12. Hogwarts

83 6 0
                                    

Hermione'nin ağzından...

Annem ve babamla birlikte istasyona geldik. Hızlıca peron 9¾'den geçip Hogwarts Ekspresinin önüne geldik. Tam zamanında yetiştik. Annem ve babamla vedalaşıp trene bindim. Her zaman oturduğumuz bölmeye gittiğimde Harry,Ron ve Ginny oturuyorlardı. Ron'un yanına oturdum. Birkaç dakika sonra tren kalktı...

Tatilde perşembeye kadar kovukta durduktan sonra eve geri döndüm.
Geri kalan 3 günümü ailemle dolu dolu geçirdim. Şimdide Hogwartsa geri dönüyoruz.

Fred ve Gorge bu yıl mezun olacaklardı. Şaka dükkanlarını büyütme hayalleri vardı. Percy de 2 yıl önce mezun olması gerekirken 1 yıl önce mezun oldu çünkü sihir bakanlığında çalısmak istiyordu. Sihir bakanlığında çalışabılmek için fazladan 1 yıl daha okumak gerekiyor. Bende sihir bakanlığında çalısmak istediğim için normalde birdahaki yıl mezun olmam gerekirken 2 yıl sonra yani Ginny ile aynı zamanda mezun olucam. Harry Siriusun ona bir iş bulduğunu söylüyor. Okul bitince beraber çalışacaklarmış. Ron da abilerine şaka dükkanını büyütmelerine yardım edip yanlarında çalışacakmış. Ginny hâlâ karar verememiş.

Hogwartsa varana kadar hep barebar muhabbet ettik. Gelince cübbelerimizi hızlıca giyip trenden indik. Tam da ne kadar mutluyum derken arkadan lanet olası bir ses duyduk.
"Ya bu okula hâlâ bulanıklar devam ediyormu? Okulun kalitesi ne kadar da çok düştü!"
Tabikide Draco'dan başkası değildi. Ben artık bu hakaretlere alıştığım için pek etki yaratmıyordu ama Ron için aynısını söyleyemeyeceğim.
"O sikik çeneni kapat Malfoy! Yoksa paramparça edicem!"
Ron resmen hırlayarak Draco'nun üzerine çullanmaya çalışınca Harry durdurmaya çalıştı. Draco da ürkmüş olacak ki birkaç adım geri sendeledi.
Harry ile birlikte Ron'u diğer tarafa çekistirdik.
"Ronald! Sana daha kaç kere söylemem lazım onu umursamaman gerektiğini!"
"Elimde değil. Sana sürekli o şeyi söylerken ben susamam!"
"SESSİZLİK! HIZLI YÜRÜYÜN!'
Arkadan görevlilerden biri bağırınca susup hızlandık. Ron'un sinirini birkaç saat içinde geçirebildik. Okulun ilk günü bu kavgayı saymazsak güzel geçti geçti. Odalarımıza yerleştik,yemek yedik,gezdik,boş boş vakit geçirdik. Akşam odama gittiğimde yeni ders programlarının dağıtıldığını gördüm. Bu hafta Slytherinle ortak dersimiz olmamasına çok sevindim. Ravenclawla çok ortak dersimiz vardı. Slytherinden bin kat daha iyi. Gece geç saatlere kadar Gryffindor ortak salonunda kalabalık azalmadı. Herkesler biryerlere oturmuş muhabbet ediyordu. Çok özlemişim bu ortamı. Dikkatimi çeken tek şey Lavender Brown'un etrafta tek başına salak salak dolaşıp ikide bir Ron'a gülümsemesi oldu. Ron'a baktığımda onun haberi yokmuş gibi duruyordu. Kolunu dürttüm.
"Ron şu Lavender'in hal ve hareketlerinin farkındamısın?"
"Evet. Boş boş sırıtıp duruyor"
"Uzak dur"
"Zaten konuşmuşluğum yokki sevgilim"
"İyi"
Artık salon boşalmaya başladığında bizde odalarımıza çekilip uyuduk...

Ron'un ağzından...

Harry'nin beni sarsmasıyla zorla uyandırıldım.
"Ne oldu Harry?"
"Kalk Ron. Quddicth antremanı yapıcaz"
"Ne! Daha okul yeni açıldı! Ne bu acele!"
"Ron bilmem farkındamısın ama 1 ay sonra Slytherinle Quddicth maçımız var"
"Evet ama bu şu an çalışmamız gerektiği anlamına gelmez"
"Hadi Ron kalk!"
"Off bee"
Bedenen ayaktaydım ama ruhen uyuyordum. Montumu giyip Harry'nin peşinden bahçeye indim. Gryffindor Quddicth takımındaki herkes buradaydı ama çoğu kişinin benden farkı yoktu. Herkes resmen ayakta uyuyordu.Harry birkaç bağırma sonrası bizi sıraya dizdi. Neredeyse yarım saatten uzun bir süre yaptığı, planladığı yenilikleri anlattı bize. Tabi biz bir an önce yataklarımıza dönme derdinde olduğu için ne dese onaylıyorduk. Sonunda konuşmasının bittiğini belirttiğinde hepimiz odalarımıza çıkıp uyumaya devam ettik.

Birkaç saat sonra alarmın sesiyle uyandım. Uykumu alabilmiş olmama sevindim. Gayet enerjik hissediyordum.
Kıyafetlerimi değiştirip aşağı indim. Harry ve Hermione duvara yaslanmış konuşuyorlardı. Yanlarına gittim.
"Günaydıınn"
"Günaydın güzelim"
"Uykunu almışsındır umarım. Bana o kadar kızdın"
"Neden ki? Noldu?"
"Canım Harry arkadaşım sabahın köründe Quddicth toplantısı yapası gelmiş"
"Olsun lazım neyse. Hadi kahvaltıya"
Ortak salondan çıkıp Büyük Salona ilerledik. Yolda Hermione konuşmaya başladı.
"Sizin ilk dersiniz kehanet. Benimse ilk 2 dersim biçim değiştirme. Daha sonra beraber sihirli yaratıklar dersine giricez o da 2 ders. Daha sonra Hufflepuff ile ortak Karanlık sanatlara karşı savunma var. En sonda benim 3 tane sihir tarihi var. Sizinse 1 tane gökbilimi, 2 tanede biçim değiştirme."
"Oha"
"Ya sen ne ara kendiki yetmezmiş gibi bizimkileri de ezberledin"
"Kolay işdi"
"Tabi tabi"

Kahvaltıdan sonra Harry ile Ben Kehanet sınıfına giderken Hemione bizden ayrıldı. Sihirli yaratıklar dersi için buluştuk. Derste Hermione ile beraber oturmuştuk. İlk kez bu derste bu kadar güzel vakit geçirdiğimi hatırlıyorum. Hermione sayesinde büyüleri çok iyi yaptığımız için Gryffindora 5 puan kazandırmıştık.
Bütün günümüz yoğun ders koşuşturmasıyla geçti. Yetmezmiş gibi akşam üstü Quddicth antremanının olduğunu öğrendim. Biraz kestirsem hiç fena olmaz diye düşünüp solanda oturan Hermione ve Seamusun yanından ayrılıp odama geçtim.
Birkaç saat sonra yine Harry'nin sarsmasıyla uyandım.
"Ron hadi antrenmana"
"Tamam geliyorum"

Quddicth formalarımızı giyip sahaya uçtuk. Diğerleri hazırlanmaya çalışırken benim gözlerim tribüne kaydı. Evet, Hermione oradaydı. El salladım o da eliyle öpücük yaparak bana cevap verdi.
Harry'nin düdüğüyle oyuna döndüm. Akşam yemeğine kadar yani 2 buçuk 3 saat maç yaptık. Maç sonunda herkes tebrik edip çok iyi oynadığımı söyleyince ve üzerine Hermione'de herkesin içinde sarılınca yorgunluğumu unuttum. Hermione yanımızdan ayrılınca soyunma odasına gittik. Üzerimizi değiştirip Büyük Salona gittik. Masalar çeşit çeşit yemeklerle donatılmıştı. Çok açılmıştım. Hermione'nin karşısına oturup hemen yemeğe başladım.Dumbledor bu sefer konuşma yapmamıştı. Yemek Gorge ve Fredin yüksek sesle şakalaşmasayla geçti. Yemekten sonra yorgunluk basmıştı ama erkenden odama çıkmak yerine ortak salonda durmaya karar verdim.
"Hermione-"
"Hermione! Hermione! Senden birşey isteyebilir miyim?"
Ben tam konuşacakken Neville sözümü keserek yanımıza geldi.
"Tabikide isteyebilirsin Neville. Peki ne isteyeceksin?"
"Şimdi şöyle. Benim gök bilimi ve sihirli yaratıklar hakkında daha çok bilgiye ihtiyacım var. Luna en çok o konular hakkında konuşmayı seviyor da. Neyse. Bana kitap bulabilir misin diyecektim çünkü ben ne bulacağımı bilmiyorum"
"Tabikide buluruz. Gel bakalım kitaplıktan nasıl bir şey verebilirim sana"
"Ah çok teşekkür ederim Hermione! Çok naziksin!"
"Ne demek rica ederim."
Onlar kitaplıktan kitap ararken Harry ile göz göze geldim
"Neville'yi böyle göreceğim hiç aklıma gelmezdi"
"Benimde"
5-10 dakika sonra Neville elindeki kitaplarla odasına çıktı. Hermione de yanımıza geri geldi.
"Vay be nolmus Neville öyle"
"Biz de onu düşünüyorduk Ron'la"
"Selam millet naber?"
Ginny gelmişti. Harry'e bir öpücük kondurup yanına oturdu. İlerideki masada duran santranç setini aldım yere koydum.
"Hermione hadi gel birkaç tur oynayalım"
"Olur"
Hermione'ye birsürü taktik öğretmiştim. 3 turun 1'ini o aldı. Harry'lere döndüğümde sarılmış muhabbet ediyorlardı. Çok uykum gelmişti. Zaten şöminenin yanında oturuyorduk. Onun ateşiyle iyice uykum geliyordu.
"Ron hadi uyuyalım artık. Ayakta uyukluyorsun resmen"
"Çok iyi olur"
Yerdeki santranç setini aldığım yere geri bıraktım. Harry ve Ginny'e iyi geceler dileyip merdivenlere giden Hermione'nin peşine takıldım. Son kez dönüp Harry ve Ginny'e baktığımda bizim gitmemizi fırsat belliyorlarmış diye içimden geçirdim çünkü gerçekten biz gittiğimiz gibi öpüşmeye başlamışlardı. Onları kendi haline bırakıp yukarı çıktım. Hermione yol ayrımında beni bekliyordu. Yanına gidince ayak uçlarında yükselip dudağıma ıslak bir öpücük bıraktı.
"İyi geceler sevgilim"
"Tatlı rüyalar güzelim"
Odama gidip hemen yatağıma girdim. Yastığa kafamı koymamla uyumam bir olmuş...

Romione [𝑘𝑖𝑠𝑠𝑖𝑛𝑔]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin