....
Hermione grangerin ağzından...Dün mükemmel bir akşam geçirmenin etkisiyle bu sabah erken saatte kalktım. Rutin işlerimi halledip bavulumu toplamama rağmen saat hâlâ erkendi. Ortak salonda boş boş birkaç tur attıktan sonra saatin geçmesi için en mantıklı aktivite kitap okumak olduğunu düşünüp karşıdaki raftan beğendigim bir kitabı aldım koltuğa uzanıp okumaya başladım. Odaklanmamta zorluk çeksemde neredeyse 1 saat kitap okudum.
Kafamı kaldırıp saate baktığımda öğrencilerin uyanmalarına yarım saat olduğunu farkettim. Koltuktan kalkıp elimdeki kitabı raftaki yerine geri koyduktan sonra merdivenlerden bir ses duydum öğrencilerden biri uyanmış olmalıydı, kimin geldiğine bakmak için arkamı döndüğümde onu görünce aniden heyecanlanmaya başladım.
Ron kafasını çevirip bana baktığında gülümsedi ben ise mal gibi utançtan yüzüne bakamıyorum of. Bana doğru yaklaştığını farkedince içimi ateş sardı. Önüme geldiğinde eliyle çenemden tutup başımı kaldırdı gözlerimi kaçıramazdım hâlâ utaniyo olsamda.
"Günaydın" uykulu gözleriyle o kadar güzel bakıyordu ki şimdi gözlerimi o gözlerinden alamıyordum.
"Sanada günaydın"
"sevgilim..."
"Efendim"
"Utanma bu kadar, rahat ol biraz"
O kadar çok mu belli ediyodum heyecanımı ve utancımı? Sözüne söyliycek birşey bulamayıp gözlerimi kaçırdım
"Gözlerini kaçırma benden hermione,konuş benimle. Çekingenliğini anlıyorum ama yapma be kızım"
Neden bu kadar güzel bakıyo ki zaten heyecanlıyım bayılmak istemiyorum
"O kadar güzel bakma düşüyorum"
Sonunda cümle kurabilmeme sevinmişti
"Düşersen tutarım güzelim"
Yüzüme doğru yaklaştığında öpeceğini anlayıp hızlıca kenara çekilip hızlıca ortak salonda dolanmaya başlayıp bir yandan da ellerimle kendime yelpaze yapıp derin nefesler almaya çalışıyordum. Ron ise bana bakarak bı kahkaha patlattı
"O kadar çok mu heyecanlısın hâlâ, sakinleş"
"Sakinleşemiyorum ya gece bile uyuyamadım heyecanımdan sabah kaçta kalktım haberin varmı?. Fazla mutluyum sakinleşemiyorum"
Ron birkere daha kahkaha atarak hızlıca yanıma geldi. Beni kollarıyla sıkıca sararak saçlarımdan öptü.
"Ah sevgilim nasıl sakinleştiricez senin bu heyecanını?"
O kadar güzel bir histi ki sarılması, saçlarımı öpmesi, böyle konuşması... Rüya gibi ya. Şu an kesinlikle kalbimin hızlı çırpıntısını duyuyordur.Utancımın gittiğini hissederek vücudumu sardığı kollarından kafamı kaldırıp ona doğru baktım
"Bilmiyorum sevgilim... Galiba zamanla alışıcam"
Ah o yeşil gözleri...
Üzerime eğildiğinde hiç düşünmeden parmak uçlarıma çıkıp bana doğru gelen dudaklarını dudaklarımla buluşturdum, karşılık vermeye başladığında vücuduma sardığı ellerini bırakıp belime dolayıp kendine çekti, ben de ellerimi hızlıca ensesine çıkartıp onu daha çok kendime çektim. Öyle bi öpüyordu ki hem çok narince hem de çok hırçınca ama her türlü büyüleniyordum. Yumuşacık dudakları...
Nefes nefese kaldığımızı farkedince dudaklarımı yavaşca onunkilerden ayırdım ama o bir nefes aldıktan sonra tekrardan öpmeye kararlıydı. Tekrardan karşılık verdim. kalbim yerinden çıkmak için can atıyor gibi. Uzun bir süre öpüştükten sonra dudaklarımızı ayırdım kollarımı boynuna doladım birbirimizi bakınca gülümsedik.
"Sen muhteşem birşeysin"
"Sende"
Nefesimizi düzene sokmaya çalışırken üst katlardan sesler gelmeye başladı. Dığer öğrencilerin uyandığını anlayıp hemen birbirimizden ayrıldık.
"Hadi git yüzünü yıka masada görüşürüz"
"Görüşürüz sevgilim"
Tam merdivenlere yönelicektim son anda Ron'a döndüm hızlıca yanına gittim farkedip bana döndü. Bir hışımla tekrar dudaklarına yapışıp bir süre öptükten sonra ayrıldım böyle ani bir hareket beklemediği yüz ifadesinden belli oluyordu.
"Sakın şu andan itibaren sevgilim kelimesini kullanma"
"Tamam sevgilim"
"Ron!"
"Tamam ya"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Romione [𝑘𝑖𝑠𝑠𝑖𝑛𝑔]
Hayran KurguR. Sen yanımdaysan bir ömür böyle durmaya razıyım sevgilim.