Gözlerimin içine bakarken ben onun gözlerindeki karanlığa bakıyordum.
Korku ve heyecan ile titrerken bana doğru bir adım atması ile nefesim kesildi.
O bana doğru adımlarken tam dibimde durdu, şimdi gözlerimin içine bakıyordu.
"Siz.." Dediğim zaman bakışları bendeydi. "Biliyor muydunuz?" Diye ardına eklediğim zaman bakışları bendeydi.
Sanki uzun zamandır aradığı şeyi bulmuş gibi bakıyordu. Gözlerindeki o yorgunluk ve heyecanı iliklerime kadar hissediyordum.
"Siz değil." Dediği zaman kaşlarım çatıldı. Onun bakışları bendeyken ellerini omzuma attı.
"Bundan siz diye hitap etme." Dediği zaman bakışlarım ondaydı.
Benim sorduğum soru ile alakasız bir cevap vermişti, ama sanki şimdi diyeceği şeyler benim sorumun cevabımdan daha önemliydi.
Ben merakla ona bakmaya devam ederken meşalelerin aydınlattığı yüzünde huzur dolu bir ifade oluştu.
Kafasını biraz bana yaklaştığı zaman kokumu içine çekti. Gözlerini kapatırken, ağzı ile mırıldandı.
Sanki kokum şuan yaşadığı huzura huzur katmıştı. Uzun zamandır bunu bekliyor gibiydi.
"Ben ömrüm boyunca ilk defa.." Dediği zaman sesi kesildi. Gözlerimin içine bakarken devamını getiremedi.
Gözlerimin içine uzun uzun bakarken "Ben ömrümde ilk defa bu kadar güzel bir endam gördüm." Dediği zaman pür dikkat onu dinliyordum.
"Seni buraya halvet için çağrıdım.. evet.." Diye nefes nefese konuştuğu zaman gözleri mutluluk ile doldu.
"Ama ben seninle olan münasebetimin sadece halvet ile kalmasını istemiyorum." Dediği zaman kalp atışlarım hızlandı.
Omuzumdaki elleri yavaşça ellerime inerken, bir yüzüklü ellerine birde onun kara gözlerine baktım.
"Şuana kadar hareminde sahip olduğum en değerli şeysin." Dediği zaman nefesim kesildi.
"Ben seninle sadece halvet için değil, aşk için birlikte olmak istiyorum." Diye arında hızla eklediği zaman gözleri doldu.
"Afife ile olan ilişkini en başından anlamıştım, ancak yamacımdayken o gözlerini izledim." Dedi.
"O gözlerinde şuana kadar hiçbir hatunda görmediğim bir şeyi gördüm." Dediği zaman tüylerim diken diken oldu.
"Ben ilk defa bir insana halvet isteği dışında farklı şeyler besledim." Diye ardına eklediği zaman elimi tuttuğu elini kalbine götürdü.
"Senin canını almaya gücüm yetse de yüreğim yetmez." Dediği zaman gözlerinden yaşlar düştü.
"Aynı şekilde seni bir haremim olarak görüp, sadece belirli günler odama girmene müsade etmeye de yetmez." Diye arında ekledi göz yaşları arasından.
Sanki şuana kadar içinde tuttuğu her şeyi döküyordu. Her şey en çıplak boyutunda önüme serilmişti.
"O güzel gözlerindeki bana karşı olan ışıltıya layık olmak istiyorum, ben senden aşkı istiyorum." Dediği zaman bana doğru bir adım attı.
Sıcak ve heyecanlı nefesi yüzüme vururken "Ben ilk defa hissettiğim bu duygunun isteği ile yanıp tutuşuyorum, eğer evet dersen senden başkasının olmayacağına yemin ediyorum." Dedi net bir tonla.
"Bana aşkı en küçük zerreme kadar yaşatcaksan, ben hazırım o aşkın efendisi olmaya." Diye ekledi aynı tonda.
"Ama eğer hayır dersen, gitmene müsade ederim." Dediği zaman kalbini tutan elimi öptü.
"Ben seni bir gece koyumda kölem olarak değil, her gece koynumda sultanım olarak istiyorum." Dedi sadece.
"Kabul ediyor musun? Benim aşkımı kabul ediyor musun?" Diye sorduğu zaman gözlerim doldu.
Hayatım boyunca hiç böyle bir şey hissetmemiştim, şimdi onu her şeyden daha fazla istiyordum.
Ve emindim, onun aşkının sultanı olabileceğimi düşünüyordum. Çünkü bana şuana kadar kimsenin hissettirmediği altınsı bir duyguyu iliklerime kadar yaşatıyordu.
Her öpüşünde, her dokunuşunda, her bakışında.
"Ben seni istiyorum.." Dediğim zaman dudaklarının kenarı yavaşça kıvrıldı.
"Ben daha çok istiyorum Fatin'im, Seni sen olduhun için istiyorum." Dedi ve bana doğru bir adım atıp, dudaklarıma kapandı.
Gözleri anında kapanırken, heyecan dolu nefesini tenimde hissettim.
Elleri belimi bulurken yavaşça okşadı, sanki inciltmek istemez gibi.
Ardından yavaşça dudaklarını ayırırken, kara gözleri bana döndü.
"İstiyor musun?" Diye sorduğu zaman nefesim kesildi. Ben buraya bunun için gelmiştim, şimdi 'Hayır.' desem 'Tamam.' mı diyecekti?
Gözlerindeki ciddiyeti bana bakarken "Eğer kendini hazır hissetmiyorsan, hiç sorun değil. Ben seni bir ömür beklerim." Dedi sadece.
Ben gözlerine bakarken, gözlerimi yavaşça kapattım. Her şeyin başlangıcı bu gece olabilirdi, daha bu sabah yaşadığım şeyler ile bu anların hiçbir alakası yoktu.
"İstiyorum." Dedim ciddi bir sesle gözlemlerimi açıp. O gözlerime emin olmak ister gibi bakarken, yutkundu.
Bir kaç saniye sonra emin olduktan sonra derin bir nefes bıraktı ve ellerini yavaşça aşağı indirdi.
Ben heyecanla nefes alırken, tüylerim diken diken oldu.
Şimdi o gözlerimin içine o kadar tutkulu bakıyordu ki, bu bakışlar tarif edilemezdi.
Hiçbir hatuna şuana kadar bu kadar heyecanlı yaklaşmadı, ondan olabilir mi Fatinciğim?O gözlerimin içine o bakışları ile bakmaya devam ederken kalçalarım üzerindeki elleri yavaşça sıkılaştı.
Şimdi o gözlerimin içine bakarken gözleri parlak bir yıldız gibi parladı.
"Acıtmayacağım." Dediği zaman yutkundu. "Acıtmamak için elimden gelen her şeyi yapacağım." Diye ekledi hızla.
O gözlerimin içine bakarken gözleri yavaşça kapandı. Artık zamanı gelmişti çünkü.
Üzerime doğru eğilirken dudaklarıma kapandı. Onun kokusu burnuma dolarken, kalçamdaki eli dudaklarımız birleştiği an daha da sıkılaştı.
Kalçama hafif yukarı doğru baskı uygularken ne yapmak istediğini anladım ve kendimi yukarı doğru kaldırdım.
Bacaklarımı onun beline dolarken onun burnundan heyecan dolu bir nefes düştü.
Kalçamı yavaşça okşarken, yavaşça yatağa doğru ilerledi.
Beni yatağa küçük bir bebek gibi yatırırken dudaklarımızı ayırdı.
Gözlerimin içine tutku ile bakarken yutkundu. Adem elması kasılırken derin bir nefes aldı.
Ardından yanda duran çekmeyece elini attığı an onu açtı.
İçinden bir krem çıkarırken bakışlarım ondaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Altın Yol
Historische Romane"Senin canını almaya gücüm yetse de yüreğim yetmez." Fransız bir tüccarın oğlu olan Antonie, harem ağalarını hadım olduğuna ikna eder ve hareme girer. Ancak padişahın ilgisini kısa zamanda üzerine çekince bu sefer padişahın kız kardeşi olan Afife Su...