16. Boş ev

91 9 42
                                    

Ron'un ağzından...

İlk kez alarmsız bir şekilde erken kalkmıştım. Başım ağrıyordu. Kollarımdaki uyuyan Hermione'yi görünce gülümsedim. Çok güzel bir gece geçirmiştik. Ve o şu an huzurlu bir şekilde kollarımda uyuyordu. Saçlarından öptüm. O sırada odadakiler aklıma geldi. Yattığım yerden perdenin kenarını açıp etrafa bakındım. Az az birşeyler hatırlıyordum. Galiba dondurma büyüsü yapmıştım.
Perdeyi kapatıp önüme döndüğümde Hermione gözlerini kırpıyordu. Alnından öptüm. Kafasını kaldırıp gülümsedi.

"Günaydın sevgilim"
"Günaydıınn"
Kolumdan kalkıp oturdu. Kafasını ovaladı.
"Başın ağrıyor değil mi?"
"Evet ağrıyor biraz"
Etrafa göz gezdirdikten sonra gülmeye başladı. Bende etrafa bakındım ama neye güldüğünü anlamadım.
"Noldu?"
"Yok birşey yok"
"Peki"
"Saat kaç?"
"Bilmiyorum ama 8 yok daha"
"İyi kalkayım hemen sen de şu büyüyü düzelt"
"Tamam"

Yataktan kalkıp yerdeki hırkasını aldı. Bana el sallayıp odadan çıktı. Yatağımin perdelerini bağladiktan sonra yerime yattım. Yanımdaki asayı alıp büyüyü geri çektim. Uyumaya devam ettim. En fazla 40 dakika sonra birinin alarmı çığırarak ötmeye başlayınca herkes bağırmaya başladı. Alarm kapatıldıktan sonda herkes kalktı. Bende hiçbirşey olmamış gibi eşlik ettim. Kıyafetlerimizi değiştirip aşağıya indik. Akşamdan bıraktığımız parti alanı bizden önce gelen birileri tarafından kaldırılmıştı. 1 asa sallamalık iş tabi. Diğerleride sallana sallana aşağıya indiler. Herkesin kafası gidikti belli hallerinden belli oluyordu. Yarım saat sonra kendimi banyo sırasinda beklerken buldum. Herkes sıra sıra duş alıyordu ayılabilmek için. Sıra bana geldiğinde hemen sıcak bir duş alıp kendime geldim. Odaya çıkıp kat kat giyindikten sonra saate baktım. Kahvaltı saati yaklaşıyordu.

Aşağı indiğimde Ginny koltukta oturuyordu. Yanına gidip oturdum.
"Nasıl geçti dün gece. Eğlendin mi?"
"Hemde çok. Dumbledor'un jestine de şaşırdım"
"Bende"
Birkaç dakika sonra Hermione ve Harry de geldiler. Hermioneye baktım. O da kafasını kaldırıp bana bakınca utanıp yüzünü çevirdi.
"Bu partiden sonra tatil çok iyi oldu. Herkesin sarhoş halde derslere girdiğini bir düşünsenize"
Gülüştük.
"Yorucu antremanlardan da kurtulduk en azından"
"Evet"
"Farkındaysanız artık sınavlara çalışmaya başlamalıyız. Ben bugün kütüphanede olucam"
"Hermione 1 güncük tatil yapıyoruz bırak dersi. Ormana gidelimmi bugün?"
"Hangi ormana?"
"Yasak ormada değil tabiki. Hogsmade yolunda kalan büyük ormana"
"Bilmem bana uyar"
"Banada"
"Banada"
"İyi hadi kahvaltıya gidelim çok acıktım."

Hep beraber ortak salondan çıkıp Büyük Salona gittik. Arkamızdan da diğer Gryffindorlular geldi. Az sonra Seamus aniden yanımda belirince irkildim.
"Size dehşet haberlerim var!"
"Nolmuş?"
"Şurada oturan kız varya. Slytherinli olan. Adı Sofia'ymış galiba"
"Ee nolmus Sofia'ya?"
"Hamileymiş!"
"NE!?"
"OHA!?"
"NASIL OLUR"
"Bağırmayın be!"
"Bunlar şurafa oturan çocuk varya Jack. Onunla birkaç hafta önce işi pişirmişler!"
"E Yasak! Nasıl olmuş bu?"
"Çocuk odasındaki herkesi dondurmuş yakalanmamak için. Dumbledor gün içinde öğrenip ikisini de okuldan atar kesinlikle! Anlamıyorum nasıl becerebiliyorlar? Odadakileri dondurup böyle bir şeyi yapmayı!?"

Şok içinde dinliyordum. Hermione'ye baktığımda göz göze geldik. İkimizin de aklında aynı şey vardı. Hızlıca gözlerini çekip önüne döndü.

"Neyse ertesi gün burada göremezsek atıldıklarını anlarız! Hayır birde son sınıflar 2 ay sonra gidicekler sabredememişler mi aptallar"
Seamus söylene söylene yanımızdan ayrılırken Harry ve Ginny konu hakkında konuşuyorlardı ama ben ve Hermione'den ses çıkmıyordu. Harry bize döndü.
"Siz neden konuşmuyorsunuz?"
"Hiç. Yani konuşacak birşey yok da ondan"
Ginny araya girdi.
"Nasıl konuşulacak bir şey yok! Bu olay kaç ay konuşulur kim bilir"

Romione [𝑘𝑖𝑠𝑠𝑖𝑛𝑔]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin