Günün ikinci bölümü, karıştırmayın.
"Mustafa Paşanın infazı üzerine bir şenlik verilecek sarayda."
Duyduğum şeyle bakışlarım Mestan Han'a döndü.
Onunda bakışları bana dönerken yutkundum.
Gözlerimi kaçırmamla Mestan Han önündeki başka bir emir daha bekleyen ağaya karşı konuştu.
"Çekilebilirsin, bizi yanlız bırak."
Ağa selam durup yavaşça geriye doğru çekilirken bakışlarım tekrar ona döndü.
"Mestan, bu şenliğin ne gereği vardı? Hem de Kader Sultan yas ve keder içindeyken.." Dememle derin bir nefes aldı.
"Mustafa Paşa bir haindi, içimizde yaşayan ve yüzümüze gülüp arkamızdan iş çeviren bir haindi." Diye sinirle açıklama yaptı.
Lâkin sinirinin bana olmadığı aşikardı.
"Hem bu âdettir, ne zaman bir hain yüce bir imparatorlukta idam edilir o vakit bir şenlik verilir." Dediği zaman elimi eline attım.
"Ben sadece seni düşünüyorum, ya Kader Sultan hoş olmayan bir şey yaparsa?" Diye sordum.
Elini yüzüme atması ile sıcak nefesi yüzüme vurdu.
"Korkma, burası benim sarayım ve ben ne istersem o olur." Dediğinde yanağımı okşadı.
"Birazdan emir buyuracağım, hanedan taçlarını getirsinler. Hareme de beraber ineriz." Dediği zaman yüzümde bir gülümseme oluştu.
~~~~
~yazarın ağzından~
Daire kapısının açılmasıyla Elmas Hatun içeri girdi.
Kader Sultan oturduğu koltukta yanlızca yere bakıyor ve hiç konuşmuyordu.
Gözlerinin altı kıpkırmızı olmuş, saçı başı resmen dağılmıştı.
Afife Sultan ise onun yanında oturuyor ve kardeşinin geldiği hâle içten içe üzülüyordu.
Elmas Hatun biraz yaklaşıp, selam durdu.
Kader Sultan bakışlarını yerden yavaşça kaldırıp önündeki kızıl saçlı Elmas Hatunun gözlerine dikti.
"Neler öğrendin Elmas, nasıl yüce Topkapı Sarayı?" Diye sordu alayla Elmasın gözlerine karşı.
Afife Sultan derin bir iç çekerken elini Kader Sultan'ın omzuna attı.
"Sultanım, öncelikle lütfen sakin olun-" Diyordu ki Elmas, Kader Hatice Sultan birden yerinden atıldı ve yanına doğru adımladı.
"Bana sakın bir daha ne yapacağımı söyleme hatun! Senelerdir yaptığın nedimeliğin gözünün yaşına bile bakmadan vurdururum başını." Dedi dişleri arasından.
"Hatice, sakin ol!" Diye Afife Sultan yerinden kalktı ve bakışlarını Elmasın gözlerine çevirdi.
"Konuş artık sende Elmas ne öğrendiysen." Diye kızdı Afife Sultan ve Kader Sultanı kendine doğru çekti.
"Sultanım, sarayda bir şenlik veriliyor." Demesiyle Kader Sultan direkt Afife Sultandan ayrıldı.
Bakışları Elmas Hatuna dönerken "Şenlik mi?" Diye sordu sinir ve şaşkınlıkla.
"Sultanım, aslında sıradandır." Demesiyle Kader Hatice Sultan sinirle nefes aldı.
"Bu sarayda bir hanedan damadı vefat etti." Demesiyle daire içerisinde gezinmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Altın Yol
Fiksi Sejarah"Senin canını almaya gücüm yetse de yüreğim yetmez." Fransız bir tüccarın oğlu olan Antonie, harem ağalarını hadım olduğuna ikna eder ve hareme girer. Ancak padişahın ilgisini kısa zamanda üzerine çekince bu sefer padişahın kız kardeşi olan Afife Su...