9.Hermione,Noel

98 6 3
                                    

Ron'un ağzından...

Tam 1 ay oldu. Hermione hastaneye gideli. 1 aydır yatıyor. Herşeyden soyutlanmış bir durumda yatıyor. 2 haftada vücudundaki zehri zor attılar. 2 haftada ıstırahat ayırdılar. 2 gün önceki akşam ziyarete gittiğimizde uyanmıştı. Sürekli uyku ilacı veriyorlardı. Madam Pomfrey bu akşam taburcu olabileceğini söylediğinde çok mutlu oldum. Hermione sadece ağlıyordu. Yemek yemiyordu,dersleri geçti olarak işlenmişti onlara bile sevinmedi. Ağlıyordu. Yanakları hep ıslaktı. Paramparça oluyorum onu o halde gördükçe. Gözümün önünde eriyor ve ben hiçbir şey yapamıyorum. Bende yemekten kesilmiştim. Artık tek yaptığım şey 1 ayın geçmesini beklemekti. Quddicth antremanlarında soğuktum. Okulda pek konuşmuyordum. Bazen yemeklere katılmıyordum. Bütün gece camın önünde oturup düşüncelerle boğuşarak santranç oynuyordum. Yine camın önünde santranç oynadığım bir anda Gryffindor ortak salonuna Seamus girdi.
"MgGonagal seni çağırıyor! Hermione çıkacakmış"
Hemen yerimden kalktım daha çıkmasına 1 gün var sanıyordum. Seamus balodan beri bizi biliyordu ve bizi çok destekliyordu. Bazen yavrularıymışız gibi davranıyordu. Hermionenin hoşuna gidiyordu Seamusun o salak hareketleri. Ama hakkını yiyemem bize hep yardım ediyor. Omzunu sıvazlayıp hemen odadan çıktım. Koşarak hastane kanadına giderken yolda neredeyse birine çarpıyordum. Lavenderdi bu.
"Selam Ron"
"Selam Lavender"
"Acaba biraz konuşabilirmiyiz diyecektim. Eheheh"
"Kusura bakma ama acelem var biryere gitmem gerek''
"Nereye? Beraber gidebiliriz"
"Hastane kanadına, Hermione'nin yanına gidiyorum. Ortak salonda geçmiş olsun dileklerini iletirsin"
"Peki"
Yüzü yine aniden düştü? Bu kızın derdini anlamıyorum. Harry haklı mı acaba. Neyse şu an hiç sırası değil. Koşarak hastane kanadına geldim. Bir hışımla içeri girdim. Dumbledor, MgGonagal,Harry, Bayan Pomfrey ve bitkibilim profesörü Bayan Sprout burdaydı.
"Hermione çıkacak mı bugün?"
"Evet bay Weasley. Profesör Sproutun hazırladığı bir ilaç birkaç gün içinde hiçbir ağrı ve acı bırakmayacak o yüzden Bayan Granger bugün çıkabilir."
Hermione'ye baktım. Yeniden renk gelmiş yüzüyle bana gülümsüyordu. Bende ona gülümsedim.
"Eşyalarını toplayalım çıkabilir"
Profesörler Hermione'ye geçmis olsun dileklerini iletip gittiler. Bayan Pomfrey yatağın etrafındaki perdeyi çekti. Birkaç dakika sonra Hermione kendi kıyafetleriyle yatakta oturuyordu.
Hemen yanına gittim koluna girdim.
"Hadi kalk bakalım"
Zorlanarak yataktan kalktı. Harry de diğer koluna girdi.
"Her akşam bir doz bu ilaçtan içirin 3 gün içinde hiçbir şeyi kalmaz"
Madam Pomfrey elime bir kutu iksir bıraktı. Hermione'yi hastaneden çıkarttık.
"Uzun bir süre buraya gelmek istemiyorum"
"İyimisin şu an?"
"İyiyim. Ayrıca biraz hızli yürüyün çok yavaşsınız"
Biraz daha hızlandık. Birkaç dakika sonra Gryffindor ortak salonuna geldik. Birkaç kişi ordaydı. Hermione'yi görünce herkes yanına gelip konuşmaya başladı. Koltuğa oturduk.
"Geçmis olsun Hermione"
"Sağolun"
"Nasıl oldu bu"
"Nadir bulunan zehirli bir böcek bulmuşum ısırmış ve tüm vücuduma da işlemiş çok geç farkettik"
"Ah..."
"Ama şu an hiçbirşeyim kalmadı"
"Çok sevindik"
"Söylememi istemedi ama kaç gündür hiçbir şey yapmıyor. Uyumuyor,yemiyor,gülmüyor"
Seamus Hermione'nin kulağına fısıldadı ama bende duydum. Hermione şaşkınca gülerek bana baktı.
"Ulan Seamus"

Hermione'nin ağzından...

Uzun bir aradan sonra tekrar okula dönmek çok güzel bir histi. Zaman algımı yitirmiş bir durumdaydım. Çok zorlu bir dönemden geçtim. Her gün farklı şeyler,farklı acılar. Ama sükür hiçbiri kalmadı tek tük ağrılarım dışında. Birkaç gün sonra onlardanda kurtulacağım. Hem Noel de yaklaşmıştı. Burada kutlayacaktık ama ertesi gün tatildi. Bu tatili ailemle geçirmek istiyordum çünkü önceki tatilde onlar sadece 1 hafta görmüştüm. Ron'a söylediğimde bana hak verdi. Bavulumu topluyordum. Hiçbir sınava girmeden Dumbledor sayesinde hepsinden tam puan yazılmıştı.Çok zayıflamıştım. Tatilde bu kiloları geri toplamam lazım zaten zayıftım şimdi iyice zayıf kaldım.Saçlarımda biraz azılmıştı. Ailemin bu zehirlenme olayından haberleri vardı evde beni asla bırakmazlar. Bavulumu kapatıp aşağıya indim. Ginny boş boş etrafta geziniyordu.
"Hey Ginny biraz bahçede dolaşmaya ne dersin hava almıs oluruz"
"Çok iyi olur canım sıkılmıştı zaten."
Beraber bahçeye çıktık. İlk başta biraz sessizlik oldu sonra ilk konuşan Ginny oldu.
"Ben eve gidince anneme Harry'i söyleyeceğim"
"Çok güzel bir haber bu!, Annen zaten çok mutlu olacaktır"
"Tabi. E sen?"
"Yok ya şimdilik düşünmüyorum sizinkiler söylemeye. Ama anneme söyleyeceğim"
"Helal"
Güldüm. O da güldü.
"Ya sen koca diyarda o nadir bulunan zehribozuk böceği bulmayı nasıl becerdin"
"Bende şaşıyorum"
"Harry ve Abim yine nerelere kayboldular acaba?"
"Bende bilmiyorum. Erkeklerle takılıyorlardır heralde"
10-15 dakika bahçede muhabbet ettik.Daha sonra yemek yemeye karar verip okula geri döndük. Birşeyler atıştırdıktan sonra Gryffindor ortak salonuna gittik. Ron ve Harry gelmişti. Beraber birkaç saat vakit geçirdikten sonra akşam yemeği için Büyük Salona indik. Noel hazırlıkları yapılmıştı. Yarın akşam Noeldi. MgGonagal etrafta koşturup tatilde okulda kalacakların isimleri almakla meşguldu. Dumbledora kısa bir konuşma yaptıktan sonra yemeklerimizi yedik. 1 saat sonra dışarı çıkma yasağı vardı o zamana kadar bahçeye çıkmaya karar verdik. Kar yağmaya başlamıştı ve baya yoğun yağıyordu. Biraz durduktan sonra hava birden soğuyunca okula geri döndük. Griffindor ortak salonu kapabalıktı şarkilar, müzikler süsler, tatlılar, şekerlemer. Herkes gülüp dans ediyordu. Böyle bir manzara bekliyordum.Ron elimden tutup kalabalığın içine götürdu beni. Ritme ayak uydurup dans etmeye başladık. Az ileride duran süsü alıp boynuma doladığında gülümsedim. Dansa devam ettik. Daha sonra Ron'un yalvarmalarıyla dansa ara verip şekerleme yemeye gittik. Rasgele aldığım şekerlerin hepsinin tadı kötü gelince kendi kendime söylendim. Ron halime güldü.
"Bu şekerler çok tatlı am ben daha tatlı birşey biliyorum"
"Neymiş o?"
Cevap vermeyince kafamı kaldırıp ona baktım. Dudaklarımı gösterip üstüme eğildi. Hemen elimi dudaklarının üstüne koydum.
"Hop yavaş gel. Hiç yeri değil"
"Ah be belki bir ihtimal olur sandım"
"Şansına küs Ron efendi"
Tekrardan dans etmeye başladık. Müzikler değiştikçe modumuz da değişiyordu. Son açılan şarkıda herkesin enerjisi yükselmişti ve enerji patlaması yaşadık. Müzik bitince ise herkes biryerlere yığıldı. Saat 12yi geçmişti. Herkes teker teker odalarına dağılınca Ron masada uyuyakalan Dean'ı uyandırıp yukarı yolladı. Ginny yukarı çıkmıştı. Harry'de bize iyi geceler dileyip gitti. Ron'la tek kalmıştık.

"Bence şimdi bir bahane bulamayacaksın?"
"Galiba öyle olacak"
Oturduğu yerden bana doğru eğilip dudaklarımızi birleştirince karşılık verdim. Bu sefer yavaş değildi. Ayrı kaldığı aylar içinde öper gibi sert ve tutkulu öpüyordu. Koltukta yer değiştirerek uzun bir süre devam ettik. En son beni bırakmadan koltukta oturur pozisyona gelip beni kucağına oturtunca şaşırdım. Çok garip hissediyorum,Çok. Şu an resmen Ron'un kucağında oturmuş onu öpüyordum? Şu an ölmezsem başka bir zaman asla ölmem. Belimden kavrayıp beni daha çok kendine çekince. Midemdeki kelebekler dahada coşmuştu. En sonda dudaklarımızı ayırdığımızda nefesimi düzene sokmaya çalışırken bir yandan da gülüyordum, Ron da aynı şekilde. Olayın farkına varıp utancım yanaklarıma varınca kucağından indim. Ron bana delici bakışlarıyla bakınca ne yapacağımı bilemedim. Masaya gidip bir şekerleme aldım.
"Bu sefer güzel birşey gelecek inanıyorum"
Mavi şekeri ağzıma attığımda dilime gelen güzel tatla gülümsedim.
"Dedim ben"
Ron da güldü. En sonunda oturduğu koltuktan kalkıp yanıma geldi. Kollarıyla sarmaladı.
"Özleyeceğim seni sevgilim."
"Özlemene fırsat bulamayacaksın mektuplarım sayesinde"
"Hmm bu güzel olur"
"Bencede"
"Hadi yatalım artık"
"İyi geceler kızılım"
Böyle bir iltifatı ilk kez duyuyordu yüz ifadesine bakılacak olursa.
"Beğendim bunu"
Güldüm.Burnuma öpücük kondurup beni bıraktı.
"Hanımlar önden"
Merdivenlerden çıkıp yol ayrımına gelince dudaklarına usulca bir öpücük bırakıp odama gittim. Pijamalarımı giyip sıcacik yatağıma girmek iyi geldi. Zaten kısa süre sonra uyuyakalmışım.

...
Okuldaki son saatlerimiz. Birazdan kahvaltı yapıp eve gitmek için ayrılacağız. Okulda bir koşuşturmaca var. Ben ise ailemi görecek olmamın mutluluğu içindeydim. Okul cübbemin dünden itibaren dolabımda durma zamanı gelmişti. Mavi bir pantolon,bot,üzerine bir tişört ve onun üstüne de turuncu bir süveter giyip aşağıya indim. Çoğu kişi burdaydı. Harry ve Ginny'i göremedim ama Ron buradaydı. Beni görünce yüzünde büyük bir gülümseme belirdi. Yanına gittim. Ellerimden tuttu.
"Üzerindeki turuncu süveterin bana gönderme olduğunu düşünüyorum. Değilmi?"
"Doğru bildin sevgilim"
"Turuncu sana çok yakışmış"
"Bana yakışan turuncu şey süveterden daha farklı bir şey bunu ikimizde biliyoruz bence"
Kocaman sırıttı. Bu baya hoşuna gitmişti. Parmak uçlarıma yükselip dudağına güzel bir öpücük kondurdum.
"Vay canına! Kalabalık bir ortamda beni öptüğünü görecekmiydim ya?"
Güldüm.
"Bu fırsatı her zaman bulamazsın."
Biraz daha konuştuktan sonra beraber Büyük Salona indik. Yemekler masalarda hazırdı. Ron oturduğu gibi yemeye başladı. Benimde pek iştahım yoktu biraz birşeyler yedim yetti.
"Hermione çok az yedin"
"Pek iştahım yok"
"Peki"
Dumbledor'un konuşmasını dinledikten sonra bavullarımızi alıp Hogwarts Ekspresine doğru yol aldık. Bu sefer Ginny'de bizimle oturdu. Harry ve Ginny karışımızdaki koltukta bizi pek umursamadan vakit geçiriyorlardı. Ginny Harry'nin kucağına yatmış Harry Ginny'nin saçlarıyla oynuyor ve çok mutlu gözüküyorlardı. Çok güzellerdi. İlişkileri,uyumları, onları çok seviyorum. Bu aralar Harry'i dışlamış gibi düşünüyorduk bunu onada söyleyip özür dilemiştim ama Harry yalnızlık çekmediğini söyledi. Yıllardır sizi ben dinledim. Şimdi beraber olmuşken sizi bölemem ayrıca benimde bir sevgilim var hep beraber vakit geçirdiğim. O yüzden beni dışladığınızı düşünme lütfen demişti. Onlar çok mutluydu. Ama benim içimde Ron ve Benim için hep bir endişe vardı. Her an birşey olabilcekmiş gibi hissediyor ve korkuyorum. O bana olan aşkını tamamiyle belli ediyordu ama benim içimde bazen tereddütler oluyordu. Ya bir gün biterse korkusu vardı. Şu an düşünmenin zamanı olmadığına karar verip düşüncelerimden uzaklaşmaya çalıştım.
Oturduğumuz bölümün önüne çerez arabası gelince cebimdeki galleonları çıkartıp birkaç atıştırmalık ve kutu oyunları aldım. Elimdeki birkaç şekeri Harry ve Ginny'e verdim.Geri kalanınıda Ron'la aramıza koydum.
"Hem yiyelim hemde oyun oynayalım"
"Çok güzel fikir"
Birkaç çikolata yedikten sonra büyücü eşleştirme oyununu açıp oynamaya başladık. İstasyona varana kadar birkaç tane kutu oyunu oynadık. İstasyona vardığımızda ise içimi bir hüzün basmıştı. Hepimiz trenden indik. Bayan ve Bay Weasley bizi bekliyorlardı. Hepimize sıra sıra sarıldılar. En sonda birbirimizle vedalaştık. Ron kollarını açıp bana sıkı sıkı sarılınca boynundan öptüm daha sonra ise kulağına yükselip fısıldadım.
"Son hafta kovuğa gelicem ve annenlefe söyleyebiliriz birlikteliğimizi"
Aniden benden ayrılıp şoka uğramış bir ifadeyle bana baktı.
"Cidden mi?"
"Yani olabilir"
"Ah güzelim"
Birkez daha sarılınca bende sıkıca sarıldım. Ayrıldığımızda Anne ve Babamın buraya geldiğini gördüm. Koşarak onlara sarıldım.
"Anne, baba. Çok özledim sizi"
"Bizde seni çok özledik canım kızım"
Birbirimize sarıldıktan sonra Bay ve Bayan Weasleyle el sıkıştılar. Vedalaşıp oradan ayrıldık...

Romione [𝑘𝑖𝑠𝑠𝑖𝑛𝑔]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin