Hermione'nin ağzından...
Camdan giren güneş ışığıyla gözümü açtım. Gördüğüm manzarın gerçekliğinden emin olmak için gözlerimi kapatıp açtım. Şok içinde kalktığımda üzerimde kıyafet göremeyince yorganı üzerime sardım. Etrafa bakındım. Ron üzeri çıplak bir şekilde yanımda uyuyordu. Korkarak kafamı yere çevirdim. Kıyafetlerimiz yerdeydi. Yorganı kaldırıp üzerime baktım. İç çamaşırlarımı üzerimde görünce rahatladım. Ama dün geceden aklımda pek birşey yoktu. Ateş viskilerini fazla kaçırmışız anlaşılan.
Ron'un omzuna dokundum."Ron. Ron uyan"
"Noldu"
"Kalk"
"Noldu?"
Kalktı. Gözleşini ovuşturup bana bakınca şaşırdı. Kendi üzerine,daha sonra da yerdeki kıyafetlere baktı.
"Noldu burada?"
"Bende sana soracaktım"
"Hatırlamıyorum"
"Birşeyler olmamıştır değil mi?"
"Yok. Olmamıştır heralde. Çamaşırların üzerinde mi?"
"Evet"
"Olmamıştır"
"Offf. Ne kadar aptalım ya 2. Kadehi istememeliydim"
"Özür dilerim"
"Hayır hayır özür dileme senin bir suçun yok tamam mı. Unutalım bunu"
"Peki"
"İş! Saat! Geç kaldım"
Komodinin üzerindeki saate baktığımda saatin 8 olduğunu gördüm. Tam şu an işte olmam gerekiyordu. Ron kalkıp kıyafetlerini giymeye başladı. Ben ise hâlâ yatağın içinde oturuyordum. Çekingenliği bir kenara bırakıp bende kalktım. Hızlıca giyinip lavoboya koştum. Yarım saat içinde ikimizde evden çıktık. Kapının önünde durdum.
Ron'a döndüm.
"Ne oldu bilmiyorum ama pişman felan değilim tamam mı. Görüşürüz sevgilim"
"İyi işler sevgilim"
Dudağına bir öpücük koyup sihir bakanlığına buharlaştım.Akşam yorgunluktan sürünürcesine eve geldim. Geç kaldığım için biraz da azar yemiştim. Birşeyler atıştırdıktan sonda duşa girdim. Sıcak su da iyice uykumu getirdiği için uyuyakalmışım. Birkaç saat sonra zil sesiyle uyandım. Dağılmıs tipimi biraz düzeltip kapıya koştum. Lupin,Tonks ve Tedy gelmişti. Beklemediğim için şaşırdım.
"Ah Hermione uyuyordun galiba"
"Sorun değil içeri geçmezmisiniz?"
"Sağol"
İçeri geçip oturduk.
"Nasılsın canım işler nasıl gidiyor?"
"Çok iyi gidiyor"
"Ne güzel"
"Hermione biz uzatmadan gelme sebebimizi söyleyelim. Tonks ve benim İzlandadaki bir akrabamızın yanına gitmemiz lazım ama Tedy'i o kadar yolda götürmek istemedik. Bayan Weasley'e götürecektik ama o seninle durmak istediğini söyledi. Senin için bir sorun olur mu?"
"Hayır tabikide olmaz. Bende çok özlemiştim zaten. Beraber eğleniriz"
"Ah canım çok teşekkürler. Biz sabaha kadar gelicez ama gelemezsek sabah işin yok mu?"
"Sorun olmaz izin kullanırım"
"Çok sağol canım. Biz gidelim artık"
"Hoşçakalın anne,baba!"
Tedy annesi ve babasına sarıldı. Onları geçirdikten sonra Tedy'i kucağıma aldım. Burnunu sıktım."Neler yapmak istersin küçük tavşan"
"Senin bana özel yaptığın çilekli keklerini çok özledimm!"
"Hadi gel beraber yapalım"
"Oluurr"
Tedy'le mutfağa geçip çilekli kekler için malzemeleri ayarladık. Üzerine bir mutfak önlüğü giydirdikten sonda boyu yetmediği için küçük bir tabure verdim. Beraber çilekli kekleri hazırlayıp fırına koyduktan sonda içeri geçtik."Kekler pişene kadar ne yapalım?"
"Bebek için isim bulalım mı?"
"Ne bebeği?"
"Harry amcamın bebeği için"
Güldüm.
"Bence isim konusunu onlara bırakmalıyız"
"Olsuun biz tahminde bulunalım"
"Peki"
"Ama kağıt ve kalemde lazım not alalım çünkü Harry amcama göstermek istiyorum"
"Tamam bekle getiriyorum hemen"
Masamdan bir kağıt ve kalem alıp Tedy'nin yanına döndüm. Önüne koydum.
"Al bakalım. İlk tahmini sen söyle"
"Bence Tedy koymalılar"
"Ahahahah ama bu ismin sadece sende olmasını istemez misin?"
"Yoo kuzenimde de olsa fena olmaz"
"Yaz o zaman"Bebek Potter'e koyabileceğiniz isimler
TedyDiye yazmaya başladı.
"Sıra sende"
"Hmm Lily olabilir bence"
"Tamam yazalım"
O ismi de listeye ekledi.
"Bende bir kız ismi tahmin edeyim. Eeeee Emily diyorum bende. Sıra sende"
"Mike"
"Tom"
"Star"
"Molly"
"Mark"
"Bella"Bunlar gibi birsürü isim yazdık listeye. Fırının sesi gelince kalktım.
"Tedy kekler olmuş"
"Yeeeeesss"
"Yanına meyve suyu da istermisin?"
"Olur"
Kekleri bir tabağa koydum. 2 bardak da meyvesuyu alıp içeri götürdüm. Sehpaya koydum.
"Bence bu kadar isim yeterli"
"Sana katılıyorum"
"Şimdi sıra keklerdee"
"Yaşasıınn"
Keklerimizi ve meyvesularımızı yemeye başladık."Hermione, Ron ile hemen evlenebilir misiniz?"
Duyduğum şeyin şaşkınlığıyla kaldım.
"O nereden çıktı şimdi?"
"Dün annem ve babamla alışverişe gittik. Çok güzel bir kıyafet gördüm. Babam o kıyafeti sizin düğününüzde alacağını söyledi"
Güldüm. Meyve suyumdan bir yudum aldım.
"O kıyafetin biraz daha orada beklemesi gerekiyor"
"Yaa öylemi"
"Ne yazık ki evet"
"Peki senin de bir bebeğin olacak mı?"
Sorular git gide garipleşmeye başladığı için konuyu değiştirmeye çalıştım."Lunaparka gitmeye ne dersin?"
"Oluurrr"
"Giyeceğim kıyafetleri sen seçmek istermisin Tedy?"
"Oluur"
Odama gittik. Tedy bana biraz garip bir kombin yaptı. O içeride otururken bende hazırlandım. Pembe-beyaz çizgili bir kazak,yeşil bir pantolon giydim. Kazağımla uyumlu olsun diye pembe bir far sürdüm. Saat 9a geliyordu evden çıktığımızda. El ele yürüyerek lunaparka gittik. Beraber oyuncaklara bindik. Saat 11e gelirken lunaparktan çıktık.
"Acıktın mı?"
"Şey evet"
"Şurada yemek yemeye ne dersin?"
"Olurr. Oradaki balkabağı böreğini çok seviyorum. Alabilirmiyiz?"
"Tabikide"
Lokantaya girdik. Cam kenarına oturduk. Balkabağı böreği sipariş ettik. Böreklerimizi yedikten sonra eve gittik.
Tedy baya yorulmuştu. Annesinin bıraktığı çantada bir pijama takımı vardı. Onları giydirdim.
"Hermione. Annem bana her gece süt yapar. Bu gece de sen yaparmısın?"
"Tabiki yaparım. Sen geç koltuğa hemen ısıtıp getiriyorum"
Bir bardak süt ısıtıp Tedy'e verdim. Sütünü içtikten sonra bardağı mutfağa bıraktım.
"Uyku vakti geldi"
Tedy'i yatağıma yatırıp pijamalarımı giydim,makyajımı da silip yanına yattım...Sabah...
Saat 8de uyandım. Tedy hâlâ uyuyordu. Onu uyandırmadan yataktan kalkıp. Çalışma odasına gittim. Sihir bakanlığına bir günlük izin kullanacağımı bildiren bir mektup yazıp gönderdim. Reddedemezlerdi çünkü izin günlerimi biriktiriyordum.
Banyoya girip sıcak bir duş aldıktan sonra ince bir uzun kollu tişört ve eşofman giyip mutfağa geçtim. Kahvaltı hazırlarken arkamdan gelen sesle irkildim. Tedy uykulu gözlerle bana bakıyordu."Günaydın minik tavşan"
"Sana da günaydın Hermione"
"Yüzünü yıka kahvaltı yapalım"
"Tamam"
Tedy koşa koşa banyoya gidince kahvaltılıkları masaya yerleştirdim. Geri gelince çaylarımızı da koydum.
Güzelce kahvaltı yaptıktan sonra pijamalarını çıkartıp günlük kıyafetlerini giydirdim. Ben mutfaktaki bulaşıkları toplarken Tedy'de içeri de resim çiziyordu. Mutfakta işim bittikten sonra yanına gittim.
"Wov ne kadar da güzel çizmişsin. Bu ben miyim?"
"Evet bak dün akşam lunaparka gittik ya onu çizdim."
Tedy'nin yanağına koca bir öpücük kondurdum. Güldü. O da benim yanağıma bir öpücük kondurdu.
"Seni çok seviyorum Hermione. Seninle çok eğleniyorum"
"Ah minik tavşan bende seni çok seviyorum"
Kapı çalınca yerimden kalktım.
Tedy'de kapıya koştu.
"Anne! Baba!"
"Ah bebeğimm"
Tedy ben gidene kadar kapıyı açmıştı.
"Selam canım bir sorun çıkartmadı değil mi?"
"Hayır. Aksine çok eğlendik"
"Evet! Anne baba bakın size neler göstereceğim"
Tedy içeri koştu.
"Hermione teşekkürler canım"
"Ne demek. Her zaman getirebilirsiniz"
"Anne! Baba! Bakın biz dün lunaparka gittik ve bende aynısını çizdim"
"Ah bebeğim ne kadar güzel çizmişsin"
"Bir tane daha kağıt var"
Tedy hırkasının cebindeki kağıdi çıkarttı.
"Bu ne oğlum?"
"Harry amcamın bebeği için isimler yazdık buraya. Belki bazılarını beğenir"
Tonk ve Lupin güldüler. Lupin Tedy'i kucağına aldı.
"Harry amcana o kağıdı bugün verelim mi?"
"Eveet!"
"Hermione biz gidelim artık. Teşekkürler. Hoşçakal"
"Görüşürüz"...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Romione [𝑘𝑖𝑠𝑠𝑖𝑛𝑔]
FanfictionR. Sen yanımdaysan bir ömür böyle durmaya razıyım sevgilim.