23. Barışsak mı artık?

107 8 29
                                    

Hermione'nin ağzından...

Sabah 9da uyandık. Evde hâlâ telaş vardı. Bayan Weasley birşeyleri düzenlemeye çalışıyordu galiba. Ginny ile pijamalarımızı değiştirip aşağı indik.
Bay Weasley ve Percy uyanmış kahvaltı masasında oturuyordu. İkizlerde merdivenlerden indiler.
"Hermione sen de Ron'u uyandırırmısın canım?"
"Ben uyandırırım anne"

Ginny yukarı çıkarken ben masaya geçtim. Birkaç dakika sonra ikiside geldiler. Ron mecburen yanıma oturdu. Bayan Weasley hiç susmadan konuşurken bizden ses çıkmıyordu. Kahvaltıdan sonra masayı ve bulaşıkları topladıktan sonra Ginny ile yukarı çıktık. Odasında yere attığımız kıyafetlerimizi sonrada yatakları topladık. Kapı çalınca kim geldi diye kapıya döndük. Ron...
"Ginny bizi biraz yalnız bırakır mısın?"
"Peki"

Ne yapacağımı bilemedim. Elim ayağım birbirine dolandı. Görmezden geliyormuş gibi davranmak istedim. Yatakta duran kıyafetlerimi sırt çantama koydum. Ron sessizce kapının önünde dikiliyordu.

"Bırak şunu bana bak"
Düz bir yüz ifadesiyle ona döndüm. Kalbimi delmek ister gibi gözlerimin tam içine bakıyordu.

"Bu iş fazla uzadı Hermione. Bana kızgın olmanı anlayabilirim ama beni kıskandırmak için abimin düğününde eski sevgilinle tüm gece dans etmeni anlamıyorum!"
"Seni kıskandırmak için yaptığımı mı sanıyorsun?"
"Başka neden olabilir? Kendi aklınca intikam almaya çalışıyorsun"
"Bana bak Ron. Suçu üzerime atamazsın asıl suçlu ben değilim bunu ikimizde gayet iyi biliyoruz"
"Hayır Hermione ben suçlu değilim. Bilerek mi yapıyorsun kızım! Ben o büyülerin etkisinde olmasaydım böyle birşeyi asla yapmazdım bunu herkes biliyor"
"Ama ben duymak istemiy-"
Elini ağzıma bastırıp beni susturdu. Üzerime eğildi.
"Barışsak mı artık?"

Gözlerime diktiği gözlerine uzun uzun baktım. İkimizde sustuk. Fazla mı uzatıyordum? Evet dün onu hiç düşünmeden tüm gece eski sevgilimle dans ettiğim doğru. Ne kadar kabul etmesem de dediği şeyin doğru olduğunu biliyorum. O büyülerin etkisinde olmasaydı asla böyle birşey yapmazdı. Şimdi affetmezsem daha nereye kadar sürecekti ki? Belki küslüğü bırakırsam affetmem daha kolay olurdu.

Bu sefer o sert ifadeyle değilde daha farklı baktım gözlerine. Elimi uzatıp ağzımı kapatan elini indirdim. Dakikalarca gözlerle konuşmaya çalıştık. Gözlerim dolmaya başlayınca pes ettim. Ellerim istemsizce yanaklarına çıktı. Parmaklarım yanaklarında gezindi. Kalbim ile beynim arasında savaş vardı. Aklımı değil kalbimi dinlemeyi tercih ettim.
Yanaklarını sıkıca tutup yavaşca kendime çektim. Dudaklarımı hasret kaldığım dudaklarıyla birleşirdiğim anda az önce aklımda savaşan kalbim şimdi göğüs kafesimden fırlamak istercesine çarpıyordu. Belimi sarıp beni kendine çekti. Öpüşüme karşılık vermeye başladı. Sert ve tutkulu bir şekilde hiç bırakmak istemiyorcasına öpüyordu. Dakikalarca olduğumuz yerde dudaklarımı dudaklarında dinlendirdim. Ayrılan ben oldum. Alınlarımızı yasladı. Göz ucuyla baktığımda sırıtıyordu. Hefeslerimizi düzene katana kadar sustuk.

"Sonunda be"
Güldüm.
"Bu seni affettiğim anlamına gelmiyor"
Kafasını kaldırıp dik dik suratıma bakmaya başladı.
"Ciddi olamazsın"
"Gayet ciddiyim. Biraz düşünmem lazım affetmem için"
"E az önce neydi o zaman?"
"O barıştım demekti"
"Peki öyle olsun bakalım. Affettirmesini de biliriz güzelim dert etme"
"Hmm"
"Gel buraya"
Kafamı göğsüne bastırıp sıkıca sarıldı. Bende kollarımı etrafına sardım. Saçlarımdan öptü. Birazda öyle durduk.
Kapı çalınca Ron'u ittirdim. Yandan yandan baktı bana
"Bakma öyle"
"İzin verirseniz odama gitmem lazım"
"Gel"
Ginny elindeki sepetlerle odaya girdi. İkimizin de yüzünü görünce olduğu yerde kaldı. Elindeki sepetleri yere bıraktı.
"Barıştınız değil mi?"
"Eveett"
"Aaaaaaaaayyyy"
Ginny çığlığı basıp bana sarılınca güldüm.
"Sonunda be"
Ron'a döndü. İşaret parmağını Ron'un yüzüne uzattı
"Bana bak! Bu kızı birdaha üzersen abim felan demem gebertirim seni!"
"Asla"
"Afferin. Adam ol"

Romione [𝑘𝑖𝑠𝑠𝑖𝑛𝑔]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin