bu sorumluluğu onun omuzlarına bırakmak istemiyorum."
"Eğer Ares bu güç için seçildiyse bir sebebi mutlaka vardır ve ayrıca Ares tahmin ettiğinizden çok daha güçlü biri, emin olun güçlerinin üstesinden gelecektir." Nkys hafifçe kenara çekildi. "Şimdi müsadelerinizle onun yanına gitmem gerekiyor, bu kadar tembellik yeter değil mi?"
Kadın gülümseyerek kafasını salladı. "Ares sana emanet, bu arada mutlaka akşamki baloya seni de bekliyorum. Çok güzel bir ziyafet çekeceğiz."
"Orada olacağım." diyerek teminat verdi Nkys ve sonra adımların merdivenlere çevirdi. Prens'in odasının önüne geldiğinde kapının önünde duran iki koruma kenara çekildiler ve Nkys kapıya 3 kez vurduktan sonra prensin. "Gir.' demesi ile beraber içeriye girdi. "Günaydın prensim."
Üstünü değiştirmekte olan prens avcının sesini duyması ile beraber hızla kafasını geriye çevirip içeriye giren adama baktı. "Nkys, sonunda geldin."
"Daha erken gelmek isterdim ama işler biraz uzadı prensim." diyerek prensin önünde hafifçe eğildi Nkys. "Fakat bugün eğitimlere devam edeceğiz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
pandora , GAY
FantasyHayatıma son vermek istediğimde bu sonun yeni bir başlangıç olacağını tahmin edememiştim. Bir avcıya av olacağımı bilememiştim. Normal bir dünyada doğmuştum. Herkesin insan olduğu, süper güçlerin olmadığı, fantastik dünyanın sadece kitaplar ve filml...