Romione [𝑘𝑖𝑠𝑠𝑖𝑛𝑔]

38. Hogwarts'da davet

Hermione'nin ağzından...

Minik bebeğimizin cinsiyetini öğrenmemizin üzerinden 1 ay geçti. İsmine de karar verdik. Ron seçimi bana bıraktı. Bende Rose ismine karar verdim, eski mahallemde yaşadan Rose Hanım bende büyük bir etki bırakmıştı. Teker teker büyüttüğü çiçeklerinin arasında çok tatlı bir kadındı. Onun adını yaşatmak istedim. Ron da bu fikrimi beğenince çok mutlu oldum.

2 gün önce Hogwarts müdürü Dumbledore'dan bir mektup geldi. Hogwarts'da büyük bir ziyafet verilecekmiş ve bizi de davet ettiler. Sabah kahvaltıdan sonra Ron dükkandaki işlerini tamamlamak için gitti. Bende Ginny'i çağırdım. James ile birlikte geldiler. Kahve içip tatlılar yedik. Jamesle bol bol oynadım.
Akşamki davet için kombinlerimizi de yaptık. Birkaç saat sonra Ginny ile James evlerine dönünce bende duşa girdim. Duştan çıktığımda Ron gelmişti.
"Hoşgeldin hayatım"
"Hoşbulduk güzelim bende duşa gireyim sen benim kıyafetlerimi çıkartırmısın?"
"Çıkartırım"
Odaya gittim. İlk önce Ron'a güzel bir takım çıkarttım daha sonra kendim giyindim,saçlarımı ve makyajımı yaptım. Ron da duştan çıktı.
"Vaaayyy bu güzellik de ne böylee?"
Bir ıslık öttürüp elimden öpünce güldüm.
"Basit bişeyler giydim işte"
"En çok emin olduğum şey kızımızın senin kadar güzel olucağı"
"Roonn"
Dudağına bir öpücük kondurdum.
"Giyin hadi geç kalıcaz"
Ben odadan çıkarken Ron giyinmeye başladı. Birkaç dakika sonra odadan çıktı. Bol parfüm kokusu şimdiden gelmişti burnuma,saçlarını özenli bir şekilde arkaya doğru taramıştı. Seçtiğim takımıyla muhteşem görünüyordu. Yanına gidip yakasından tuttum.
"Bu kadar yakışıklı olma kocacım sonra başkaları da aşık olur bu halimle onlarla uğraşamam"
Güldü,belimi tuttu.
"Bana aşık olmalarına izin vermem korkma güzelim"
"İyi olur"
Dudağıma uzunca bir öpücük kondurdu.
"Hazırmısınız?"
"Hazırızz"
"Hadi gidelim o zaman"
Ron'un elini tuttum. Hogwartsa buharlaştık. Giriş ışıklarla süslenmişti. Etrafta birsürü tanıdık vardı. Herkese teker teker selam verdik.

Çocukluğumuz, gençliğimiz burada geçmişti ve şu an çocukluğumuzun geçtiği okula karnımda bebeğimizle geliyorduk,burası onun da geleceği olacaktı. Elimi karnıma koydum. Gözlerimden damlayan yaşlara engel olamadım. Yıllardır hiç değişmeyen etrafa bakındım. Baktığım her köşede eski anılarım gözümde canlanmaya başladı.

"Köprüye gidelimmi?"
"Herşeyin başladığı köprüye.."
"Evet.."
Bir elim Ron'un elinde diğer elim karnımda birbirimize olan aşkımızı itiraf ettiğimiz ilk yere geldik. Gözyaşlarıma engel olamıyordum.
Köprünün tam orasında durduk. Ron önümde eğilip karnıma bir öpücük kondurdu, çömeldiği yerden kalkıp ellerimi avuçlarının içine aldı.
KAÇ YILDIR SIRF BENİ GÖR DİYE ÇIRPINIYORUM SEN GELMİŞ VİKTOR BANA MEKTUP GONDERMİS DİYOSUN ,BALOYA GÖTÜRCEKMİŞ DİYOSUN BEN 2 YILDIR KATLANIYORUM BUNA 2 YILDIR!
AŞIK OLDUĞUM KIZ YANIMA GALİP BANA BAŞKALARINI ANLATIRKEN BEN İÇİM AĞLAYA AĞLAYA ONU DİNLİYORUM! YA SEN ÜZÜLME DİYE ELİMDEN GELENİ YAPMAYA ÇALIŞIYORUM O SANA 2 YILDIR YAZMAMASINA RAĞMEN MEKTUBUNU REDDEDEMİYORSUN!

"Kaç yıldır sırf beni gör diye çabalıyorum sen gelmiş Victor bana mektup göndermiş diyorsun,baloya götürecekmiş diyorsun. Ben 2 yıldır katlanıyorum bunlara. Aşık olduğum kız bana başkalarını anlatırken ben içim ağlaya ağlaya onu dinliyorum. Sen üzülme diye elimden geleni yapıyorum o sana 2 yıldır yazmamasına rağmeb meptubunu reddetmiyorsun!"

Şok içinde Ron'a bakakaldım. Yıllar önce tam burada bu sözlerle bana olan aşkını itiraf etmişti. O an farkettim o zamanları çok özlediğimi. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladığımda Ron bana sıkıca sarılıp kafamı göğsüne yasladı.