Romione [𝑘𝑖𝑠𝑠𝑖𝑛𝑔]

24.Randevu

Ron'un ağzından...

Kapıyı Hermione'nin annesi açtı.
"Hoşgeldin canım. Çok şık olmuşsun. Ayrıca barışmanıza çok sevindim"
"Teşekkürler efendim. Emin olun bende çok sevindim"
"Hermione! Kızım hadi gel!"

Birkaç dakika sonra merdivenlerden gelen güzellik abidesini görünce kalbimin bir kez daha onun için attığını anladım. Her haliyle büyülüyordu beni. Merdivenlerden yavaşca inip karşıma dikildi ama ben hala gözlerinin içine bakmaktan başka birşey yapmıyordum.

"Hey! Ron"
"Bir kez daha aşık oldum"
Yüzüne sıcak gülümsemesini takınca bende gülümsedim. Elimi uzattım.
"İlk randevumuza çıkmaya hazırmısınız hanımefendi?"
Gülüp elimi tuttu.
"Hazırım beyefendi"
Kolunu koluma takınca yanıma çektim.
"İyi günler hanımefendi. Kızınızı birkaç saatliğine kaçırıyorum"
"Kaçırmana izin veriyorum. İyi eğlenceler"
Yürümeye başladık.
"Bu güzel havada yürümek fena olmaz bence"
"Sen yanımdaysan tüm fikirler güzel"
"Çok güzel olmuşsun sevgilim"
"Sende çok karizmatik olmuşsun. Beni etkilemeyi başardın"
"Oo iyi hadi"
"Nereye götüreceksin beni?"
"O bende kalsın şimdilik"
"Peki. Öyle olsun"

Bir süre daha yürüdükten sonra geleceğimiz yere vardık. Hermione etrafa merakla bakınıyordu. O sırada karşıdan bir garson geldi.
"Adınız neydi efendim?"
"Ronald Wealsey"
"Buyrun masanıza götüreyim sizi"
Asansöre çıkıp en üst kata çıktık. Balkonun uç kısmında bize özel ayırttığın masaya gittik. Masayı mumlar ve gül yapraklarıyla süsletmiştim. Romantik bir yemek yemek bence ilk date için fena bir fikir değildi. Garson tepemizde dikilip dik dik bize bakarken umursamamaya çalışarak Hermione'ye döndüm. Çok mutlu görünüyordu. Onun bu halini görünce gülümsemeden edemedim.
"Nasıl sevgilim? Beğendinmi?"
"Ron çok güzel burası sevgilim. Manzaranın güzelliğine bakarmısın?"
Kafamı çevirip manzaraya baktım. Yavaş yavaş batmaya başlayan güneş ışığı büyük binalara ve karşıdakı denize yansıyordu. Ve gerçekten çok hoş bir görüntü oluşuyordu.
"Evet o manzara çok güzel ama benim manzaram beni daha çok etkiliyor"
Gülümsedi.

"Yemeğimize neyden başlayalım sevgilim sen seç"
"Hmm. Somon sote kulağa güzel geliyor"
"Tamam ara ve tatlıyı da seç"
"Ara olarak gevrek qetta salata ve tatlı olarak da millie feuille olsun"
"Tamam birde 1 tane beyaz şarap alalım"
"Tamamdır efendim"
Garson yanımızdan gidince Hermione'nin masadaki ellerini tuttum.
Öptüm.
"Seni çok seviyorum"
"Bende seni seviyorum sevgilim"

Yemeklerimiz sıra sıra yedik. Tatlımızda bittikten sonra garson beyaz şarap getirdi. Kadehlerimizi doldurup tekrar bizi yalnız bıkartı. Kadehimi kaldırdım.
"Geleceğimizin şerefine"
"Geleceğimizin şerefine"
2 kadeh şarap içtikten sonra restorandan çıktık. Hava kararmıştı.
Kol kola Londra sokaklarında yürümeye başladık.
"Sinemaya ne dersin?"
"Oluurr"
Sinemaya girip komedi filmine girdik.
1 buçuk saatlik filmin ardından aşıklar gölü diye adlandırılan bir göle gittik. Bizim gibi çifler vardı etrafta. Gölün ortasındaki köprünün korumalıklarına anahtar takıp kilidini suya attıklarını gördüm. İlk kez böyle birşeg görüyordum. Bir Muggle geleneğimiydi acaba?
"O ne anlama geliyor sevgilim?"
"Aşklarını hiç bitirmeyeceklerini. O kilit orada kilitli duracağı sürece aşklarının devam edeceğini söylüyorlar. Gerçek değil tabiki"
"Olsun bizim yapamayacağımız anlamına gelmiyor"
Hermione şaşkınca bana döndü
"Sen ciddimisin?"
"Evet?"
"Peki. Şurdan kilit alalım"
İleride kilit satan bir abladan bir adet kilit aldım.Köprüye çıktık. Hermione kilidi taktı. Bende kilitledim. Anahtarını gölün dibine fırlattık. Saçma bir şeydi ama nedense çok hoşuma gitmişti. Gölden ayrıldıktan sonra evin yolunu tuttuk.
"Aslında seni bizim eve kaçırsam da beraber uyusak süper olur"
"Oldu paşam başka bir isteğiniz varmı?"
"Hayır yok"

Güldü. El ele evine vardık. Evin biraz ilerisinde durduk. Elimi bırakmadan bana döndü.
"Çok güzel bir gündü sevgilim"
"Bundan sonraki günlerimiz hep güzel olucak sevgilim. Emin ol"
Ellerini boynuma dolayınca hiç düşünmeden belinden tutup dudaklarına eğildim. Güzel bir öpücük bıraktıktan sonra çekildim.
"İyi geceler sevgilim"
"İyi geceler kızılım"
Hermione eve girene kadar bekledim. Daha sonra etrafı kontrol edip kovuka ışınlandım...